Hakan Tartan, Konek Belediye Başkanlığında geçen bir yılın hesabını dün sabahki basın toplantısında verdi ve ilan etti:
"Birçok belediye ve kamu kuruşu borç içinde çırpınırken, bunca yatırıma rağmen, Konak Belediyesi'nin bir kuruş borcu yok."
Yer, Pasaport'taki Mövenpick Otelin çatı katı.
Salon tıklım tıklım...
İzmir basını tam kadro orada.
Ve, Hakan Tartan parlamentoda milletvekili ve bakan olarak geçirdiği yılların verdiği deneyimle, bir yıllık icraatını belgelerle, film gösterileri ile anlattı.
Konuya ve sahneye hakimiyet ise dört dörtlük.
***
Kahvaltılı basın basın toplantısından satırbaşlarına ne dersiniz?
Tartan, Konak'ın nüfus yapısını anlatırken bir gerçeği şöyle vurguladı:
* Konak'ta nüfus 500-550 bin kadar. Ne var ki, gün boyunca buraya gelenleri sayarsak bu rakam 1.5 milyona kadar çıkar ve hatta daha da artar. Bu açıdan hareketle "Konak Belediyesi hergün 1.5 milyon insana hizmet veriyor" diyebiliriz."
*Karabağlar ayrıldı. Ne var ki, bir kardeş ilçe olan Karabağlar ile bağlarımız kopmuş değil. Bir ağabey gibi davranıyoruz, bu kardeşimize kol kanat geriyoruz. Bakın, Konak'a ait birçok binada Karabağlar Belediyesi elemanları hizmet veriyor.
Ve, günün bombası...
*Tartan, Anayasa değişiklik paketini de ele aldı ve burada "Çocukların korunması ile ilgili maddeleri"sıralarken ekledi:
"Biz daha önceden bu konulara değinmiş ve çocuk gelinler projesini gündeme getirmiştik. Çocuk yaşta gelinlikleri önleme projemiz ile Anayasa değişikliğindeki bu maddeler örtüşüyor."
***
Tartan'ı dinlemeye devam...
*Konak bugün 113 muhtarlıktan oluşan bir kent. Burası
İzmir'in kalbi.
*Konak'ta başlattığımız atılımın adını "Ekonomik, halkçı ve katılımcı yerel yönetim" koyduk.
İlk atılım tanzim satış mağazalarıyla başlayacak.
ege'den
Haydi, mantar festivaline!
Ülkemizin ünlü turizm merkezi Fethiye'nin Yeşil Üzümlü Beldesi birkaç yıldan beri bir festivale ev sahipliği yapıyor.
Dünyada çok az yerde yetişen kuzugöbeği mantarı bu belde de yetişiyor. Eşi az bulunan lezzetli mantar adına her yıl Nisan ayında bir festival düzenleniyor.
***
Sanat, kültür, bilimin egemen olduğu festivalde bu değerli mantar adına paneller, açık oturumlar düzenleniyor. Yerli ve yabancı bilim insanları Kuzugöbeği mantarı konusunda çeşitli konuları tartışıyorlar.
Bu yıl kültür, sanat yanı biraz daha ağır basıyor. Festival süresince Yazar Savaş Ünlü söyleşiler yapıp kitaplarını imzalayacak. Karikatür sanatçıları Hande Akçam ve Sunder Erdoğan öğrencilerin karikatürlerini çizecekler.
***
Şair Ahmet Çuhacı şiirlerinden örnekler verecek. Besteci Şehabettin Genç, kendi bestelerini seslendirecek. 2-4 Nisan günleri arasında yapılacak festivalin son geceki konuğu ise Onur Akın olacak.
laflama
* Minik öğrenciler okula başlıyordu, o nedenle okulun bahçesi 'ana baba' gününe dönmüştü.
* Genç kızı, illüzyonist olan sevgilisi başkasıyla aldatmıştı, artık 'ağzıyla kuş tutsa' ona inanmayacaktı.
* Dünyanın öbür ucunda bir devlette sık sık devrim oluyordu, bir liderin fotoğrafı iniyor, diğeri 'asılıyordu'.
* Atelyesinde ürettiği makineler sayesinde epey 'para yaptı'.
* İşyerinde giydiği elbiselerle işçileri ardından baktıran bayan 'açığa' alındı.
*Yaz kış odun kesip geçimini sağlıyordu, çünkü o kimseye 'balta olmak' istemiyordu.
Hüdai Ülker
ege'den
Gulyabani'ye büyük ilgi
Dünya Tiyatrolar Günü'nden iz bırakan bir etkinlik...
Edremit Belediye Konservatuarı Tiyatro Grubu Hüseyin Rahmi Gürpınarın "Gulyabani"isimli Oyunuyla Şükrü Tunar Kültür Merkezinde ilk kez halkın karşısına çıktı.
Oyun izleyenlerden büyük ilgi gördü.
Büyük ilgi yüzünden Gulyabani önceki gün tekrar sahnelendi.
Oyunu Ersin Ökten yönetti.
Oyuncular, Fatma Dilara Kaya, Nazan Özateş, H.Hilal Evrenos, Nejat Yeprem, Haluk Avcı, Bülent Baday, Ergün Özkan, Handan Kalyoncugil, Kemal Kayral, Suna Havancıoğlu, Tuğba Alat, Melek Özyurt, İsmail Öznalbant, Yasemin Avcı.
Edremit Belediye Başkanı Vekili Şakir Uyar ve çok sayıda davetlinin katıldığı tiyatroda oyuncular dakikalarca ayakta alkışlandı.
küpe
İnsanlar ilerlemeyi, hoşnutsuzluklara borçludur.
Aldous Huxley
fıkra
Horoz
Bir gün hamamda arkadaşları "Hoca'ya bir oyun oynayalım" demiş ve hepsi de tavuk gibi gıdıklayıp sözde yumurtladıkları yumurtaları Hoca'ya göstermişler.
Bunun üzerine Hoca göbek taşına fırlamış ve çırpınıp horoz gibi ötmeye başlamış.
"Ne yapıyorsun böyle?" diyenlere Hoca'nın cevabı da
şöyle olmuş:
"Bu kadar tavuğa bir horoz gerekmez mi?"