Ege Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Özcan Çayırlı'nın hedefinde, İzmirli ünlü Roman Abdullah Çıstır var.
Çayırlı, "Abdullah Çıstır'ın peşinden gidecek bir tek Roman yok" diyor ve ekliyor:
"Çıstar'ın bütün hedefi Avrupa Birliği'nden gelecek parada..."
Abdullah Çıstır ise aksi görüşte:
"Onlar kendilerine baksın..." diyor.
Özcan Çayırlı'ya, İzmir'deki Roman sayısını sordum:
"Dörtyüz bin" dedi ve işin içinden çıktı.
İşte birbiri ardına kuruluveren Roman dernekleri ve federasyonları:
1-Urla Roman Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Derneği. Başkan: Eşref Kalkan
2-Bornova Evka-3 Romanlar Kültür Derneği. Başkan: Ramazan Kişner
3- İzmir Roman Esnaf ve Sanatkarlar Derneği. Başkan: İrfan Çıtırkı
4-Ege Romanlar Kültürü Sosyal Yardımlaşma Derneği. Başkan: İlkay Tekbalıkçı
5-Göksu Romanları Derneği. Başkan: Mehmet Ele
6-Ege Mahallesi Sosyal Yardımlaşma Derneği. Başkan: Özcan Çayırlı
7- İzmir Romanları Fayton Kültürünü Tanıtma Derneği. Başkan: Gökmen Dunar
8-Yenişehir Roman Kültür ve Yardımlaşma Derneği. Gökmen Dunar
9-Menemen Romanları Derneği. Başkan: Aytekin Tanışçı.
10- Gültepe Ulubatlı Çağdaş Romanlar Derneği. Başkan: Salih Özdağ
11-İzmir Çiçek Sevenler Derneği. Başkan:Mustafa Vural.
12- Didim Rumeli Romanlar Derneği.Başkan: Metin Çakır
13-Söke Romanlar Derneği. Başkan: Cemal Erkasap
14- Akhisar Romanlar Derneği. Başkan:Hüseyin Örs
15-Nazilli Romanları Dayanışma Derneği: Doğan Argın
16- Aydın Romanları Yardımlaşma Derneği. Başkan: Abdullah Aydeniz
17-İzmir Roman Ateşi Oyunları Merkezi. Başkan: Ali Tayan
18-Bergama Roman Kadın Kültürü Dayanışma Derneği. Başkan: Meryem Pirzola.
hayattan
Ege'de koşar adım tur!
Tamer Kır, Aliağa'daki tesislerin birinde görev yapan bir mühendis.
Geçtiğimiz hafta işi gereği Ege'nin önemli bir kesimini dolaştı.
Dönüşünde gezisini şöyle değerlendirdi:
"Ege'nin iki yüzü ile tanıştım. Hem güneyi, hem kuzeyi ile..."
Tamer Kır geçtiğimiz hafta başında Muğla tarafına gitti. Aydın ve Çine'ye geldiğinde gözlerine inanamadı.
Yol kenarındaki köfteci, kebapçı ve kır kahvelerinin önünde araba duşlarını aralıksız olarak akar görünce aklına iki yıl önceki Aydın Ovası geldi.
Tamer Kır, "Çöle dönen Aydın Ovası bir damla suyun peşinde düşmüştü. Şimdi hovardalık neyin nesiydi?" diyor.
***
Bir sonraki günün sabahında Tamer Kır, Çanakkale yollarındaydı.
Ancak, Karşıyaka ve Çiğli'yi geçerken minibüslerin kural tanımayan seyirleri ile irkildi. İstedikleri yerde aniden frene basıp yolcu alıyorlardı.
Tamer Kır'ı dinlemeye devam:
"Menemen'e yaklaştıkça büyük bir doğa katliamına tanık oldum. Bereketli topraklar yağmalanıyordu. Menemen-Aliağa arası ise yürekler acısı. İzmir'i yönetenleri, buralarını şöyle bir dolaşmaya davet ediyorum."
Yeni Foça girişinde bazı fabrikaların bacaları ilçeye zehir pompalıyordu. Öğle yemeği için gittiği restoran sahibi:
"Beyim, durgun havalarda Aliağa'de nefes almak zor iş..." diyor ve ekliyordu:
"Siz asıl rezilliği burada santrallar kurulduktan sonra görün..."
***
Aydın Ovası'nda su hovardalığı yapanlar da, Aliağa'da çevre cinayeti işleyenler de, genç işadamının uykusunu kaçırmıştı. Koltuğuna uzandı ve şunları düşündü:
"İzmir'i yönetenler rahat uyuyor mu?"
küpe
Akıllılar, nedenler konusunda tartışır, aptallar da karar verir.
Anarchasis
fıkra
Alışkanlık
Dul bir erkek, ruh çağıran dostlarının evine gitmişti.
Yuvarlak masanın etnafında toplandılar.
Biraz sonra, ruh çağırma oturumunu düzenleyen arkadaşı birden bire seslendi:
"Karınızı işitiyorum. Vuruyor, vuruyor..."
Dul kocanın tepkisi şöyle oldu:
"Yapma yahu... Şimdi de kime vuruyor acaba?"