Salihli'nin sahip olduğu şifalı kaplıca suyu sayesinde, tarihte çok önemli bir termal merkez olarak rağbet gördüğünü yakından biliyoruz.
Salihli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Talat Zurnacı'dan iddialı bir çıkış:
"Günümüzde de Salihli şifa dağıtma konusundaki mirası aynen devam ettiriyor. Bir bölge hastanesi gibi hizmet veren Salih Devlet Hastanesi'nin yanı sıra orta çaptaki iki özel hastane de binlerce hastaya hitap eder duruma geldi."
* * *
Köy ve kasabalarıyla birlikte 155 bin nüfuslu olan, çevre ilçe ve beldelerle 500 bin nüfusa hizmet veren Salihli'de, 100'ü uzman olmak üzere 123 doktor görev yapıyor.
Bununla da bitmiyor.
Talat Zurnacı, "İlçemizde 196 hemşire, 63 ebe görev yapıyor. Eczane sayısı 69" diyor ve ekliyor:
"Sağlıkta bu kadar önemli duruma gelen Salihli'nin sağlık turizminde de iddialı bir konuma geldiğini belirtmeliyim. Yıllardır hizmet veren Kurşunlu Kaplıcaları ve Sart Çamur Banyoları halkı termal suyun nimetlerinden yararlandırıyor."
* * *
Salihli böylesine atakta...
Termal turizmin kulvarında koşturup duruyor.
Aynı zenginlik, aynı termal nimeti Çeşme'de de var.
Hem de fazlasıyla...
Peki, termal turizm yolunda Çeşme'de ciddi bir atılım yaşadınız mı?
Bir dakika duralım ve bir acı gerçeği seyredelim.
"Yaz aylarında nüfusu 500 bini aşan Çeşme bir sağlık fakiri olarak karşımızda. Kırık dökük, kadrosu tam olmayan bir devlet hastanesi ve çaresizlik çırpınışları."
hayattan
Menemen'in Sesi 14 yaşında
Şu anda Karşıyaka'da yaşayan köy enstitüsü mezunu büyüğüm 85 yaşındaki Uşaklı Halil öğretmenin çocuklarının çıkardığı Menemen'in Sesi gazetesi 15'inci yılını kutluyor.
Türkiye'nin çeşitli il ve ilçelerinde Atatürk inkılaplarına bağlı binlerce öğrenci yetiştiren Halil öğretmenimin evlatları Zübeyde Yiğitalp, Ersay ve Erhan Özalp'ın 1996 yılında iki haftada bir çıkardıkları Menemen'in Sesi gazetesi, şu anda günlük olarak çıkıyor. 8 yıldır günlük yayınlanan ve Basın İlan Kurumu'na bağlı vasıflı bir gazete olarak yayınını devam ettiren gazete, Menemen'in yanı sıra komşu ilçelerin de gözü, kulağı ve sesi oluyor. Yazıişleri Müdürü Erhan Özalp, "Çözüm getiren ve aranılan bir gazete olmanın mutluluğunu yaşıyoruz" diyor. Ulu Önder Atatürk'ün söylediği gibi, "Basın milletin müşterek sesidir. Başlıbaşına bir kuvvet, bir okul, bir öncüdür."
ege'den
Edremit'ten güzel haberler
Geçtiğimiz hafta sonu Edremit'teydim.
Ve size dumanı üstünde birkaç Edremit notu...
Ölümlere sebep olan TOKİ konutlarının bulunduğu yollar yeniden düzenlenecek. Bu biiiir...
33 ana ve 2 de ek gündem maddesi ile toplanan Edremit Belediye Meclisi'nin Ağustos ayı oturumunu Belediye Başkanı Tuncay Kılıç yönetti. Bu ikiii...
* * *
Tuncay Kılıç'ı dinleyelim:
"Meclis toplantısının önemli gündem maddelerinin biri de, TOKİ konutlarının yer aldığı Ciğertepe mevkiinin (Atatürk Mahallesi) yollarının yeniden düzenlenmesi ve arsaların şekillendirilmesi konusuydu. Bilindiği gibi, TOKİ konutlarında ikamet eden aileler otomobilleri ile evlerine gitme sıkıntısı yaşıyordu. Mahalleye uzanan yolları kullanarak konutlara araçlarıyla çıkmak isteyen çok sayıda aile ve dolmuş taksi kaza geçirmiş ve ölümler yaşanmıştı."
* * *
Başkan Kılıç'ın verdiği bilgiye göre, yaklaşık 5-6 ay içinde Ciğertepe mevkiinde bulunan arsalar belediye tarafından şekillendirilecek ve dik yollar yeniden düzenlenecek. Bunun yanı sıra Pazartesi Pazarı'nın kurulduğu alan, pazar ve pazartesi günleri haricinde kiraya verilecek ve belediye bu kiralamadan gelir elde etmiş olacak.
* * *
Ve, Edremit trafiğine nefes aldıracak bir girişim...
Onaylanan dolmuş taksi hattı talebine göre, Ülkü yolu, Cennetayağı mahallesi ve Yeni Devlet Hastanesi'ne gidecek olan dolmuşlar, yeni yapılacak olan (Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu yanından) köprüyü kullanarak, Üçgen Park, Dere Boyu sokak ve Tuzcumurat mahallesi üzerinden Ülkü Tepe'ye ulaşmış olacak. Bu sayede Soğuk Tulumba olarak bilinen kavşaktaki trafik yoğunluğu da önemli ölçüde azalacak.
küpe
Siyasi tahsil ve terbiyeni artırmak istiyorsan, bir zahmet muhaliflerinle oturup konuş.
Benjamin Disraeli
fıkra
Cimrinin böylesi
İki kişi bir olmuş, arkadaşlarının para hırsından konuşuyordu.
Önce biri:
"O mu? Meteliğe kurşun atar" dedi.
Diğeri değiştirdi:
"Hayır, hayır! Kurşun atmaz, göbek atar..."