Karşıyaka siyasetinin özel isimlerinden Demokrat Emin'in görüşleri şöyle:
"CHP bu görüntüler içinde kendi kendini bitiriyor.
Kavgalar, tartışmalar ve dedikodular partiyi çürütüyor, dışa karşı mücadelede zayıf bırakıyor."
Sevindik Asena İzmirli bir aydın ev kadını.
"N'olacak bu CHP'nin hali?" dedim.
Cevabı şu oldu:
"Kendisi ile barışık olmayan bir kurumdan ne beklenir? Şimdi bir seçim olsun, bu parti yerlerde sürünür."
Bir soru daha:
"Kabahat kimin?"
"Marazayı çıkaranlara bakın..."
***
"Karanlıklar Prensi" de oradaydı.
O da Tayyar Ağa'nın kahvesindekileri dinliyordu.
Ahmet Kadıbeşegil bir CHP doktoru.
Teşhisi de şöyle:
"Beyler hafızanızı biraz yoklayın. Bu filmi daha öncede görmediniz mi? SHP'nin en güçlü olduğu dönemde Deniz Baykal genel sekreterlikten istifa etmedi mi?
Neden?
Parti Meclisi'nde çoğunluk kendisinden yanaydı. Yeni genel sekreteri de, tüzük hükümlerine göre kendi içersinden seçecekti."
Yani Baykal'ın işaret ettiği kişi genel sekreter olacaktı. İlçe kongrelerinin başlayacağı süre öncesi bunları yönlendirme ve etkileme gücü Baykal'ın elinde olacak, kurultaya genel başkan adaylığı için etkin bir platform yaratılacaktı.
Erdal İnönü bunu gördü ve Eylül sonunda genel başkanlık seçimini de öngören bir kurultay çağrısı yaptı.
Kadıbeşegil'i dinlemeye devam:
"Sonuç Baykal yenildi. Bu SHP'den ayrılma sürecinin başlangıç noktası oldu.
Şimdi de aynı senaryoyu işleyen bir film vizyona konmak isteniyor. 2012 Mayıs ayında yapılacak kurultay için kongre ve delege seçimleri sonbaharda başlayacak.
Parti Meclisi'nde etkin olabilme kavgasının perde arkasındaki asıl neden budur. Eli kolu bağlanmış bir genel başkanı kurultayda devirmenin en akılcı ve hukuki yolu budur. Kılıçdaroğlu'nun bu oyuna gelmeyeceğini, bir kurultay olacaksa, genel başkanlık seçimini de istiyeceğini sanıyorum."
hayattan
Mardin'den gelen bu sese kulak verelim
İzmirli Orhan Yıldıran, Mardin'in Derik ilçesindeki Kız Teknik ve Meslek Lisesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak görev yapıyor.
Derik'teki bu okul, 2009'un Eylül ayında açıldı.
Uzun lafın kısası, burası yeni açılan ve faaliyet gösteren bir eğitim kurumu.
Orhan Yıldıran uzun mektubunda şunları yazıyor:
"Kızlarımıza güzel şeyler öğretmek, onlara bir şeyler verebilmek için ben ve öğretmen arkadaşlarım elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Çünkü bugünün kızları biliyoruz ki, geleceğimizin anneleri.
Eğer biz kızlarımıza iyi bir eğitim verebilirsek, onlarda çocuklarına iyi bir eğitim verecekler ve geleceğimizi şekillendirecekler."
***
Derik Lisesi'ndeki kız öğrenci sayısı yaklaşık 150. Okulun bir kütüphanesi var; fakat kitabı yok!.. Orhan Yıldıran derslerinde Yaşar Kemal'i, Aziz Nesin'i, Orhan Pamuk'u, Orhan Kemal'i, Sait Faik'i, Ömer Seyfettin'i, Nazım Hikmet'i, Dostoyevski'yi, Victor Hugo'yu anlatıyor, bu şair ve yazarlar kızların çok ilgisini çekiyor ama, "Kütüphanemizden kitaplarını alıp okuyabilirsiniz" diyemiyor.
Orhan Yıldıran'dan son söz: "Sizden ricam... Güneydoğu'nun ücra bir köşesinde olan Derik Kız Teknik ve Meslek Lisesi, sizlerden gönderebildiğiniz kadar kitap istiyor. Beni ve kız öğrencilerimi kırmayacağınızı biliyor ve şimdiden size çok ama çok teşekkür ediyorum..."
kentten
Köfteci Erol Bosna yolunda
Erol Akkınay, İzmir'in isim yapmış köftecilerinden biri.Karşıyaka'da "Baron" olarak tanınan Erol Akkınay, Yeni Asır'ın sponsorluğunu yaptığı Ege Muftağı Zirvesi'nde de ödül almıştı.
Başarı ödülünü de Türkiye Lokantacılar Federasyonu Başkanı Aykut Yenice'nin elinden alan Erol Akkınay, önümüzdeki günlerde Bosna Hersek'te düzenlenecek olan "Köfteciler Yarışması"na katılacak.
Akkınay, "Türk köfteciliğini başarı ile temsil edeceğim" diyor.
küpe
Kesinlikle hiçbir şey yapmamak, dünyanın en zor ve en entelektüel şeyidir.
Oscar Wilde
günün fıkrası
Kadın sakalı
Bir berber arkadaşına sordu:
"Kadınların sakalı çıksaydı, ne iyi olurdu. Müşterilerimiz ikiye katlanırdı."
Arkadaşı itiraz etti:
"Sen ne diyorsun? İyi ki çıkmamış. Çıksaydı hangi berber çenelerini zaptedip tıraş edebilirdi ki..."