Ateş düştüğü yeri yakıyor.
Türkiye'deki ciddi sorunlardan biri de organ bağışı konusu. Nedense Avrupa ülkelerinin çok gerisinde bir tablo söz konusu.
Oysa umutla bekleyen on binlerce insan var.
Basın duyarlı. Hemen her bağış haberi kocaman puntolarla topluma yansıtılıyor. Devlet adamları, din görevlileri, herkes bu konuda çaba gösteriyor. Ama... Hala umut dolu bir bekleyiş. Hala bu yüzden binlerce ölüm. Çaresizlik.
Oysa... El ele verirsek, bu konuda tabandan başlayarak ses verirsek dertlere derman oluruz.
Bir yaşam, onlarca mucize demek.
Geçenlerde Türkiye'de birçok ilkin yaratıcısı Konak Belediyesi'nden güzel bir haber geldi. Organ bağışı kampanyası. Üstelik bu konuda ciddi bir bilinçlendirme çalışması.
Konak Belediyesi ve Böbrek Hasta Haklarını Koruma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği'nin (BÖHAK) ortaklaşa yürüttüğü bir proje.
Yerel yönetimler elbette yol, su, kanalizasyon, kaldırım çöp işi ile uğraşacak. Ama asıl önemlisi sosyal projelerle toplumun geleceğine ışık tutması. Değerli devlet adamı Başkan Hakan Tartan öncülüğündeki Konak Belediyesi bunu başarı ile yapıyor.
Tartan'ın sözlerine kulak verelim ve destek olalım:
"Bağış bekleyen binlerce hasta var. Onların umudu ve geleceği olalım. Yaşayan bir insan umut dolu bir gelecek demektir. El ele verelim, organ bağışı kampanyalarına destek olalım."
kentten
Almanca Otobüsü Bornova Koleji'nde
Almanca Otobüsü'nü ağırlayan İzmir Bornova Koleji öğrencileri eğlenceli bir gün geçirdi. Öğrenciler, bilgi seviyeleri ve yabancı dile olan ilgileri ile eğitimcilerden tam not aldı. Türkiye Goethe Enstitüleri ve Robert Bosch Stiftung'un ortaklaşa gerçekleştirdiği Almanca Yollarda projesi kapsamında oluşturulan otobüs, Türkiye'deki okulları dolaşmaya başladı. Almanca öğrenmenin ve konuşmanın ne kadar eğlenceli olabileceğini göstermek için geçtiğimiz yıl ilk kez öğrencilerle buluşan Almanca Otobüsü'nün yeni durağı İzmir Bornova Koleji oldu.hayattan
Karınca ezmez Mehmet'i unutmayacağız
Basketbolla ilgili olanlar Mehmet Akay'ı yakından tanırlar. 1960-1974 yılları arasında Karşıyaka Basketbol Takımı'nın formasını giymiş, ay-yıldızlı formayı şerefle taşımıştı. En önemlisi çok iyi bir insandı. Herkesle dost, yüzünde sürekli gülücükler olan, kimsenin incinmesini istemeyen bir kişilik. Son olarak bundan 4 ay önce Karşıyaka Basketbol Takımı'nı ikinci ligden birinci lige çıkartan efsane oyuncular ve oynadıkları dönemde her biri yıldızlaşmış, başkan, yönetici ve basketbolcular Soyer Kültür Sanat Fabrikası'nda buluşmuştu.
* * *
Yarım asra yaklaşan hasret dindirilmiş, şimdi Tofaş'ın başkanlığını yapan Efe Aydan, Bursa'dan koşup gelmişti. Kimi İstanbul'dan, kimi Bodrum, Kuşadası, Çeşme'den, arkadaşlarını kucaklamaya koşmuştu. Sık sık Kaf-Sin-Kaf sloganı atan basketbolcular gecenin bitmesini hiç istememişti. Mehmet Akay anı ve esprileriyle gecenin gülüydü. Mehmet'in yanı sıra, Efe Aydan, Nadir Vekiloğlu, Mehmet Refik Soyer, Ateş Özerk, Somer Terzioğlu, Çetin Uziş, Secder Akıncı, Mehmet Zengel, Ziya Yurdatap, Firuz Koçaş, Tayfun Candaş, Sezai Engür, Nuri Sakal, Cengiz Uzel, Rıza Küntür, Mehmet Erdeniz, Mehmet Erişkin, Ziya Yurdatap, Mehmet Akay, Bülend Alp, Ömer Aktaşlı ve Nejat Kuymulu bir araya gelmenin hazzını yaşamışlardı.
* * *
Soyer'in titizlikle düzenlediği gecede ortak bir dilekte buluşulmuştu: "Her yıl bu toplantıyı daha geniş bir katılımla tekrarlayalım." Kim bilebilirdi ki, bu eski dostların buluşması Mehmet Akay için son buluşmaymış. Dün acı haber geldi. Milli basketbolcu 63 yaşında hayata gözlerini yummuştu.
küpe
Değişiklik ile karşılaşınca değişen aşk, aşk değildir.
W. Shakespeare
günün fıkrası
İstikbal
İki çocuk sokakta konuşuyordu.
"Söyle bakalım, baban bu doğum gününde sana ne aldı?"
"Her zamanki gibi, bir sapan ile bir de balon..."
"Her doğum gününde hep aynı şeyi mi alır senin baban?"
"Elbette... Benim babam camcıdır."