"Ne zaman, bir çift güvercin havalansa, martılar barışa uçsa, ürkek serçeler kanat çırpsa, gülüşü çiçeklerden üstün, gülüşü güneşle yarışan Argun Akmoral gelir aklıma..."
Yazar ve şair biraderimiz Okan Yüksel, Karşıyaka'nın 'Kuş Argun'unu böyle anlatır.
Bu harikulade Karşıyaka efendisini bugün kabri başında anacağız.
***
Yer çekimi mi?
O da neymiş?
Argun Akmoral KSK'nin tek saldırı silahı değildi ama uçanıydı.
Yerde ve havada hep o vardı.
Bazı futbolcular tay gibidir. O kuş gibiydi.
Bir dönemler ülkemde futbol oyunu, cumartesi matine, pazar suare olarak sergilenirdi.
Ulaşım uçaklarla değil, vapurlarla, trenlerle günler boyu süren yolculuklarla gerçekleşirdi.
Futbol çim sahalarda değil, tozlu topraklarda oynanırdı.
Sahanın bozuk olması, top kontrolünü zorlaştırır, oyuncular bu bataklıklarda saplanıp kalırdı.
Onlar, hapşırınca 'idman muafiyeti' tanınanlardan değil, futbol hayatı pahasına sakat sakat oynayanlardandı. Onlar için takım 'yeni elbise' değildi.
***
Okan Yüksel'i dinlemeye devam...
"Onlar sahaya özgürlüğün gülüşü gibi yayılır, onbinlerce insan buz kesen havada Karşıyaka ile ısınırdı.
Onlar coşkuyu, sevgi ile gol attıklarında birbirlerine sarılmayı, gol yediklerinde hüzünlü türküler söylemeyi bilirlerdi.
Nasıl ıslak bir ışık yüzleri yalar geçerse, onlar da İzmir futbolunda iz bırakarak geçmişlerdi."
***
Rakip defansı geçmek konusunda hem kuş hızına, hem de tekniğine sahip Argun Akmoral da onlardandı.
Çalım yerine, rakibini kendi uzun topuyla terse yatırışı ve ceza sahasına en kısa zaman içinde girişiyle Akmoral en kısa mesafede en hızlı olabilme üstünlüğüne de sahipti.
***
İzmir'de 'futbol fabrikası' gibi çalışan Yün Pamuk Mensucat'ta yetişen Argun Akmoral'ın vücudunu topla rakip arasında tutuşu, hızlı top sürme tekniği ve atak zamanlaması başarılı yönleridir. Geriye bir tek gol atmak kalmaktadır.
Futbolun ana niteliklerine sahip olan Akmoral, bu gol sofrasında her zaman bulunmuştur.
1957-58 sezonunda şampiyon olan KSK, Yün Pamuk Mensucat ile 2-2 berabere kaldığı maçta Kuş Argun'un gollerine engel olamamıştır. Sezon sonunda Galatasaraylıların kaçırıp İstanbul'a götürdükleri Kuş Argun, Selçuk Yaşar'ın bir lafı ile İzmir'e dönerek yeşil-kırmızılı formayı kuşanmıştı.
***
22 takımlı Milli Lig'deki ilk maçında İzmirspor'u 2-1 yenen Karşıyaka'nın her iki golünde de Argun imzası vardır.
1967'de sakatlanarak futbola veda eden Argun Amkoral, teknik adam olarak görevler üstlenirken, KSK'nin altyapısını oluşturmak amacıyla 'minikler takımı'nın
başına getirilmiştir.
1984 Argun Akmoral'ın ölüme başkaldırı yılıdır.
Başını çarptığı araçtan felçli olarak indirilen Akmoral, direnci ile sağlıklı yaşama dönmesini bilmişti.
Çünkü, gülüşü özgürlüğüdür Akmormal'ın.
O yaşlandıkça delikanlıdır.
Kuş Argun'unutmayacağız.
hayattan
Bu tabloya ne dersiniz?
"Duyarsız insanlara isyan ediyorum"
İzmirli çevre gönüllüsü gazeteci kardeşim Ahmet Aydın Akansu, Facebook'taki köşesinde, "Duyarsız insanlara isyan ediyorum" başlıklı bir yazı yayınlamış.
Siz de okuduğunuzda Ahmet kardeşime hak vereceksiniz:
Önemli konulara bu kadar mı sorumsuz kaldık?
Magazincilikte birinciyiz. Kim nerede ne yapmış...
Nerede KA-KA-RA, Kİ-Kİ-Rİ, maalesef herkes orada.
75 milyon nüfuslu Türkiye'de gazete satışı yaklaşık 3-4 milyon.
Kitap okumak ise şurada dursun.
İzmir yöneticileri, getirisi 50 milyar dolar olan EXPO 2020'ye girmek için mücadele ediyor.
Brezilya, Rusya, Tayland ve Birleşik Arap Emirliği'nden birer şehir İzmirimizin rakibi.
İnternette bir anket başlatılmış.
Oy tablosuna bakın...
Rusya 3 bin 500, Tayland 950, Brezilya 250, İZMİR 185, Dubai 75 oy almış.
Bu ankete, www.expo2010vote.blogspot.com sitesinden herkesin katılıp İzmir için oy kullanmasını ve bu anketi yaymalarını Facebook'tan yayınladım.
48 saat içinde 2-3 kişi ilgilendi.
Kardan adamlı fotoğrafımı koydum, 2 saat içinde 30'un üzerinde beğeni ve 10 yorum geldi.
İşte bizim insanımız bu.
Konu magazin olunca baş sırada.
İş arayan binlerce genç var.
Ekonominin canlanmasını istiyoruz.
Yani kısacası istiyoruz, istiyoruz ama...
Sıra sorumluluğa geldiğinde yokuuuzzz...
Neden böyle hazırcı ve sorumsuz toplum olduk?
küpe
En yüksek saadete erenler bile, başka arzular peşinde deli gibi koşarlar.
Goethe
laflama
* Divan şiiriyle uğraşmak, 'fuzuli' bir uğraş mıdır?
* Bütün parasını kumarda kaybetti. "Şans-sosyonel" adamın tekidir.
* İndim 'havuz başı' partisine, bir eskort kız çıktı kardeşime.
* Feleğin çemberinden geçtik ama çember problemlerinden çakmam hala.
* Mantığın bittiği yerde, evlilik programları başlar.
* Keloğlan cep telefonu aldı, 'teloğlan' oldu bir bakıma.
İbrahim Ormancı'dan