• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kapıdaki düşman: Bahar rehaveti ERKİN USMAN

Kapıdaki düşman: Bahar rehaveti

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03.10.2013, 00:00
Cıvıl cıvıl bir yaz daha sona eriyor. Deniz ve güneş ile yavaş yavaş vedalaşıyoruz. Ve doğal olarak bütün bu gelişmeler ruhumuzu ve bedenimizi olumsuz yönde etkiliyor. En başta da yorgunluk hissi baş gösteriyor. Peki bu yorgunluk belirtilerinden nasıl kurtulabiliriz? Sports International eğitmeni Burcu Çağlar, bu geçiş dönemini en rahat atlatmanın yolunun spordan geçtiğini söylüyor ve ekliyor: "Depresyona girmem an meselesi, gözüm sürekli yatakta, canım hiç ama hiçbir şey yapmak istemiyor, hele hele egzersizin fikri bile beni yormaya yetiyor! E zaten kış aylarında, fazlalıklarımı kalın kalın giysilerin altında rahatlıkla saklayabilirim, spor yapmaya ne gerek var!" diye düşünenlerdenseniz çok yanılıyorsunuz. Asıl şimdi spor zamanı. Neden mi? Çünkü spor sayesinde bu problemlerden kurtulacak ve kazançlı çıkacaksınız. Hem bahar rehavetinden kurtaracak hem de hayatınızı değiştirecek egzersizin diğer yararları:
* Beyninizdeki mutluluk hormonu salgısı artacak ve bu da sizi depresyon, panik atak gibi psikolojik rahatsızlıklardan koruyacak.
* Yaz başından beri binbir emekle verdiğiniz fazla kilolarınız size geri dönmeyecek.
* Metabolizmanız hızlandığı için kendinizi daha dinç hissedeceksiniz.
* Bağışıklık sisteminiz kuvvetlenecek ve grip gibi salgın hastalıklardan korunmuş olacaksınız.
* Soğuğa karşı direnciniz artacak, daha az üşüyeceksiniz.
* Çok da fazla sosyal aktivite imkanının olmadığı kış günlerinde, vaktiniz keyifli ve verimli geçecek.
* Uykularınız daha kaliteli ve düzenli olacak.
* Nisan, mayıs ayları geldiğinde de 'eyvah yaz geliyor!' paniği yaşamayacaksınız.
Evet gördüğünüz gibi kış aylarında, akşamları kanepeye uzanıp dizi izlemek ya da bol kalorili pazar kahvaltılarını tek hafta sonu aktivitesi olarak görmek yerine, spor yapmak size sayısız fayda sağlayacak. Aslında sporu, sağlıklı beslenmeyi ve pozitif düşünmeyi bir hayat biçimi olarak kabul etmek yani yaz-kış, gece-gündüz, tatil-işgünü demeden bu üç önemli faktörle birlikte yaşamayı öğrenmek en ideali!

hayattan
Türk dostu Sakızlı Antonis'i kaybettik

Sakız Adası'nda Alfa Pi Ajans'ın iki ortağından biri Türk dostu Antonis Palios geçtiğimiz hafta sonu ofisinde kalp krizi geçirerek vefat etti. 2011 yılından bu yana adayı ziyaret eden Türk turistler için Türkçe ada tanıtımını içeren kitapçık bastırarak ücretsiz olarak Sakız Gümrüğü'nde dağıtılmasını sağlayan Palios, çevresinde çok sevilen ve saygı duyulan birisiydi. 51 yaşında hayata gözlerini yuman Palios'un cenazesi Vrandatos köyünde toprağa verildi.

Öyle bir şarap uzmanı ki!..

Meşhur bir şarap üreticisinin çeşnicibaşısı (degustatör) vefat edince yeni bir çeşnicibaşı bulmak için ilan verirler.
Kirli görünümlü, saçbaş dağınık bir ayyaş ilan için fabrikaya başvurur. Patron bu adamı başından nasıl def edeceğini düşünürken onu sınamaya karar verir. Ona içmesi için bir bardak şarap verirler. Sarhoş adam bardağı kafasına diker ve: "Muscatel kırmızı üzüm, güney yamaçlarda büyümüş, 3 yıllık ve çelik kaplarda olgunlaştırılmış."
Fabrika müdürü şaşkınlıkla "doğru" der ve ikinci bardağı uzatır. Bizimki yine bardağı kafasına diker, dilini şapırdatır: "Bu da güneybatı eğimli yamaçlarda yetişmiş Cabarnet kırmızı üzümden, 8 yıllık ve meşe varillerde saklanmış." Müdür daha da büyük bir şaşkınlıkla "doğru" demiş. Patron, sekreterine göz kırparak bir şeyler ima eder. Patronunun ne dediğini anlayan sekreter doğru tuvalete gider ve beyaz şaraba çok benzeyen bir bardak dolusu idrar ile geri döner. Bizim sarhoş düşünmeden bardağı kafasına diker ve konuşur:
"Bu bir sarışın, 26 yaşında, üç aylık hamile bir bayan ve bu işi bana vermezseniz aynı zamanda babasının da adını açıklarım."

küpe
Parasızlık bütün kötülüklerin tuzağıdır.
G. Keller

günün fıkrası

Asıl marifet

Delinin biri tımarhaneden kaçmış, bir caminin minaresine çıkmıştı. Baktı şerefede ezan okuyan bir müezzin var, hemen adamı yakaladığı gibi, "Hadi hemşerim, gel buradan aşağı atlayalım" dedi.
Müezzin deli ile baş edemiyeceğini anlayınca bir kurnazlık düşündü:
"Buradan aşağıya bir çocuk bile atlar. İyisi mi aşağıya inelim, oradan buraya zıplayalım. Asıl marifet o."

laflama
* Başa güreştiğini sanırsın bu dünyada. Oysa boşa güreşmişsin bunca yıl haberin yok!
* Üzümünü ye. Ayakbağını sorma!
* Orhan Veli yaşasaydı şöyle derdi mutlaka: Bir elinde telefon, bir elinde klavye, umrunda mı dünya?
* Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar. Bizim de ülke olarak afaki gündemimiz var yahu!
İbrahim Ormancı'dan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI