Partisi ne olursa olsun, son yıllarda gelirleri çok artan belediyeler ve başkanlarının çoğu tam bir savurganlık yarışına girmiş gibiler.
Gerekli, gereksiz ihaleler yapılıyor ve hep yabancılar kazanıyor.
Ve, Burhan Özfatura'dan bir değerlendirme:
"Türkiye, Avrupa'nın en büyük otobüs üreticisidir. Ama ne hikmetse, hep ithalat yapılır. Mesela, İzmir'de yapılan bir ihalede Polonya'dan 100 adet Solaris marka otobüs alnmasına karar verilmiştir. Bedeli 22.5 milyon eurodur. Bu karar niçin verilmiştir?
Atelyeler, yeniden dizayn edilecek, ham madde ambarı buna göre yeniden düzenlenecek midir?
Bu tanınmış markayı tercih için yüzde 1-1.5 fark gerekçe olabilir mi?
Daha önce de bir CHP'li Belediye Başkanı Ikarus'ları almıştı. Bu otobüslerin ne kadar çürük olduğunu gördük.
Aynı davranış metro vagonları ve körfez içi vapurların alımında da sergilenmişti."
* * *
Ve, şimdi de birkaç özel bilgi...
2001 yılında 16 büyükşehir belediyesine aktarılan para 1 katrilyon 364 trilyon 770 milyon TL idi. Bunun yüzde 7'si olan 95 trilyon 800 milyon TL İzmir'e, yüzde 55'i olan 746 trilyon 350 milyon TL İstanbul'a, yüzde 26'sı olan 354 trilyon 241 milyon TL Ankara'ya gönderilmişti.
2012 yılındaki rakamlar da şöyle...
Aktarılan tutar 9 katrilyon 813 trilyon 912 milyar TL...
Bir oranlama yaparsak 2001'den 2012'e göre aktarılan para 7 misli...
* * *
Burhan Özfatura, "Bu paralar hizmete değil, şişirilmiş kadrolara ve belediye şirketlerinin astronomik zararlarını karşılamaya gitmekte..." diyor.
Seçimlerin arifesinde bu rakamlar çok kafa karıştıracağa benziyor.
ege'den
Yeni bir Aliağa'ya doğru
165 km'lik içme suyu şebekesinin tamamı yenilenen ilçede Aliağa Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde gerçekleşen yatırımlarla kentin çehresi değişiyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile kentin 30-40 yıllık eski altyapısını yenileyen Aliağa Belediyesi, kentin dört bir yanındaki caddeleri asfaltla buluşturuyor. Son olarak altyapı işleri biten kent merkezinin ana arterlerinden Fevzipaşa Caddesi asfaltlanmaya başlandı. Bayram öncesi başlayan asfaltlama çalışmaları esnafı ve vatandaşları memnun etti.
Geçtiğimiz aylarda Aliağa'nın ana arteri olan Atatürk Caddesi'nde kısa sürede bitirilen asfaltlama çalışmasının ardından şimdi de Fevzi Paşa Caddesi asfaltla buluştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi İZBETON ve Aliağa Belediyesi ekipleri 4 bin tonluk asfalt altı yol malzemesi serilerek zemin hazırlığı yapılan caddede asfaltlama çalışmalarına başladı. Yaklaşık 15 bin metrekarelik asfaltlama çalışmasının sonunda cadde modern görünümüne kavuşacak.
1- İZSU tarafından caddenin Atatürk İlkokulu arkası ile Polis lojmanı arasındaki bölüme yeni içme suyu şebekesi döşendi. Binaların içme suyu braşman bağlantıları yapıldı.
2- TEDAŞ ekipleri caddedeki enerji hatlarını yer altına aldı.
3- Caddeki mevcut yolda kilit taşlar söküldü, Aliağa Belediyesi ekipleri tarafından 4 bin tonluk asfalt altı yol malzemesi serilerek cadde asfaltlama için hazırlandı.
3- Caddenin kenarlarına 2 bin metretül bordür döşendi.
tarihten
N. Fazıl Kısakürek, vapurla Kadıköy'e geçerken, yanına biri yaklaşıp:
"Üstad" diye sormuş. "Peygamberlere ne diye gerek duyuldu? Biz yolumuzu bulabilirdik."
Necip Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan:
"Ne diye vapura bindin ki" cevabını vermiş. "Yüzerek karşıya geçebilirdin."
küpe
İki düşman arasında öyle konuş ki, barıştıkları zaman utanmayasın.
Sadi
günün fıkrası
Arası yokmuş
Gözü bankta oturmuş portakal soyan adama takılmıştı. Soyuyor, tuzluyor, yanındaki çöp kutusuna atıyor. Bir süre izledikten sonra gidip yanına oturdu.
"Afedersiniz. Güzelim portakalları tuzlayıp çöpe atmanız garibime gitti de..."
"Efendum, benum tuzlu portakalla aram iyi değildur da..."
laflama
* "Kaşları kara" diye sevdim yarimi... "Gönlümde yara" bırakıp kaçtı beni!
* "Edep Ya Hu" diye bir söz var ya. Memlekette, yazarların, sanatçıların defosu çok. Ben de "Edip Ya Hu" desem ayıp olur mu? Ha, "Edip ne demek lan?" diye soranlar çıkabilir. Bir zahmet Hz Google'da bir sörf yapsınlar!
* Kadınların bir 'malum' günleri vardır. Bir de birbirilerinden 'malumat' aldıkları dedikodu fırtınası yaptıkları günler!
* Bir aslan 'miyav' demedi. Sadece, her cümlesine 'yav' diye başlıyordu!
* Bu kadınlar ne garip yaratıklar Allahım ya... Erkeğin üzerinde 'kıl' bulsalar ortalığı ayağa kaldırırlar ama, saçlarında 'kır' görseler "Ayyy ne yakışmış" derler!
* İncecik bir kızdı. Kalın kafalı bir adamla evlendi!
İbrahim Ormancı'dan