Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar'dan ilginç bir öneri:
"TOKİ, sanayicilere organize sanayi bölgelerinde fabrika yapsın. Sanayicilerin paraya en çok ihtiyaç duyduğu bu dönemde fabrika TOKİ üzerinde olsun. Sanayici ona ev parası öder gibi, fabrika parası ödesin..."
Yorgancılar'a sorduk:
"Bu projenin işlerlik derecesi nasıl? Bir deneme girişiminiz oldu mu?"
Yanıt şöyle:
"TOKİ'nin sanaciler için organize sanayi bölgelerinde kira öder gibi geri ödemeyle fabrika binaları yapması, Türkiye'nin her tarafını yatırım cenneti haline getirir. Bu öneriyi dönemin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'e ilettik ama bir sonuç çıkmadı. Böyle bir uygulama hem şehrin içinde kalan tesislerin taşınması hem de yeni yatırımlar için gerçekleştirilebilir. Yatırımcı işin başındayken en fazla paraya ihtiyaç duyuyor. Fabrika binasına para vermezse, bunu işletme sermayesi olarak kullanabilecek. Para kazandıkça kira öder gibi fabrika binasına sahip olacak."
* * *
Yorgancıların verdiği bilgiye göre, İzmir'de organize sanayi bölgelerindeki parsellerin yüzde 39'u boş. Şehir içinde kalan fabrikaların taşınması için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na yazı göndererek bir teşvik sistemi oluşturulmasını istediler, bir sonuç alamadılar.
Yorgancılar'ı dinlemeye devam:
"Nasıl toplu konutlarda kentsel dönüşümle bu iş yapılıyorsa, bu fabrikaların şehir merkezlerinden OSB'lere taşınmasıyla ilgili bir teşviğin hayata geçirilmesi gerekiyor. Taşınacak bu fabrikalardan boşalan alanlar, kentsel dönüşümde kullanılarak yeni yaşam alanı haline getirilebilir."
Makedon göçmenlerine yeni hizmet binası
Dernek Başkanı Şaban Yaprak, "Üyelerimizi gerçek anlamı ile bir çatı altında toplama kararımızı gerçekleştiriyoruz" diyor ve yeni hizimet binasının 10 Ocak 2014 Cuma günü törenle hizmete gireceğini söylüyor.
Makedonyalı göçmenlerin yeni hizmet binası Çamdibi'nde 5141 sokakta.
Başkan Şaban Yaprak devam ediyor:
"Binlerce Makedonyalı kardeşimiz için sıcak bir yuva düşledik ve bunu gerçekleştirdik. Cuma günü saat 17.00'deki açılış törenine bütün hemşerilerimiz ve İzmirliler davetlidir. Bekliyoruz..."
hayattan
Mukadder Lök'ün 40'ı yapıldı
Yakapınar doğumlu, Alpay ve Olcay'ın biricik anneleri, Cem-Can ve Mert'in sevgili nineleri, Veli Lök'ün akrabası, çocukluk ve hayat arkadaşı Mukadder Lök, ölümünün 40'ında Yakapınar'da yalnız değildi.
Akrabaları, dostları, arkadaşları, evlatlarıylaydı gene..
Eşinin ve çocuklarının pusulasıydı o!
Her zaman doğru olanı işaret ederdi. Yalnız da kalsa doğru bildiği yolda yalnız yürüyenlerdendi. İlkokul mezunuydu ama dünya klasiklerininin tamamını okumuştu. Günlük gazeteleri elinden düşürmedi hiç. Televizyonda haberleri kaçırmazdı. Türkiye'ye ve dünyaya gözünü kapamadı hiç. Duyarlı, sorumlu bir yurttaştı o. Bir insan sarrafıydı. Önsezilerinde yanılmazdı, yanılmadı. Kimin çıkarcı, kimin ikiyüzlü olduğunu anlamakta zorluk çekmezdi. Haksızlığa ve zorbalığa boyun eğmez bir doğası vardı. İnsan onurunun incinmesine tahammülü yoktu. Çocuklarına hep namuslu, şerefli olmayı öğütledi. Köşe dönmeciliğe, fırsatçılığa hep karşı çıktı.
Ortopedi-travmatoloji uzmanı, insan hakları savunucusu Prof. Dr. Veli Lök'ün her daim arkasında yer almış bu bilge kadın şimdi gene köyüne döndü. Işıklar içinde uyusun.
İzmir, İzmirli onu unutmayacak!
küpe
Ağzında bal olan arının kuyruğunda iğnesi vardır.
John Lyly
günün fıkrası
Cimri
İskoçyalının bir arkadaşı Mao Twiish'in evine gittiği zaman onu kör alfabesi başında çalışırken buldu.
"Mao yahu! Gözlerinin bu kadar az görmeye başladığını hiç bilmiyordum. Ne oldu?"
"Yok canım. Gözlerim iyi. Ben elektrim yakmadan okumayı öğrenmeye çalışıyorum."
laflama
* Bazıları bana "Adamın dibisin" diyor. Bazıları da benim için "Adama bak" diyor. Ehhh bana göre de her zaman "Adaaam sende"!
* Bir gün alın terimle otomobil alırsam, arkasına 'Babam değil, çabam sağolsun!" diye yazdıracağım dostlar!
* Bir insan hem çoban hem de ressam olursa Sürü-realist denir yani!
* Bazen "Ben insan değil miyim?" diye soranlara karşı acayip dürüst bir yanıt vermek istiyorum. "Değilsin ulan" diye!
İbrahim Ormancı'dan