• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Bir Karşıyaka nostaljisi ERKİN USMAN

Bir Karşıyaka nostaljisi

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02.03.2014, 00:00
Kitabın adı: 1950'li Yıllarda İzmir ve Karşıyaka...
Yazarı: Prof. Önder Küçükerman.
Yayınlayan: Karşıyaka Belediyesi.
* * *
Önder Küçükerman Cumhuriyet İlkokulu'nu tamamladıktan sonra Karşıyaka Lisesi'ne atladı, oradan da İstanbul...
Önder Küçükerman bu kitap için şunları anlattı:
"Bu kitap 1940-1960 yılları arasında ailece yaşadığımız İzmir ve özellikle güzel Karşıyaka hakkındaki anılarımdan ve daha önemlisi çocukluk ve gençlik yıllarında çektiğim fotoğraflardan yararlanarak
hazırlandı.
* * *
Daha ortaokul yıllarımda, fotoğrafçılık konusuna çok ilgili olmam nedeniyle Karşıyaka'daki o yılların ünlü fotoğrafçıları Mustafa Kapkın ve Saadettin Yıldız'ın unutulmaz destek ve teşvikleriyle neredeyse çevremden çektiğim fotoğraflarla kendi ölçülerimde anlamlı sayılabilecek bir arşivim oldu. 1960 yılında ise üniversite eğitimi yıllarım geldiği içini ailece İstanbul'a döndük. Böylece ailemle bütün çocukluğumu ve gençliğimi yaşadığımız güzel Karşıyaka'yı üzülerek terk ettik.
Karşıyaka'da aldığım eğitimle o yılların tek sanat kurumu olan Güzel Sanatlar Akademisi giriş sınavında bölümümü birincilikle kazanarak karanlık atölyelerine yerleştim.
* * *
Bu kitapta, işte bu güzel ortam içinde yaşayanlardan, ailemden, arkadaşlarımdan oluşan küçük, mütevazi anılarımı da bulacaksınız. Ama belki de daha önemlisi, 1950-1960 yılları arasında, çevresinde olan bitenleri kendi gözündeene kayıt etmeye çalışan genç bir insanın o günkü koşullarda çekebildiği fotoğrafları Karşıyakalı yeni kuşakla paylaşma isteğini bulacaksınız."
* * *
SON SÖZ:
Prof. Önder Küçükerman'ın bu kitabının tanıtımı için düzenlenen söyleşi ve fotograf sergisi 5 Mart 2014 Çarşamba günü saat 14.00'de Karşıyaka Çarşı Kültür Merkezi'nde...
Şimdiden haberiniz olsun.

kentten
İTK ve ilginç bir sempozyum

İzmir Özel Türk Koleji tarafından Bahattin Tatış Kampusü'nde 6. İTK Anaokulları Sempozyumu vardı.
İzmir merkez ve ilçelerinden anaokulu öğretmenlerinin izlediği toplantıya Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık, İzmir Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı, İTK Genel Müdürü Yiğit Tatış, İTK Anaokulları Direktörü Burçin Kızak katıldı.
* * *
Açılışta izlediğimiz Funda Kocabıyık, anaokulu öğrencilerine keşfetme ihtiyacı olan ortamlar sunulması gerektiğinin altının çizdi.
Çocuğun keşfettikçe öğreneceğini belirten Kocabıyık ardından şöyle devam etti:
"Çocuğun motive oldukça öğrenme isteği artar. Bu da ona gelişimi ile paralel bir eğitim ortamı sağlanması ile olur. Çocuğun değişeme açık olduğu bu yıllarda bireysel farklılıkları da asla göz ardı etmemeliyiz. Bireysel farklılıklarını görüp buna göre eğitimi zenginleştirmek öğretmenin görevidir. Hangi çocuğun neye hazır olduğunu bilmek ise öğretmenin her çocuğu objektif olarak gözlemlemesi ile mümkün olur. Eskilerin bir değimi vardır: 'Bakmakla görmek aynı şey değildir.' Okul öncesi öğretmeni baktığını görmelidir. Çocukları objektif olarak değerlendirmelidir."

pazar neşesi
Fatura'nın böylesi

Adamın biri evine gelir ve posta kutusunda telefon faturasını bulur. Bakar ki, 3 milyar küsur lira...
Beyninden vurulmuşa döner.
Hemen ayrıntılı fatura ister.
Fatura gelir, aranan bütün numaralar arkadaşlarına ve dostlarına aittir.
Adam, "Bu nasıl olur? Ödeyeceğiz mecburen" der.
O sırada gözü papağana takılır. Ama, şüphe de devam etmektedir.
"Ya bu konuşmuşsa?"
"Yok... Yok... Yapmamıştır."
Gece papağanı gözetlemeye karar verir.
Ve, sonrası...
Gecenin bir vaktinde papağan kafesinden çıkar. Telefonun başına geçip rehberi açar. Adamın arkadaşlarını tek teke arayıp, saatlerce konuşmaya başlar.
Adam, sinirder çıldırmış bir şekilde papağanı yakalar ve kanatlarından duvara çiviler.
Papağan çarmıha gerilmiş bir vaziyette duvarda asılı kalır. Adam sinirle papağanı azarlar:
"Bir hafta burada asılı kal da aklın başına gelsin. Çek bakalım cezanı..."
Adam gider. Papağan bir bakar, karşı duvarda İsa çarmıha gerilmiş vaziyette durmukta. Hemen muhabbete koyulur:
"Birader sen ne kadardır buradasın?"
"İki bin yıldır buradayım..." der İsa.
Papağan hayretler içinde kalmıştır. Şaşkındır ve yorumlar:
"Ohaaa... Nereyi aradın lan böyle?"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA