2014 yılı yaz tatiline kısa bir zaman kala ekonomist Adnan Öztekin tatil planları yapan vatandaşlara önemli uyarılarda bulunuyor.
Öztekin, "Vatandaşlarımız yaz tatillerinin zehir olmasını istemiyorlarsa tatil planı kapsamında yaptıkları tur, gezi ve otel rezervasyonlarını mutlaka TÜRSAB üyesi kuruluşlardan yaptırmalıdırlar" diyor.
Bu yaz tatil planları yapan vatandaşların gazete ve internet sayfalarında gördükleri TÜRSAB logosuz ilanlara kanmamaları ve gördükleri ucuz fiyatlı otellere rezervasyon yaptırmadan önce mutlaka araştırma yapmaları uyarısında bulunan ekonomist Öztekin'den bir uyarı daha:
"Tatil planı yaparken aracı firma iyi araştırılmalıdır. TÜRSAB üyeliği olup olmadığı sorgulanmalıdır. Değilse eğer bu firmayla hiçbir işlem yapılmadan irtibat kesilmelidir. Firmanın düzgün de olması yetmiyor. Rezervasyon yapılan otelde iyi araştırılmalı, yıldızının Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilip verilmediğinden mutlaka emin olunmalıdır."
Öztekin'i dinlemeye devam:
"Her yaz tatili öncesinde olduğu gibi bu yaz tatilini de fırsat bilen bazı dolandırıcılar, yetkisiz kişi ve naylon kuruluşlar türeyebilir. Lütfen bilinmeyen, tanınmayan ve de TÜRSAB üyesi olmayan acenteler ile internet ortamında gelişi güzel kurulmuş sitelerden uçak bileti, tatil ve diğer turizm hizmetleri almasınlar. Güvenilirliği net olmayan kişi ve kuruluşlara sakın ola ki kimlik bilgilerinizle, kredi kartı bilgilerinizi vermeyin. Size tatil hizmeti satıyor gibi gösterip, hayali işlemlerle sizleri kandırıp mağdur edebilirler."
hayattan
İnanç turizminde Rus dopingi
Tamer Tanyeri, "İnanç turizmi ile ilgili organizasyonların Türkiye'ye getireceği imkanların tahminlerin ötesinde" olduğunu vurguluyor.
Hemen belirtelim, Tamer Tanyeri, özellikle din turizmi konusunda sözü dinlenir bir uzman.
Tanyeri geçtiğimiz hafta "Rus Ortodokslarının Anadolu'daki kutsal mekanları ziyaretleri" ilgili son gelişmeleri anlatırken, "Bu önemli bir gelişmeyi, layıkı ile değerlendirmemiz gerek" diyor.
Tamer Tanyeri, Anadolu'yu dinlerin beşiği olarak nitelendiriyor ve devam ediyor:
"Anadolu, bağrında barındırdığı Hıristiyanlık ilk dönemine ait kutsal mekanlarıyla Hıristiyanlık alemi için en önemli inanç merkezlerinden biri. Bilindiği gibi, Papa 16. Benedickt, 2006 yılında Meryemana Evi'ni ziyaret etmiş ve buraları Hırıstiyanlık için hac mekanı ilan etmişti. Bu nedenle, kilise Rus Ortodoksların Anadolu'daki kutsal mekanlara ziyaretlerine yönelik, uzun süreli hac organizasyonları düzenlemek istiyor."
* * *
Eldeki bilgilere göre, Rus Ortodoks Patrikhanesi'nin koordinasyonunda düzenlenecek inanç turlarına katılmak isteyenlerin sayısı 15 milyon kişiyi bulmuş gibi. Planlanan turlar önce ayda 900, yılda 10 bin kişi olarak başlayacak, giderek bu sayı artarak 100 bin kişiye ulaşacak.
Tamer Tanyeri anlatıyor:
"Yurtdışında, Moskova merkezli St. Peterburg, Kiev, Minsk, Almatı'dan gelen turlar yurtiçinde İzmir mermezli İstanbul, Antalya ve Trabzon destinasyonlarında toplanacak, bazı turlarda ise geliş ve dönüşler değişik şehirlerden olabilecek."
Sonuç:
Medeniyetler buluşmasına büyük katkı sağlayacak inanç turları, toplumlararası hoşgörü ve diyaloğun artırılmasının yanı sıra inanç turizmi olarak da ülke ekonomisi açısından önemli oranda istihdam ve katma değer yaratacak.
küpe
Ümit gidince yaşama zevki de gider.
Emile Zola
günün fıkrası
Yalan ve sevgi
Bir Hintli gözüne kestirdiği kadının peşine takıldı.
Kadın, "Niçin peşimden geliyorsun?" deyince, adam cevapladı:
"Geliyorum, çünkü seni çok seviyorum."
Kadın, "Yalan söylüyorsun. Çünkü ben güzel ve zengin değilim. Biraz geriden zengin ve güzel bir arkadaşım geliyor" deyince adam geri döndü ve o kadına yaklaşınca, karşısına çirkin ve ihtiyarlamış biri çıktı. Şaşırdı ve ilk kadının peşine düştü ve niçin yalan söylediğini sordu.
Kadından cevap:
"İlk sen bana yalan söyledin de..."
laflama
* Artık Türk halkına diyeceğim bir çift lafım var yalnızca: Yiyin birbirinizi!
* Hele çocuklar, bizim çocuklarımız. Bu dünyaya çile çekmeye değil, çilek yemeye gelsinler doyasıya!
* Hala rüyası bir dikiş makinesi olan bir genç kız kalmış mıdır lan bu dünyada!
* Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. Küçük su dökme işini az ileride yap hele!
* Herkesin elinde olduğu gibi benim elimde de dijital fotoğraf makinesi. Durmadan fotoğrafımı çekiyorum abilerim, ablalarım. Hayatımı yazsam roman olmaz, foto-roman ehhh belki!
İbrahim Ormancı'dan