• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Korku hiyerarşisi

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19.12.2009, 00:00
Rezaleti görüyorsunuz değil mi? Ortaya çıkan bu durum karşısında "DTP kapatılmamalıydı" diyen kendinden menkul liberaller ne diyecekler merak ediyorum. Ortaya çıkan durum ne peki? Şudur: Anayasa mahkemesi kapatma kararı verdikten sonra DTP'liler sözde çok kararlı bir biçimde TBMM çalışmalarına katılmayacaklarını ve milletvekilliklerinden istifa edeceklerini açıkladılar.
Oysa kendilerine oy veren insanlar DTP'lilerin TBMM üyeliğinden istifa etmelerini istemiyorlardı. Güneydoğu'da yaşayan halkın ve sivil toplum örgütlerinin tamamı bu isteklerini DTP'lilere ilettiler. Ancak DTP'de bir araya gelmiş Kürt ağaları halkı "maraba" gördüğü için dönüp "ne diyorsun" diye bakmadı bile. Dün yeni kurulan BDP adlı partinin toplantısında istifa kararlarını açıklayacakları sırada İmralı'da yatan mahkumdan gelen iki satırlık not hepsine bir saniyede fikir değiştirtti. Apo istifa etmelerini istemiyordu ve onlar da istifa etmeyeceklerdi.
***
Ben aylardır bu Kürt ağalarının toplandığı DTP adlı partide siyaset yapanların iradesiz bir sürü zavallı tipten ibaret olduğu yazıyordum. Anlamadığım şey ise şuydu: Bu kadar adamın içinden bir tane onuruna düşkün birisi niçin çıkmıyordu? Korku mu bunun nedeni? Öyle ya, daha önce bir Kürt siyasetçisi bir iki eleştiri yapmıştı da kafasına kurşunu sıkıvermişlerdi. Korku duygusunun insanı bazen çaresizleştirmesini anlayabiliyorum. Ancak benim anlamadığım bu insanlar bu kadar onursuz yaşamaya nasıl tahammül edebiliyorlar? Şu ortaya çıkan tablodan Kürt vatandaşlarımızın çok iyi dersler çıkarması gerekiyor. Kendilerini temsil etsin diye oy verdikleri siyasetçilerin kendilerine ait bir iradelerinin olmadığını görsünler. Bu iradesiz politika ağalarının halkın görüş ve eğilimlerini hiç umursamadıklarını bilsinler. Dertlerinin yöre halkının demokratik haklar elde etmesi değil terörist bir örgütün liderinin kişisel emelleri olduğunu anlasınlar.
***
Aslında daha ilginç, ilginç olduğu kadar komik bir durum daha var. Kürtleri bu derece korkutan mahkum Apo'nun kendisi de korkak birisi. Bütün kararlarını korku duygusuyla aldığına herkes rahatlıkla inanabilir. Benim bu dünyada en iyi tanıdığımı sandığım insanlardan birisidir Apo. Kurnazlıkla korkunun bileşiminden oluşmuş bir karakter. Rahat bırakırsan kurnazca şeylerin peşinden koşar; gardiyana verdiğiniz "mahkuma kaşlarını biraz çat" talimatıyla korkar ve sizin istediğinizi yapar. Sizden kastımın devlet olduğunu biliyorsunuz herhalde. O nedenle bu derece korkak ve bu derece kullanılması kolay bir şahsiyetsiz mahkumu bu devletin neden bir türlü kendi politikaları yönünde aktive etmediğini bir türlü anlayamıyorum. Mesela DTP'lilere "TBMM'nden istifa etmeyin" talimatını İmralı'daki bir devlet görevlisinin kulağını çekmesi sonucu gönderdiğine adım gibi eminim.
Bu yazdıklarımın hiç biri hayal ürünü değil. Karşımızda korku duygusuyla hareket eden bir hiyerarşik diziliş var. Normal insanlar gibi demokrasi zemininde bir çözüm aramak bu insanlarla çok zor görünüyor. Anahtar kelime "korku" ise o vakit, Kürt vatandaşlarımızın yararına olacak gelişmelerde de korkuyu bir stratejik değer olarak ele almak gerekiyor. Ve bu korku hiyerarşisinin en tepesine devleti yerleştirmek zaruri hale geliyor. Apo'yla adamları arasındaki korku hiyerarşisinde bir sorun yok, orası tıkır tıkır işliyor. Ancak, devletle Apo'nun arsındaki korku hiyerarşisi aksıyor ve ben bunu anlayamıyorum. Esasen açılım sürecinde yaşanan can sıkıcı tabloların nedeni de buradaki aksaklıklardır.
Apo'ya Kenya'dan gelirken uçakta verdiği söz bu hiyerarşi çerçevesinde hatırlatılmalıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA