• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

CHP Paris'te yeniden mi doğuyor?

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18.11.2010, 00:00
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Paris'te yapılacak Sosyalist Enternasyonal toplantısına katılacağını duyduğum vakit, her zaman olduğu gibi, gülümsedim. Bu toplantıya Deniz Baykal da katılırdı ve her seferinde ben de, "Bizimle dalga geçiyor" duygusu uyanırdı. Çünkü Sosyalist Enternasyonal, dünyanın gerçekten sosyal demokrat, özgürlükçü partilerini bünyesinde toplayan bir kuruluştur.
CHP gibi açıkça askeri darbeleri destekleyen, demokrasi yönündeki her ilerlemeyi durdurmayı kendisine misyon edinmiş bir partinin Sosyalist Enternasyonal'de ne işi vardı? Daha garip bir durum da şuydu: Sosyalist Enternasyonal'in yönetimi, CHP'nin Türkiye'deki bu karışık işlerini bildiği halde, ufak tefek mırın kırınlar dışında hiçbir şey yapmıyorlardı. Belli ki bu kuruluş, Türkiye'nin "dindarlaşma tehlikesi"ne Karşılık CHP'yi bir "güvenlik aygıtı" gibi görüyor ve o yüzden içlerinde barındırıyorlardı. Batılının o bildik "oryantalist" tutumunu andıran bir durum bu.
***
Fakat CHP lideri Kılıçdaroğlu, bu kez doğrusu beni şaşırttı. Partisinin içindeki statüko mareşallerini bir biçimde ekarte ettikten sonra gittiği Paris gezisinde çok daha rahat hareket ettiği görülüyor. Mesela, bir ay önce asla yapmaya cesaret edemeyeceği şeyleri yapıyor ve yine bir ay önce sabah söyleyip akşam kendisinin yalanlayacağı sözleri bu kez böyle bir şeye ihtiyaç duymadan dile getirebiliyor.
Öyle ya, bir Allah'ın kulu söylesin bana, bir ay önce CHP zihniyetinin ülkeden kaçırttığı Ahmet Kaya'nın mezarını ziyaret edebilir miydi? Talabani ile böylesine özgüven içerisinde poz verebilir miydi? Ya da duyduğumda kulaklarıma inanamadığım o sözleri söyleyebilir miydi? Ne dedi Paris'te Kılıçdaroğlu? Şunları: "Artık CHP her değişim girişiminin önünde engel oluşturmayacak. CHP'nin özündeki değişimci ruhu ortaya çıkarıyoruz. Yeni CHP bu anlayışta olacak."
Dikkat edilsin, şu kadarcık sözde bile ne kadar derin bir iç muhasebe ve geçmiş eleştirisi var. Bir kere CHP'nin değişim önünde bir engel olarak göründüğünü açıkça itiraf ediyor Kılıçdaroğlu. Bundan başka yeni bir ifade kullanıyor, "yeni CHP" diyor. Demek ki hoşnut olmadığı bir "eski CHP" de var. Bizim öteden beri yaptığımız CHP eleştirileri de zaten Kılıçdaroğlu'nun bu söylediklerinden ibaret değil miydi? Bize olmadık hakaretleri eden CHP müntesipleri şimdi otursunlar, CHP'nin yeni liderinin söylediklerini bir düşünsünler.
***
Kılıçdaroğlu'nun sözleri tabii ki hoşumuza gidecek türden ümit verici sözler. Ancak, bütün bu performanstan sonra hala Kılıçdaroğlu'na güvenilebilir mi? Kendi adıma konuşuyum, hayır, benim biraz daha netlik ve sürdürülebilirlik çabası görmem gerekiyor. Zira Kılıçdaroğlu, süpleksi çok geniş bir siyasetçi ve bizi yakın geçmişte çok yanılttı. Ayrıca, Kılıçdaroğlu'nu birazcık tanıyoruz artık. Kesinlikle zeki bir insan, ancak zekasını her zaman kalıcı ve Paris konuşmasında dile getirdiği türden "temel fikirlerin kurumlaşması" üzerine kullanmıyor. Bu zeka şimdiye kadar basit, küçük politik kurnazlıklar için kullanıldı ve ortaya da çok yanar-döner bir siyasi tipoloji çıktı.
Şimdi bundan sonra Kılıçdaroğlu'nun siyaset içinde durumunu belirleyecek olan husus şudur: Zekasını ve sevimliliğini "halka dayalı bir CHP iktidarı" hedefleyerek demokrasiden yana mı kullanacak; yoksa, yakın geçmişte olduğu gibi, rakibinde "itibar hasarları yaratmayı amaçlayan" sıradan politik kurnazlıklar için mi kullanacak?



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA