• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

"Sivil darbeciler"in durmadan dayak yediği ülke!

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17.01.2011, 00:00
Türkiye'nin giderek "diktatoryal bir baskı rejimi"ne kaydığı yönündeki iddiaları seslendirenler o kadar inandırıcı, o kadar süsleyerek ifade ediyorlar ki bu görüşlerini, inanmak insana daha kolay geliyor. Tabii eğer aklınızın, idrakinizin ve vicdanınızın kapılarını kapatmışsanız. Sonra, olan bitene akıl, idrak ve vicdan penceresinden bakınca söz konusu "sivil darbe"nin çok kötü bir profili olduğunu anlıyorsunuz!
Öyle ya, bir ülke düşünün ki sivil bir diktayla idare ediliyor ama o dikta yönetimine ve başkanına 8 senedir gece gündüz küfrediliyor. Öğrencisi, askeri, gazetecisi, politikacısı ve hatta futbol seyircisi ağza alınmayacak sözleri, asılsız iddiaları ulu orta söyleyebilmekteler. Bu yönetimi ve başbakanı eleştirmeleri elbette normal, çünkü bu ülkede bazılarının dediği gibi diktatörlük yok, demokrasi var. Nitekim aynı özgürlük başkaları için de var, onlar da seçimler gelince sandığa gidiyorlar ve o sandıktan "diktatöre yüzde 47 oy" çıkıyor. Alın işte size denge, alın işte size demokrasi.
***
Dün yukarıda söylediklerimi temellendiren bir örnek olay yaşandı. Galatasaray'ın yeni stadı Seyrantepe'nin açılışı yapıldı. Bu açılışta bu stadı Galatasaray'a kazandıran Başbakan Erdoğan protesto edildi. Kim tarafından? Demokratik hakkını vicdansız bir biçimde kullanan bir "yığın" tarafından.
Neden vicdansızdı bu protesto? Birincisi orada bir siyasi olay yaşanmıyordu, orada büyük bir kulübün tarihi bir anına tanıklık ediliyordu. Ve o stadı o kulübe, hiç yoktan, orada terbiyesizce ıslıklanan Başbakan Erdoğan kazandırmıştı. Şimdi öğreniyoruz ki, o stadın yapılmasında Galatasaray tek kuruş harcamamış. Başbakan'ın bizzat emri ve ilgisiyle 310 trilyon lira harcamış devlet. Çevre düzenlemesi ve bağlantı yollarıyla birlikte harcanan para 600 trilyon lira. Başbakan Erdoğan değil de mesela Kılıçdaroğlu başbakan olsaydı Galatasaray'ın asla dünya standartlarının üzerinde böyle bir stadı olmayacaktı. Başbakanı protesto edenler tabii ki demokratik haklarını kullandılar, ancak etik, estetik, nezaket, insanlık ne olacak? Ve bu nasıl bir diktatör ki, herkes ona rahatlıkla hakaret edebiliyor, yuhalayabiliyor, ancak bunu yapanların başına hiçbir iş gelmiyor?
***
Bu çirkin olayı değerlendirirken bir kere daha gördüm ki, Başbakan çok terbiyeli bir adam ve iyi bir insan. Üzüntüsünü dile getirirken Galatasaray kulübünü ve gerçek Galatasaraylıları incitmemek için elinden geleni yapıyor. Bir diktatör olsa, acaba Galatasaray kulübü o muhteşem stadın bırakın çimlerine basmayı, önünden geçebilir mi? Devlet parasıyla yapılmış, Başbakan'ın özel desteği ile vücut bulmuş bir mekanda ülkenin Başbakanı'nı sebepsiz yere "özgürce" yuhalayacaksın, ondan sonra da "bu ülkede dikta yönetimi var!" diyeceksin!..
Bunun adı düpedüz vicdansızlıktır!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI