İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin tertemiz bir Anadolu çocuğudur. İçişleri Bakanı olmasına çok sevinmiştim. Son günlerde ona yönelik saldırılar artınca ve üstelik bu saldırılar karışık liberallerden gelince daha çok seviniyorum. Bu ülkenin bütün namuslu vatandaşları bilsinler ki Türkiye'nin İçişleri Bakanlığı'nda doğru bir adam oturuyor. Bunun sağlaması da çok basit: Ona saldıranların kim olduğuna bakın bunu anlarsınız. Niye saldırıyorlar İdris Naim Şahin'e? Çok açık, o koltukta millet gibi düşünen, millet gibi hisseden, meselelere milletin baktığı yerden bakan demokrat bir devlet adamı oturuyor da ondan. Söylemleri eleştiriliyor. Ne demiş İçişleri Bakanı? "Bu ülke bölünmez, böldürmeyeceğiz" demiş. Başka? "PKK sapık ideolojisi olan bir örgüttür" demiş. Başka? "Sanat yoluyla da örgüte destek verenler var" demiş. Başka? "Bu PKK'yı bitireceğiz, ona bu dünyayı dar edeceğiz" demiş. İşte İçişleri Bakanımızın suçları bunlar, iyi mi? 15 senedir bu ülkede muhafazakarların ekmeğini yiyen bir adam İçişleri Bakanı'na "kereste" diyebiliyor. Acı olan odur ki, muhafazakar mahallenin saygın bazı simaları da bu ahlaksız saldırının peşine takılmış gidiyorlar.
İt ürür kervan yürür! Cumhuriyet tarihimizin en iyi İçişleri Bakanı'na sahibiz ve onu seviyoruz.
Bütün söylemlerini de eylemlerini de destekliyoruz.
Zana baklayı çıkardı...
Aferin Leyla Zana'ya. Hiç kıvırmadan içindekileri döküverdi. Bacımız "Bağımsız bir Kürt devleti" istiyor. Bunu ne zaman dile getiriyor? Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Kürtlere bütün haklarını vereceğiz" dediği günün hemen ertesinde. Tek hamleyle hem yurdun batısında yaşayanların kan basıncını yükseltiyor hem de şu sıralar devletten durmadan dayak yiyen PKK'lı yandaşlarına yeni bir motivasyon kaynağı yaratıyor. Daha önemlisi Bülent Arınç'ın açıklamalarında ifadesini bulan yeni bir demokratik açılım hazırlığını, aklınca, sabote etmeye çalışıyor. Leyla Zana'yı kimse hafife almasın, 10 yıl hapis yatmış, daha doğrusu cezaevinde onca sene örgütsel stajlardan geçmiş tam bir PKK kaşarı var karşımızda.
Leyla Zana'ya benim diyeceğim bir şey yok, şahsen kızmıyorum da ona. En fazla söyleyeceğim şudur: Biz Kürdistan dediğin ve devlet kurmak istediğin toprakları senin dedelerinden almadık, Bizans'tan aldık. Bizans'a ödediğimiz bedeli ödeyebiliyorsan, biraz ağır olacak ama maçan da sıkıyorsa gel al, helal olsun!
Leyla Zana'ya kızmıyorum ama onu azize mertebesine yükselten, Kürtlerin Jan Dark'ı ilan eden, her hareketinden kerametler çıkaran bizim piçleşmiş liberallere elbette kızıyorum. Ve üzülerek görüyorum ki gazete köşeleri hala bunlarla dolu. Şimdi yeni bir durum var: Bu sözüm ona liberal lavukların demokrasi kahramanları Zana'nın "mütevazı" isteği konusunda ne diyeceklerini merakla bekliyorum.