• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

"Çiller ölecek, üzerinize alın..."

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.08.2012, 00:00
Ümit Fırat, Türkiye'de herkesin saygısını kazanmış bir Kürt aydınıdır.
Dün Ergenekon davasın bakan mahkeme onu dinledi. Ümit Fırat 1995 yılında yaşanan bir olayı, bizzat Abdullah Öcalan'ın ifadelerinden yola çıkarak anlatıyor.
Buna göre, bir general, İmralı Cezaevi'nde yatan PKK liderine gidiyor ve şunları söylüyor:
"Tansu Çiller öldürülecek, PKK olarak bu cinayeti üstlenin."
Öcalan kendisinden istenen şeyin arkasında karanlık bir plan olduğunu düşünüyor ve bunu reddediyor.
Ben elbette Öcalan gibi bir caninin sözüne bakarak kim olduğu dahi belli olmayan bir Türk generalini suçlayacak değilim, ancak Ümit Fırat'ın verdiği bilgi doğrudur, Öcalan o açıklamayı yapmıştır.
1995 yılı çok önemli bir tarih. Bu tarih biraz ayrıntılı olarak analiz edilirse, o gün Çiller'in öldürülmek istendiğine dair kuvvetli bir kanaat oluşuyor insanda.
***
Biraz açalım: 1995 yılında Çiller başbakandır. Hem de 1994 ekonomik krizini önemli ölçüde yenmiş, terörle mücadelede somut başarılar sağlamış bir başbakan.
Aslında hem ekonomik çevrelerde hem de askerlerde Çiller'e genel bir sempatinin olduğu bir dönemdir 1995 yılı.
Dolayısıyla, devlet içinden birilerinin Çiller'in hayatına son verecek bir girişim içinde olması akla uygun değil.
"Mesela PKK böyle bir eylem planladı" dense bunun anlaşılabilir pek çok nedeni olabilir ama asker veya Ergenekon örgütü neden böyle bir şey yapsın?
Öyle değil işte, 1995 senesinde Çiller'in "ölümü hak etmesinin" çok önemli bir sebebi vardı.
Türkiye'yi Gümrük Birliği'ne sokuyordu Çiller.
Büyük sermaye tarafından onlarca kez uyarıldı.
Koç ailesi tarafından Gümrük Birliği konusunda nasıl tehdit edildiğini kendisinden dinledim kaç kez.
Ama Çiller kendisini tehdit edenlere, "Ben siyaseti bunun için yapıyorum, yolumdan asla dönmem" diyordu.
Çiller'in kararlı duruşu Gümrük Birliği karşıtı lobiyi harekete geçirdi. Önce CHP'de yönetim değişikliği sağladılar. Deniz Baykal'a verilen CHP'nin ilk işi DYP-SHP koalisyonunu bozup erken seçim kararı aldırmak oldu.
Ama bu arada Çiller'de Türkiye'yi Gümrük Birliği'ne sokmayı başarmıştı.
Ancak ondan sonra Çiller'e dünyayı dar ettiler.
Büyük sermaye gözle görülür bir Çiller düşmanlığı örgütledi.
Özellikle Aydın Doğan medyası "Çiller'i yok etme siyaseti"ne malzeme üretti.
Asker giderek Çiller'e duyduğu sempatiden uzaklaştırıldı.
Ve sonunda iş geldi 28 Şubat'a dayandı.
Çiller'i imha etmeye çalışan koalisyonla 28 Şubat'ı yapan koalisyon aynı kurum ve kişilerden oluşuyor.
Adım gibi eminim, Çiller eğer gerçekten o dönemde öldürülmek istenmişse, ki öyle olduğu anlaşılıyor, bilin ki Türkiye'nin Gümrük Birliğine girişini sabote etmek için istenmiştir.
***
Buradan çıkan sonuç şudur: Ergenekon örgütü büyük sermayenin kontrol ettiği bir örgüttür.
Türkiye'de yaşanan bütün darbelerin altında aslında ekonomik çıkar meselesinin yattığı tezi, üzerinde tekrar durulması gereken bir tezdir.
28 Şubat'ın arkasında büyük sermayenin olması ve hazineden hortumlanan 50 milyar dolar bize çok şey anlatıyor.
Ve bir başka gerçek daha çıkıyor ortaya: 28 Şubat soruşturması, TBMM'nin yaptığı araştırma, bunların hepsi bizi asıl gerçeğe götürmekte korkarım ki pek başarılı olamayacak.
Biz en iyisi mi oturup Erol Toy'un "İmparator" kitabını okuyalım; zira şu konuştuğumuz konularda gerçeği en açık biçimde yine hala sadece o kitapta okuyabiliyoruz.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI