• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

CAN SIKICI BAZI ŞEYLER...

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06.06.2014, 00:00
PKK-KCK ve onların külahlı uzantısı BDP'yi, orada yer alanları hayatımın sonuna kadar insan yerine koymamaya kararlı biriyim ben. Çünkü insanoğlunun en alçalmış halini onlara bakınca görüyorum. Sadece bayrak düşmanı bölücü değiller, aynı zamanda insan değiller. Bir terör örgütüne sırtlarını dayayıp siyaset yapıyorlar, durmadan değerlerimize sövüyorlar. İnsanlık adına en ufak bir kutsalları yok. Barış, savaş, silah, kan gibi kavramlar onlara siyasi post sağladığı sürece anlamlı. Onun dışında zombi gibi bir hayat yaşıyorlar.
Bunları yok saymak en doğru olanı ama sonuçta hepimizin desteklemesi gereken bir "barış süreci" devam ediyor ve biz bu alçakların o zehirli dilleriyle bu süreci nasıl çürüttüklerine her gün tanık oluyoruz.
Mesela Diyarbakır'da farklı bir şey yaşanıyor: Kürt analar PKK tarafından kaçırılan çocukları için barışçıl bir eylem yapıyor. PKK ve bölücü çevre panikte. BDP'nin başındaki kişi önce bu acılı annelerle görüştü ve onların dertleriyle ilgileneceğini söyledi. Ertesi gün fırçayı yiyince bu kez adice bir iftira attı acılı annelere.
"İstihbarattan para aldılar" deyiverdi.
Bir diğeri, Kızıldere'de arkadaşlarını satan adam ise "BDP dağdan çocuk indirme merkezi değildir" deyiverdi. Yani sıfır insanlık!
Ya daha üç gün önce Ağrı Belediye Başkanı olan züppenin söylediğine ne demeli?
"Ne güzel işte, çocuklarınız dağa çıktığı için onur duyun!".
Böyle diyor çocuğu dağa kaçırılan bir anneye...
Tam bir şerefsizlik hali!

ETNİK ŞIMARIKLIK ZİRVEDE...

Yolları kesiyorlar...
Adam kaçırıyorlar...
Olmadık ahlaksızlığı yapıyorlar...
Neden?
Akılları sıra siyaset yapıyorlar. Tayyip Erdoğan'la bir pazarlık kapısı açabileceklerini sanıyorlar.
Devlet sabırlı davranıyor, iyi de yapıyor. Çünkü bu etnik şımarıklığın deneye deneye çok iyi öğrendiği bir siyaseti devlet de öğrendi. Gücünün olmadığından değil, bölücü siyasetin amacına ulaşmasına engel olmak için sabrediyor.
Bunu anlamak için Lice yolunu açmaya gelen Jandarma komando yüzbaşısının megafonda söylediklerine bakın. Teröristlerin kullandığı halka sesleniyor ve mealen şunları söylüyor: "Sevgili vatandaşlarımız, teröristler sizi kalkan olarak kullanıyor, oradan ayrılın, size zarar vermek istemediğimiz için sabrediyoruz, yoksa onların canına okuruz".
Bu sözler devletin gücünü de sabrını da aklını da temsil ediyor.
Can sıkıcı etnik şımarıklık bununla da kalmıyor. Ağrı Belediye Başkanı olan Sırrı Sakık daha makamına oturmadan Kazım Karabekir adını ve hava şehitleri anıtlarını kaldıracağını söylüyor.
Cahil ve hain bir ruhun sahibi olduğu besbelli. Zaten kendi kardeşi Şemdin Sakık bu adamın ne kadar alçak bir karaktersiz olduğunu göstermek için oturdu kitap yazdı.
Hain bir ruh, zira barıştan söz ettiği günün ertesinde ülke çoğunluğunun duygularını kışkırtıcı açıklamalar yapıyor.
Cahil, zira Karabekir Paşa Kürtlerin yaşadığı toprakları Ermeniler'in elinden kurtaran adam. O yıkmayı düşündüğü hava şehitleri anıtının Kürtlerin geçmişiyle herhangi bir alakası yok.
Örnekler çok fazla... Hakkari Belediye binasındaki "belediye" yazısı kaldırılıyor sadece Kürtçe ibare konuluyor.
Bu arada özerklik lafları sanki takvime bağlanmışçasına konuşulup duruyor.
Diyarbakır'da dört katlı bir cami yapılıyor ve ismi Diyanetin de onayıyla "Şeyh Sait Camii" konuyor.
Bu arada Muğla'da yapılan 4. Türk Konseyi toplantıları, devlet başkanlarının katılımıyla yapıldığı halde bizim muhafazakar gazetelerde özenle iç sayfalarda gizlenmiş olarak yer alıyor.
Arkadaşlar belli ki önünde "Türk" kelimesi olan uluslararası toplantıları pek öne çıkarma gereği duymuyorlar.

HEP CAN SIKICI ŞEYLER OLMUYOR TABİ...

Bana neşe veren şeyler de oluyor eş zamanlı olarak. Şu son iki ayın içinde bir sürü güzel şey yaşadık ülkemiz adına. Dünya Bankası raporunda, GSMH bakımından İspanya'yı yakaladığımızı açıkladı. Dünya Sağlık Örgütü Türkiye'de yaşam süresinin 10 yıl uzadığını açıkladı. Enflasyon ve faiz konusunda siyaset ve kamuoyu baskısı yaşanıyor, ki annelerin kaçırılan çocuklarını istemeleri gibi bu da bir ilk.
Bu arada Gezi zekalıların eylemleri Gezi ruhu diye bir şeyin olmadığını gösterdi ki, harika bir gelişmedir.
Gazete reklamları birçok uluslararası şirketin Türkiye'de yatırıma akın ettiğini gösteriyor bize.
Biz gazete patronu büyük sanayi yatırımlarını teker teker işletmeye açıyor, seviniyoruz.
İşte Cumhurbaşkanımız İzmir'e geliyor, F-35 uçak motoru yapacak fabrikanın kontağını çevirecek. Dünyanın en gelişmiş savaş uçağıdır F-35. Motoru izmir'de yapılacak.
Türkiye önümüzdeki on yıl içinde 50 milyar dolarlık savunma sanayi ihracatına hazırlanıyor.
Allah'tan ülkemizde böyle şeyler de oluyor da duygularımıza balans ayarı yapabiliyoruz.

YUH ARTIK, BU KADAR DA OLMAZ!


Şaka gibi, dünkü Radikal Gazetesi'nde gördüm, Yayıncılar Birliği Başkanı konuşuyor. Başlık şöyle: "Yirmi yıl öncesine göre daha az özgürüz!".
Ne diyor bu adam diye bakıyoruz verdiği mülakata, başlıkla pek ilgisi yok. Aslında şunu demeye getiriyor: "tamam pek çok kanun çıktı, özgürlük alanları genişledi, yasaklar kalktı ama bu hükümet yasakları gene getirebilir". Söylediklerinden benim anladığım bu. Yani adam Ak Parti hükümetinin demokratik özgürlükleri, yayın özgürlüğünü getirdiğini söylüyor ama yeniden yasak getireceğinden endişeli. Endişeli modern yani.
Bu ruh sağlığı bozuk tiplere benim çok fazla söyleyeceğim bir şey yok; sadece onun gibi düşünen septiklere bir hatırlatmada bulunacağım: biliyorsunuz ki Henry Miller'in kitaplarının sansürsüz yayını yasaktı; ilk kez geçen yıldan itibaren Miller'in kitapları sansürsüz yayınlanıyor.
Bir şey daha: Nazım Hikmet son yıllarda ve özellikle bu yıl milli şair düzeyinde ilgi gördü ve anıldı. Nazım'a itibarını iade eden, ona vatandaşlık hakkını geri veren hangi hükümetti?
İnönü hükümeti miydi?



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI