Fenomen dizi "Behzat Ç." ekrana veda etse de sinema serüvenine hiç ara vermeden devam ediyor. "Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm" sadece iki sene sonra "Behzat Ç. Ankara Yanıyor" sinemalarda. Üç farklı cinayetin taşıdığı ortak noktaların etrafında dönen bir hikayeyi anlatan film politik duruşuyla dikkat çekiyor.
Her zamanki gibi kısa bir film özeti: Behzat Ç.'nin gidişinin ardından büroya yeni bir başkomiser atanır. Himmet adlı komiser büyük bir cinayeti lehine çevirir ve İçişleri Bakanı'nın suikasti nedeniyle ekibini terörle mücadele komisyonuyla çalışmaya yönlendirir. Bu sırada cinayet masasının üzerinde çalıştığı iki dava vardır, ancak Himmet ekibinin bu cinayetler yerine Bakan'ın davasına odaklanmasını emreder. Tahsin ise önceliğini bu cinayetlerden yana kullanır ve Behzat Ç.'yi geçici göreve çağırmaya karar verir. Ne var ki Behzat Ç.'nin göreve geri dönme konusunda tereddütleri vardır.
Türkiye'nin 11 Eylül'ü
Behzat Ç. bu kez daha politik bir konuyu işliyor film olarak. Söz konusu olan "Türkiye'nin 11 Eylül"ü olarak tanımlanabilecek bir siyasi cinayet. Emniyet, bakana yapılan suikastı sebep göstererek birçok kişiyi gözaltına alır. Halk da buna tepki olarak direnişe başlar. Bu direniş Gezi olaylarını hatırlatsa da filmin senaryosu daha önce yazıldığı herkesçe malum. Son dönemdeki olaylarla alakası yok. Hatta Behzat Ç. Gezi'den nemalanıyor denmesin diye direnişle ilgili montaj sırasında çıkarılmış. ( Behzat'a da bu yakışırdı)
Aksiyonla karışık mizah
Filmin hikayesinde cinayetlerden gaz bombalarına, silah ticaretinden sokak direnişine kadar ne arasanız var. Gerçi bu kadar çok olay bünyeye ağır geliyor. Anlayacağınız olay çok, derinlik yok. Varsa yoksa aksiyon. O da bir yere kadar. Yetmeyince mizah devreye giriyor ki hepsi hedefi bulan esprilerle gönlümüzü alıyor. Diziden aşina olduğumuz ana kadro varlığını korurken yeni karakterler filme katkıda bulunuyor. Mesela dizide Behzat'ın kabusu olan Ercüment Çözer filmde de mevcudiyetini sürdürüyor. Ercüment hem derin devletle sıkı fıkı hem zengin bir işadamı hem de acımasız bir katil. Kaderin bir cilvesi olarak hayat Behzat ve Ercüment karşı karşıya getiriyor.
"Behzat Ç." ile özdeşleşen Erdal Beşikçioğlu dizideki başarısını sinemada da sürdürüyor. Beşikçioğlu'nun varlığı/oyunculuğu bu kahraman için büyük kazanç. Aynı şekilde Nejat İşler de rolünü adeta konuşturuyor. Bu muhteşem ikiliye Sanem Çelik, Serenay Sarıkaya, Fatih Artman gibi isimler başarıyla eşlik ediyor.
"Behzat Ç. Ankara Yanıyor" ilk filmle kıyaslandığında daha fazla sinema tadı veriyor. İlkindeki senaryodan kaynaklı sorunlar bu filmde çözülmüş gibi duruyor. Diziyi izlemeyen/bilmeyen birisi de pek ala keyifle seyredebilir.
Uzun sözü kısası Behzat bildiğiniz Behzat; yine fırlama, yine argo konuşuyor, yine rakıdan vazgeçmiyor. Üstelik onun sinema macerası (yıllar içinde oyuncuları değişse bile) devam edecek gibi gözüküyor. Kuşkusuz sizlerin ilgisiyle.
Haftanın Filmi
Su ve Ateş
Yağmur çok az tanıdığı Kemal'e aşık olmuştur. Fakat Kemal'in Yağmur'dan sakladığı büyük sırlar vardır. Londra'da rüya gibi günler geçiren çiftin, bugünleri kısa sürede geride kalır. Asıl adı Haşmet olan Kemal, büyük bir mafya ağının içindedir ve Yağmur'u da içine sürükleyecek karanlık olaylar kapıdadır... Filmin başrollerini Yasemin Allen ve Özcan Deniz paylaşıyor. Meraklılarına öneririm.