• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Anadolu sermayesinde kadınlar nerede?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12.10.2010, 00:00
Türban konusunda ne düşündüğümü yüzlerce kez yazdım. Okuyan biliyor. Bir kez daha tekrarlamak gerekirse, elbette ki türban takmayı benimsemiş birine "başını açmasını" dayatamam ama başını örtmenin "kadın-erkek" meselesinin "bam teli" olduğunu söyleyebilirim.
Örtünme, erkeğin kadından üstün olduğunu, kadın-erkek eşitsizliğini kabullenmedir. Erkeğin kadın üzerindeki denetimi demektir. Benim kabullenmediğim budur ve bu yüzden türban takan kadının "kadın özgürlüğü ve hakları"ndan bahsetmesi anlamlı gelmemektedir.
O yüzden ben de Mehmet Tezkan gibi "Türban meselesinin fazlaca sömürüldüğünü" düşünüyorum. Diyor ki Tezkan:
"Sanki türban takana öcü muamelesi yapılıyormuş gibi. Sanki türban takana iş verilmiyormuş gibi. Sanki başörtüsüyle gezmek suç sayılıyormuş gibi. Bir yangındır gidiyor.
Türbanlı polis yok, asker de yok, öğretmen, savcı, hakim yok. Devlet memurları takamıyor. Tamam da. İş hayatı bu alanlarla mı sınırlı? Belediyeler var, belediye iştirakleri var, özel sektör var... En önemlisi Anadolu sermayesi var.
Kamu, kamu, kamu diyorlar. Özel sektörde var mı? Muhafazakar sermayede. Onlar kapılarını açtı mı?
Asıl mesele bu. Anadolu'yu dolaşın sıkı muhafazakar yörelerde başörtüsüz, türbansız kadın göremezsiniz. Ama o kentin iş hayatında türbanlı, başörtülü kadın yoktur. Karar mercilerinde yoklardır. Sorulması, sorgulanması gereken budur."
Evet, nerede kadınlar? Dünkü röportajda Şenay Önder'in çok güzel özetlediği gibi ister başörtülü olsun, ister başörtüsüz, bizim toplumumuz kadının çalışmasını istemiyor. Kadına sunulan hayat ev, koca ve çocuklar. "Öğretmen olamıyorlar vah vah!" diye ağıt yakmak türbanı sömürmektir.

Balat Kültür Evi
Soroptomist, yani "meslek kadınları" ile sohbet etmek için geçtiğimiz hafta Balat'a gittim. Bir süre önce Kadın Eserleri Kütüphanesi Bilgi ve Belge Merkezi nedeniyle sık sık gittiğim Balat'a bundan böyle Balak Kültür Evi için de gideceğim. Soroptomistler, İstanbul Valiliği ve Fatih Belediyesi'nin himayesinde harika bir iş başarmışlar. Eski bir binayı restore ederek kültür merkezi haline getirmişler. Alt katta kafeterya ve restoran hizmet veriyor, aşçılar ve garsonlar kadın. Arkada bir gizli bahçe var ki sakin ve huzurlu bir ortam arayanlar için ideal. Üst katta galeri, daha üstte toplantı odaları. Her türlü toplantı ve organizasyonu düzenleyecek donanıma sahipler. Aşağıda kocaman bir mutfak. Çok yakında burada hem meslek edinmek isteyen hem de kendini geliştirmek isteyen kadınlara yemek kursları verecekler.
Soroptomistlerin amaçları da zaten kadınlara meslek kazandırmak ve bu mesleği hayata geçirebilecekleri alanlar yaratmak.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA