• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Anneler, babalar ve kızları

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.02.2014, 00:00
Yıllar önce yazdığım bir yazıyı yeniden paylaşmak istiyorum. Soğuk algınlığı nedeniyle gözümü açacak bir halde olmadığım için anlayış göstereceğinizi dileyerek...
Kadınlarla erkekler arasında en önemli fark nedir biliyor musunuz? Deneyim eksikliği. Hayatı tanımıyorlar, sokağı bilmiyorlar, evlerinin dışına yalnız başlarına çıktıkları yok. Hele ev kızıysalar ev gezmesinden başka bir yere gittikleri yok, diğerlerinin de gittiği yer okul ve dershane ile sınırlı. Dolayısıyla çekingenler, kendilerine güvensizler, tek başlarına kaldıklarında sudan çıkmış balığa dönüyorlar. Niye evden kaçan kızlar hemen kadın tacirlerinin eline düşer, hiç tanımadıkları insanların peşinden giderler? Kendilerini korumayı bilmediklerinden. Son birkaç günümü taşradan gelmiş genç bir kızla geçirdim ve bakın neler gözlemledim.

ÜRKEK BİR KIZ
On beş yaşındaydı ve tek başına ilk seyahatiydi. Heyecanlıydı, korkuyordu. Havaalanı onu son derece ürkütüyordu. Nereye gideceğini, nereye bakacağını bilmiyordu. Biletini nereden alacaktı mesela? Hangi kapıdan içeriye girecekti? Ya sonra? Öğrendi elbette. Herhangi bir havaalanına geldiğinde neler yapması gerektiğini biliyor artık. Yine korkacak, çekinecek elbette, hatta yanlışlıklar da yapacak ama bir sonrasında nereye gittiğinden emin olacak. Zamanla kendine olan güveni iyice artacak. Bunun için birkaç kez daha tek başına seyahat etmesi gerekiyor.
Şimdi ben anlamıyorum anne-babaları. Kızlarını korumak adına yalnız başına bir yere göndermiyorlar. Başına bir şey gelir diye hep yanına birini katıyorlar. O biri hallediyor her şeyi. Genç kız da sorumluluğu ona bırakıyor. Ve günün birinde tek başına kaldığında hakikaten ne yapacağını şaşırıyor ve aptal gibi davranıyor. Peki, bunu sorumlusu kim? Korumak yerine kendini korumayı öğretmek daha doğru değil mi?

BABA-KIZ İLİŞKİSİ
* Bu toplumun anne babaları olarak hiç insiyatif vermiyoruz çocuklarımıza. Özellikle kızlara. İstisnalar elbette var ama çoğu bugünkü örneğimizdeki genç kız gibi alacağı her şeyi annesine danışıyor. İç çamaşırından pantolonuna kadar annesinin zevki ve yönlendirmesine göre hareket ediyor. Gün gelecek, ona da tepki vermeye başlayacak ama şimdilik halattaki tek dayanağından mahrum kalmak istemiyor.
* Genç kızların babalarla diyaloğunda hala sorunlar var zira. İletişim yok baba-kız arasında. Babaya sorarsanız çocuklarını çok seviyor, hele söz konusu küçük kızını. Onun için yapmayacağı şey yok ama aralarında bir ilişki yok. Bütün muhabbetleri "Nasılsın? İyiyim! Ne yapıyorsun? Oturuyorum. Derslerin nasıl? İyi.." ile sınırlı. Baba eve geç geliyor, geldiğinde genç kız yatmış oluyor. Hafta sonu dersler, dershane derken birbirlerinin yüzünü görmüyorlar. Baba sadece para veriyor. Okulun, dershanenin parasını, bilumum ihtiyaçları ödüyor. Genç kız her zaman yanında annesini buluyor. O yüzen anne en önemli figür hayatında.

MUTSUZ ANNE

* Peki ya anne mutsuzsa? Aradığını bulamamışsa? Ki örneğimizdeki anne böyle biri... Okumuş-yazmış, meslek sahibi, çalışan bir kadın. Severek evlenmiş, ne var ki hayal kırıklığına uğramış. Olmamış bir türlü. Yıldızları barışamamış, uyum sağlayamamışlar. Çocuklar nedeniyle boşanmayı da düşünmediklerinden formalite icabı sürdürüyorlar evliliklerini. Yatakları bile ayrı...
Yani annenin dayanağı evdeki küçük kızı, küçük kızın da annesi. Muhtemelen annenin onayladığı biriyle evlenecek. Anne, kendisi gibi mutsuz olmasın diye her şeyine karışacak kızının. Tıpkı kendi annesinin yaptığı gibi... Ve farkında olmadan karı-koca arasında sorunlar çıkmasına katkıda bulunacak. Kısır döngü tekrarlanacak. Yanlışlardan ders alınmayacak. İnsiyatif sahibi, kendine güveni olan, özgür ve bağımsız kızlar yetiştirilmeyecek. Tam tersi başkasına bağımlı, hayat tecrübesi olmayan, nerede, ne yapacağını bilmeyen kadınlar yetişecek. Kimileri giderek pasifleşirken kimileri entrika yaparak kendini korumaya çalışacak.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI