• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Kıskançlık ve rekabet

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06.02.2015, 00:00
İki duygu birbiriyle yakın akraba ama aynı şey değildir. İkisi de toplumsal eşitsizlikten kaynaklanır ve sonuçta psikolojik olarak yetersizlik hissi yaratır.
Ama kıskançlık, yani 'o neye sahipse ben de aynısını isterim' hissi, işbirliği olasılığına açıktır. Kıskanılan kişinin sahip olduklarına özeniyor olabiliriz ama bu durum o kişiyi sizden daha iyi biri yapmaz ve bu, birlikte çalışmayacağımız anlamına gelmez. Genelde kıskançlığımızla başa çıkabiliriz. Çünkü biliriz ki, birlikte çalışma kıskançlığa neden olan eşitsizliği eleme fırsatı yaratır.
Oysa rekabet, yani 'ondan üstün olmak istiyorum' hissi, çoğu kere işbirliği yapmayı engeller.
"Kadınlar olarak birbirini rakip olarak gördüğümüzde, kendimizi üstün hissetmeyi, rakiplerimizinse aşağılarda yer almasını arzularız. Sonuçta işbirliği elde edebileceğimiz bir şey olduğuna inanmayız çünkü aramızdaki eşitsizliği sürdürmek isteriz." der kadınlar arası rekabete kafayı takan feminist yazar Leora Tanenbaum.
EŞİTSİZLİKTEN KAYNAKLANIYOR
ABD'de çok satan kitabı "Kedilerin Kavgası"ndan (Türkçeye Versus Yayınları tarafından "Saç Saça Baş başa" olarak çevrildi) ilginizi çekecek olan bölümleri aktarmak istiyorum. Çünkü kadınlar olarak rekabeti öğrenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ekranlarda hep kavga var. Aslında erkekler de yapıyor bunu Surviour veya Ütopya gibi yarışmalarda veya tartışma programlarında hatta evlilik programına katılan yarışmacılar arasında rekabet ve kıskançlık var. Ama nedense kadınların kavgasına odaklanıyor ve sadece kadınların kavga ettiğini düşünmek istiyoruz.
Oysa kıskançlık ve rekabet insani bir duygu. İnsan kıskanç ama kendinden hoşnut biri olabilir. Eşitsizliklerle dolu bir dünyada yaşıyoruz ve birilerinin 'sahip olmak istediğimiz ama olamadığımız birtakım niteliklere ve şeylere' sahip olduğunu görüyoruz. Henüz ulaşılamamış bu şeyleri herkesin istemesi mümkün. Ama işte hiç de eğlenceli bir duygu değil.
YIKICI DUYGULARI OLUMLUYA ÇEVİRMEK
Kıskançlık aslında eşitsizliğin haksızlık olduğunu fark etmektir. Onun sahip olduğu şeyleri kıskanmamıza rağmen, onun sahip olamadığı şeylere sahip olduğumuzu düşünerek rahatlayabiliriz. Ve bu da aramızda bir denge yaratır ama kıskançlık içten içe yıkıcı bir duygu.
Rekabet ise daha farklı bir duygu. Kıskançlığın, yıkıcı üstünlük taslama hissine dönüşmesidir. Gizli kapaklı değil de açıkça ifade ediliyorsa olumlu bir duygu olabilir. Rakip, kişinin tek başına ulaşamayacağı hedeflere ulaşmasını sağlayabilir. Havuzda bizden daha iyi yüzen biri varsa, kendimizi daha fazla zorlayarak daha hızlı yüzebiliriz. Hırsımız, tesadüfi olarak rakiplerimiz haline gelen diğerleri tarafından harekete geçirilir ve bir şeyin mümkün ve erişilebilir olduğunu gösterir.
Aslında iki duygunun da olumsuz ve yıkıcı unsurlarını olumluya çevirebiliriz. Belki de kıskançlığı ve rekabetçiliği söze dökmek gerekir, gizlememek. Gizlemek kızgınlığa ve saplantılı ve de takıntılı durumlara neden olabilir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI