CHP'de hafta sonunda düğün telaşı vardı. Genel Sekreter Önder Sav'ın kızı Burcu'nun havuz başında olması planlanan düğünü yağmurun azizliğine uğradı. Deniz Baykal, daha sabah saatlerinde havanın bozacağını anlamış olacak "Düğüne gidecek misiniz" diye soran gazetecilere "Hava tahmin edilenden daha serin" cevabını vermişti. Pazar günkü fırtınayı görünce Baykal'ın en az siyaset kadar meteoroloji biliminden de anladığını düşündüm. 17 yıldır Ankara'dayım. Temmuz ayında böyle bir havaya ilk kez şahit oldum. Gelelim düğünün ayrıntılarına. İzmir CHP teşkilatı neredeyse tam kadro düğündeydi. Canan Arıtman dışında tüm milletvekilleri, Karşıyaka, Bornova ve Buca dışında tüm belediye başkanları, Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri Ankara'ya gelmişti.
Kurultayda Kılıçdaroğlu'na İzmir'den Ecevit kasketi getiren Gaziemir İlçe Başkanlığı, bu kez gelin ve damada Atatürk posteri ve Türk bayrağı hediye ederek farkını bir kez daha gösterdi. Aniden bastıran şiddetli yağmurdan dev şemsiyenin altına sığınarak korunan Kılaçdaroğlu- Sav ikilisi, nikahın kıyılacağı salona bir plaj şemsiyesinin altında güçlükle ulaşabildi. Evine 10 dakika mesafedeki düğüne gelmek yerine telgraf çekmeyi tercih eden Baykal'ın, tebriklerini Sav'a değil kızı Burcu'ya iletmesi dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, davetlilerin neredeyse tamamı ile hatıra fotoğrafı çektirdi. Düğünde gelin ve damattan çok Baykal konuşuldu. Kimi aniden bastıran yağmuru Baykal'ın bedduasına bağladı, kimi de Kılıçdaroğlu'nun bereketine. Tabi Sav'ın telefonlarına çıkmayan Baykal'ın yağmur duasına çıkma ihtimalini de unutmamak lazım.
Tanrıverdi'yi kızdıran iddia
Türkiye'de belediyelerin İller Bankası'ndan aldığı paylar her zaman tartışma konusu olmuştur. Son dönemde muhalefet partilerinden gelen ve giderek artan "Hükümet partizanlık yapıyor" eleştirilerini AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi'ye sorduk. Bütün belediyelere aynı mesafede olduklarını söyleyen Tanrıverdi, "Bir tane partizanlık uygulaması gösteremezler. İstanbul ne alıyorsa Diyarbakır onu alıyor. Ankara ne alıyorsa İzmir aynısını alıyor" diyor. Bu arada hükümetin Mayıs ayı sonunda aldığı bir kararla belediyeler ve bunların bağlı kuruluşlarına genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılacak paylardan 4 ay kesinti yapmayacağını hatırlatalım. Bu karar belediyelerin Ekim ayına kadar devlete olan borçlarını ödemeyeceği anlamına geliyor.
Sigara yasağı nereye?
Binbir güçlükle uygulamaya konulan sigara yasağı delinecek mi? Öylesine güçlü bir lobi var ki karşımızda, ne kanun dinliyor ne de insan sağlığını dikkate alıyor. Danıştay'ın sigara yasağı ile ilgili aldığı karar her yönüyle ibretlik ve düşündürücü. Sanki ülkenin tek sorunu sigaranın yasaklanması. Sigarayla Mücadele ve Sağlıklı Yaşam Derneği Genel Başkanı Bahattin Köksal'ın verdiği rakamlara göre Türkiye'de her yıl hizmet-eğlence sektöründe çalışan ve sigara dumanına maruz kalan 20 bin kişi hayatını kaybediyor. Yasak başladıktan sonra ülkemizde sigara tüketiminde yüzde 20 azalma gerçekleşmiş. Sigara lobisini harekete geçiren de zaten tüketimdeki bu azalma. 500 yıllık kahvehane kültüründen bahsederek yasağın kaldırılmasını isteyenlerin meseleye bu açıdan bakmalarında fayda var. Bu arada 500 yıl öncesinden gelen kıraathane kültürüdür. Kahvehane değil.
Hektor'un düşündürdükleri
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın 50 metrelik Hektor heykeli hayali, MHP'nin asker kökenli üyesi Kamil Erdal Sipahi engeline takıldı. Meşhur 1 Mart tezkeresi öncesinde, tezkerenin kabul edilmesi durumunda Kuzey Irak'a gönderilecek kuvvetlerin komutanı olarak atanan Sipahi, Çanakkale'ye Hektor heykeli diktirmemeye kararlı. Çanakkale Savaşı sonrası Mustafa Kemal'in "Buraya 40 metrelik bir anıt dikilse, bu destanı anlatamaz" dediğini hatırlatan Sipahi, "Çanakkale Anıtı Mustafa Kemal'in boyu da eklenerek 41.7 metre olarak inşa edildi. Tarihin kaydettiği en büyük kahramanlık destanlarından birine imza atan şehitlerimizin mirasını gölgede bırakacak bir heykeli oraya diktirmeyiz" diyor. Hektor'da son durum böyle.