Eski Türkiye'de 1 Temmuz denilince akla sadece Kabotaj Bayramı kutlamaları gelirdi.
Yeni Türkiye'de ise muhtemelen 1 Temmuz'lara atfedilen anlam çok daha farklı olacak.
Dün Ankara'da Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığının açıklandığı toplantıya katılan herkes tarihi bir ana şahitlik ettiğinin farkındaydı.
12 yıldır Türkiye'yi yöneten Erdoğan'ın halkın seçeceği ilk Cumhurbaşkanı olmak için yola çıkması, Türkiye tarihinin en önemli siyasi kararlarından biriydi.
Erdoğan'ın hemen hepsi duygu yüklü cümlelerinin satır aralarında verdiği güçlü ve kararlı mesajlar, Türkiye'nin büyük bir dönüşümün eşiğinde olduğunun işaretleriydi adeta.
Erdoğan dün bir Cumhurbaşkanı adayından çok 'Başkan adayı' gibi konuştu.
"Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı Türkiye'yi her alanda uçuracak" cümlesi zaten her şeyi anlatıyor.
Türkiye, Ağustos ayında parlamenter sistemle vedalaşacak...
Cumhurbaşkanını halka seçtirip parlamenter sistemle devam etme imkanımız olmadığına göre, Çankaya Köşkü'nde 'terleyen bir cumhurbaşkanı' göreceğiz...
Bu da yeni Türkiye'de rejimin adının başkanlık ya da yarı başkanlık olabileceği ama kesinlikle parlamenter sistem olmayacağı anlamına geliyor...
'Erdoğan Köşk'e çıkmasın da ne olursa olsun' diyen muhalefetin adayı seçilse bile bu gerçek değişmez...
Hoş onların çatı adayının sandıktan çıkması diye bir ihtimal zaten yok...
Erdoğan'ın dünkü konuşmasını ve performansını gördükten sonra, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun da kendi kendine 'Bu işe hiç girmeyecektim' diye hayıflandığına iddiaya girerim...
Erdoğan'ın adaylığı ve 2 ay sonraki muhtemel Cumhurbaşkanlığı hayırlı, uğurlu olsun...