2015 seçimleri öncesinde CHP'de cevabı en çok merak edilen soru şu:
Önseçim yapılacak mı yapılmayacak mı?
CHP lideri Kılıçdaroğlu, dün İzmir'de bu sorunun cevabını verdi:
"Milletvekili adaylarımızın yüzde 85'ini önseçimle belirleyeceğiz. Delegelerle değil, üyelerle önseçim yapacağız..."
Kılıçdaroğlu kürsüde konuşurken gözüm Aziz Kocaoğlu'ndaydı.
Herhalde susamış olmalı ki önseçim açıklamasından sonra bir bardak soğuk su içti.
Şaka bir yana Kılıçdaroğlu'nun önseçimin üyelerle yapılacağını taahhüt etmesi önemli...
Malum, Kocaoğlu'nun tercihi önseçim delegeleriyle yapılacak bir önseçimdi.
Bu aşama geçildiğine göre şimdi şu soruya cevap arayalım...
CHP'de adayların yüzde 85'inin önseçimle belirlenmesi seçilecek milletvekillerinin yüzde 85'inin örgüt içinden çıkacağı anlamına gelir mi?
Tabi ki hayır...
CHP'nin 2015 seçimlerinde çıkaracağı milletvekili sayısı en iyimser tahminlere göre 130-140 arasında olacak.
Bunların sadece 35-40'ı önseçimle yani bileğinin hakkıyla milletvekili seçilecek...
Hesap ortada...
18 kişilik MYK'da önseçimden çıkacak kaç kişi var dersiniz?
Bence kimse yok...
Zaten onlar da önseçime girmeye yanaşmaz.
Demek ki MYK'nın tamamı genel başkan kontenjanından listenin ilk sıralarına yerleştirilecek...
Bitmedi, MYK'dakileri düştükten sonra daha 42 kişilik Parti Meclisi var.
Ben diyeyim yarısı siz deyin üçte biri Kılıçdaroğlu'nun A takımını oluşturuyor.
Mevcut milletvekillerinden yeniden listeye girmesi muhtemel isimleri de unutmayalım...
Daha bunun kadın ve gençlik kotası var, merkez sağa ayrılacak kontenjanlar var...
Medyada iktidara muhalif ne kadar gazeteci varsa hepsinin gözü CHP'den milletvekili seçilmekte...
En az 2-3 muhalif gazeteci ve her seçimde vitrine konulan sanatçı, bilim adamı, sporcuları da ekleyin listeye.
En az 90-100 kontenjan adayı demek bu...
Bütün bu önseçim tantanaları hepi topu 40 kişi için...
Ha bu arada CHP yönetiminden bazı isimlerin üç büyük kentte adayları önseçimle değil merkez yoklaması ile belirmek için YSK'nın kapısını aşındırdığı söyleniyor...
Tüzüğü değiştirip böyle bir karar çıkarırlarsa seyreyleyin gümbürtüyü...
Kılıçdaroğlu'nun bilmediği İzmir gerçekleri
CHP lideri Kılıçdaroğlu, ne zaman İzmir'e gelse üç aşağı - beş yukarı aynı şeyleri söylüyor...
"Bütün Türkiye İzmir gibi olsun, bizim belediye çok başarılı vs"
ESİAD'ın dünkü toplantısında bunlara ek olarak ilginç bir Ankara- İzmir kıyaslaması yaptı.
" Ankara tam bir köy görünümünde, akşam olunca sosyal hayat diye bir şey yok. Ama İzmir öyle mi?"
Kılıçdaroğlu, galiba İzmir'de yaşayanların yılın 365 günü Kordon'da denize karşı rakı-balık keyfi yaptıklarını düşünüyor.
Çok değil 2 haftasını bu kentte geçirse bir daha "Bütün Türkiye İzmir olsun" lafını ağzına bile almaz.
Hatta 'Melih Gökçek'in Ankara'sında yaşadığı için ne kadar şanslı olduğunu bile düşünebilir...
İzmir'de akşamları kentin üstüne çöken dumanı gördükten ve is kokusunu içine çektikten sonra eminim 80'lerin Ankara'sını hatırlayacaktır.
Havaalanından çıkıp kente doğru yol alırken karşılaştığı gecekondular sayesinde her seferinde nostalji yaşayacak ve içinden " Ankara'da protokol yolu da aynı böyleydi. Şimdi bir tane gecekondu kalmadı" diye hayıflanacaktır.
Yazın toplanmayan çöpler yüzünden iyice azgınlaşan sineklerin vücudunda oluşturduğu kızarıklar ve yaralara bakıp "Ankara'da 15 yıldır sinekler tarafından ısırılmamıştım" diyeceğine adım gibi eminim.
Rüzgarın ters estiği günlerde kenti kaplayan o dehşet kokuya ve insanların balık istifi taşındığı aktarmalı sisteme hiç girmeyelim; çünkü artık kabak tadı verdi.
Kemal Bey, en iyisi bir daha kendisinin bile inanmadığı bu İzmir- Ankara kıyaslamasını yapmasın...
Allah vergisi onca güzelliğine ve müthiş potansiyeline rağmen İzmir'in mevcut durumu, bozkırın ortasındaki kıraç topraklar üzerine kurulu Ankara'nın en az 20 yıl gerisinde...
İstanbul'un otobüsleri - İzmir'in otobüsleri
Kılıçdaroğlu, ESİAD toplantısında Ankara dışında bir de İstanbul- İzmir kıyaslaması yaptı.
Türkiye'nin dünyadaki en büyük otobüs üreticilerinden biri olduğunu, Yunanistan'daki otobüslerin yüzde 42'sinin Türk malı olduğunu anlattı...
Sonra da Hollanda'dan otobüs alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni eleştirdi...
"Yerli malı otobüsler dururken milli servetimizi Hollanda'ya aktardılar" dedi.
Hep söylüyoruz, birileri Kemal Bey'i İzmir konusunda ya eksik ya da yanlış bilgilendiriyor.
CHP lideri, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu yılın Şubat ayında 22,5 milyon EURO'ya Polonya'dan 100 otobüs aldığından haberdar olsa İstanbul'un otobüslerini diline dolar mı?
Ya da ulaşımda aktarmalı sisteme geçildiği için bu otobüslerin ESHOT garajında yattığını bilse yine de böyle bir söylemde bulunur mu?
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, daha 2 gün önce İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 17 tren seti (85 vagon) vagon için açtığı ihaledeki gariplikleri bir bir ortaya koydu.
İhale şartnamesinin yerli sanayicinin önünü nasıl kestiğini, büyükşehrin adeta adrese teslim bir ihale gerçekleştirdiğini iddia etti.
Tanrıkulu'nun iddialarına büyükşehir cephesinden hiçbir cevap gelmedi!
Sözün özü; Kemal Bey, İzmir konusunda doğruları öğrenmek istiyorsa önce doğru bilgi almalı...
Bunu yapmazsa öve öve bitiremediği İzmir Büyükşehir Belediyesi sayesinde daha çok açığa düşer...