• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
2012’nin ekonomik gelişmeleri ZEKERİYA MUTLU

2012’nin ekonomik gelişmeleri

zekeriya.mutlu@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20.12.2012, 00:00
Yaklaşık 10 gün sonra üyelerimiz için çok da iyi geçmeyen 2012 yılını geride bırakacağız. Bu yazımızda 2012 yılında dünyada ve Türkiye'de yaşanan ekonomik gelişmelere değinecek, 2012 yılını esnaf sanatkarlarımız açısından da değerlendirmeye çalışacağız.

1-Küresel düzeyde
2012'de dünya ekonomilerinde belirgin bir yavaşlama görülmüş, belirsizlikler artmış ve üretim artışında düşüşler yaşanmıştır.
Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan siyasi dönüşümler, Euro bölgesinde Yunanistan, Portekiz, İspanya ve İtalya'nın yaşadığı borç krizi, yüksek düzeyini koruyan enerji fiyatları gibi nedenler, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkilemiş ve 2012 yılı küresel düzeyde yavaşlamaya tanıklık etmiştir. Bu olumsuz iklimi değiştirmek amacıyla, gelişmiş ülkeler tarafından ekonomiyi genişletici maliye ve para politikaları devreye sokulmuş, buna bağlı olarak faiz oranlarında alışık olunmayan düşüşler yaşanmıştır. Ne var ki bu politikalar da gelişmiş ülkelerde talebi yeterince canlandıramamış, sonuçta da 2013 yılına kötü bir miras devredilmiştir.

2-Türkiye'deki gelişmeler
Süreci Türkiye açısından değerlendirirsek,
Yüksek enerji maliyetleri, euronun genelde dolar karşısında değer kaybetmesi ve önemli miktarda ihracat yaptığımız Kuzey Afrika ülkeleri ve Suriye'de yaşanan gelişmeler Türk ekonomisine olumsuz yansımıştır.
Bununla birlikte, Türkiye'ye ciddi miktarda sıcak para girişi de olmuştur. Avrupa'nın batık ülkeleri Yunanistan ve Portekiz'in ardından en yüksek faizin Türkiye'de bulunması, döviz rezervlerimizin artmasına ve döviz kurlarının düşmesine yol açmıştır. Bu gelişmeler de kamunun artan bütçe açığını kolaylıkla finanse etmesine imkan vermiştir.
Dolayısıyla küresel gelişmeler Türkiye'yi reel ekonomik boyuttan olumsuz, finansal açıdan ise olumlu yönde etkilemiştir. Yaşanan gelişmeleri ayrıntılarıyla şöyle aktarabiliriz:
Türkiye ekonomisinde 2012 yılında yaşanan gelişmeleri, küresel konjonktür ile hükümetin uyguladığı (cari açığı azaltmaya odaklı) politikalar belirlemiştir.
Canlı iç talebin cari açığı körüklediği düşünülmektedir. Bu nedenle iç talebin kaynağı olarak görülen kredi genişlemesini yavaşlatmak amacıyla Türkiye'de yüksek zorunlu karşılık ve yüksek faiz politikaları uygulanmıştır. Bu şekilde talep artışı yavaşlamış, ekonomik büyümede ciddi gerileme görülmüştür.
Uygulanan politikalarla önce kredi artışı düşmüş sonra cari açık gerilemiş, enflasyon da düşüş trendine girmiştir. Ancak bu gelişmeler devletin vergi gelirlerinin düşmesine de yol açmış, bütçe açığının büyümesine neden olmuştur. Bütçe açığını azaltmak için ise akaryakıt, doğalgaz ve diğer bazı ürünlerdeki ÖTV oranları artırılmıştır.
Yılın ilk dokuz ayında Türkiye'ye 51 milyar dolar sıcak para girişi olmuştur. Bunun 22 milyar doları yüksek faiz politikası neticesi, 29 milyar doları ise doğrudan yabancı yatırım, dış kredi kullanımı ve kaynağı belli olmayan döviz girişleriyle gerçekleşmiştir. Bollaşan döviz miktarı ise kurlarda gerilemeye neden olmuştur.
Türk reel sektörü rakipleri karşısında yüksek faiz ve düşük kur nedeniyle haksız rekabete uğramıştır. Doğal olarak istihdam artışı olumsuz etkilenmiş, işsizlik yeniden artış trendine girmiştir.
2012 yılında Türk ekonomisinde makro ekonomik boyutta yaşananlar bu şekilde özetlenebilecektir.

3- Esnaf sanatkarlarımız açısından
2012'yi esnaf sanatkarlar cephesinden incelediğimizde, bu yılın da kayıp hanesine yazıldığı söylenebilecektir. Yüksek enerji maliyetleri ve istihdam vergileri, yetersiz ve pahalı finansman koşulları, hipermarketlerin yarattığı haksız rekabet, düşük talep gibi olumsuz koşullar 2012 yılında üyelerimizi zorlamıştır.
Yılın ilk 10 ayında toplam kredi hacmi yüzde 11.3 oranında artarken, esnaf sanatkar kredilerindeki artış sadece yüzde 1.6 düzeyinde kalmıştır.
Bu yıl içinde hipermarket yasasının çıkarılmaması ve kesime doğrudan teşvik verilmemesi esnaf kesimi açısından üzücü olmuştur.
Buna rağmen yılın ilk 10 ayında esnaf ve sanatkar sayısında Türkiye genelinde 28 bin, İzmir'de ise 544 artış olmuştur. Ülkemizin en önemli sosyal sigortalarından biri olan esnaf ve sanatkar sayısının olumsuz koşullara rağmen artması, insanların başka çaresinin kalmamasıyla ve esnaf işyeri için gereken sermayenin sınırlı olmasıyla da ilgilidir.
Sadece bu sayılar bile esnaf ve sanatkarlara yönelik özel düzenleme ve destek taleplerini haklı göstermektedir.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA