Onların da neredeyse giyim kuşam gibi modası var... 60'larda fondan, lokum ve fantezi şekerler revaçta iken, 70'lerde karamela, 80'lerde çikolata kaplamalı şekerler öne çıktı. 90'larda kokolin furyası yaşandı. Kakaonun ucuzlamasıyla 2000'lerde çikolata saltanatı başladı
Bayramların olmazsa olmazıdır şeker ve çikolatalar... Yıllara meydan okuyan tatlarıyla günden güne farklılaşan bu geleneksel lezzetler, bir kez daha bayram ziyaretlerinde ikram edilmek üzere alıcılarıyla buluşmayı başladı.
İzmir'de artık şeker ve çikolata denince de akla gelen ilk isim, kendi adını taşıyan şekerleme mağazasıyla Kemal Kutucu oluyor...
Kemal Bey ile geçmişe kısa bir yolculuk yaptık ve yıllara göre en favori bayram şekerleri ile özelliklerini konuştuk... İşte nostaljik şekerlemeler ve günümüzün olmazsa olmazları...
HAREKET VAR * Nasıl gidiyor satışlar? Hareketlilik var mı?
- Açıkçası Şeker Bayramı'na göre çok daha hareketli olduğunu söylemek mümkün. İnsanlar misafirlerine en güzel ikramı yapabilmek için şeker alışverişine büyük özen gösteriyor.
* Fiyatlar nasıl?
- Şöyle söyleyeyim; herkesin kesesine ve damak zevkine hitap edecek bayram şeker ve çikolatalarını bulmak mümkün...
* Malum şekerlemeler en çok çocukları sevindirmek için alınır... Miniklerin birinci tercihi de her zaman çikolatadır. Büyüklerin tercihi değişiyor mu?
- Büyükler daha çok misafirlerini en iyi şekilde ağırlamayı düşünüyor. Az da olsa onlar da çikolata alma taraftarı. Bütçeleri doğrultusunda en güzel çikolataları alıyorlar. Genç nesil büyükler kadar duyarlı değil maalesef... Onlar için de çikolata öne çıkıyor ancak büyükler kadar titizlenmiyorlar açıkçası.
* Çikolata başı çekiyor yani... Peki geçmişe dönüp bakınca hangi yıllarda ne tür şekerlemeler tercih edilirdi?
- Örneğin 1950-60 yılları arasında en çok rağbet görenler fondan, lokum ve fantezi şekerleriydi. Fondan, az pişirilmiş lokum, gıda boyası ve esansı ve pudra şekeri ile yoğrularak, küpler halinde kesilen ve renkleriyle dikkat çeken şekerlerdi. Fantezi şekerleri ise sert akide görünümünde olan ve yarım parmak uzunluğunda, ortasında ezme bulunan şekerlemelerdi. Rengarenk kağıtlara sarılırlardı.
Lokumlara gelince... Çok çeşitli tatlardan oluşuyordu. Özellikle seçkin kesimin talep ettiği lezzetlerdi bunlar.
FARKLI LEZZETLER * Ya 70'li yıllar....
- 70'lerde karamela şekeri öne çıkmıştı. Çikolatalısı, sütlüsü, meyvelisi... Yumuşak şekerlerdi bunlar. İnsanın ağzında hoş bir tat bırakırdı. Karemelaların içinde nefis kremalar olurdu. İnsan bu şekerleri yediğinde içindeki kremayı tadınca mest olurdu.
80'li yıllarda Palmiye yağları Türkiye'ye ithal edilmeye başlanınca çikolata kaplamalı şekerler öne çıktı. Bunların ortasında ya meyve ezmesi ya da pralin bulunurdu. Pralin dediğimiz, fındık kreması ve bitkisel yağla yapılan yumuşak çikolata ezmesiydi. Bu da ayrı bir lezzetti.
* 90'larda durum nasıldı?
- Türkiye'de cocolin furyası başladı 90'larda. Anormal derecede bir talep patlamasıyla karşılaşmıştık. Madlenler ve kağıtlı çikolatalardı bunlar... Fiyatları da çok cazip olduğundan herkesin yoğun ilgisi vardı. 2000'li yıllar ise kakao bolluğu ile çikolataya talebin çok arttığı yıllar oldu.
Kakaodaki aşırı fon ve vergilerin kaldırılmasıyla çikolata fiyatları düşmüş, çikolatayı herkes kolayca alabilecek duruma gelmişti. Öne çıkanlar yine madlenlerdi ve içi çerezli baton dediğimiz çikolatalar...
TALEP ARTTI
Son zamanlarda bazı televizyon reklamlarında akide şekerinin kullanılmaya başlanması, açıkçası eski yıllarda çok revaçta olan akideyi yeniden gündeme getirdi. Eskiler bilir, bayramların olmazsa olmazıydı akide şekerleri. Renkleri ve lezzetleriyle öne çıkarlardı. Aslına bakarsanız akide şekeri az da olsa satışı olan bir şeker... Hatta son zamanlarda bazı firmalar, çalışanlarına çikolata yerine akide şekeri hazırlatıp vermeye başladı.
Büyüklerimizi unutmayalım * Malum 9 gün gibi uzun bir tatil imkanı da sunuyor bu bayram... Sizce bu durum aile ziyaretlerini etkileyecek mi?
- Maalesef evet, olumsuz etkileyecek... Her ne kadar günümüz şartları tatil ihtiyacını beraberinde getiriyor olsa da "büyükler unutulmamalı" diye düşünüyorum. Hiç olmazsa büyükler ziyaret edildikten sonra tatile çıkılmalı... Gelenek ve göreneklerimizi korumak günden güne zorlaşıyor. Eskiden tatillere çıkılsa bile yarım kilo da olsa bayram şekeri alışverişi yapılırdı... Ancak şu günlerde eğer rotada tatil var ise şeker ve çikolata alımı pek yapılmıyor. Bu da eskimeye yüz tutan gelenekler arasına girmek üzere... Oysa bayramlar, toplumun birlik ve beraberliğini sağlayan en özel günlerdir. Bu nedenle mümkün olduğunda bu geleneği sürdürmeye çalışmalıyız.
