Dilerseniz, sizi zamanda ve mekanda büyüleyici bir yolculuğa çıkaralım: Afrika'nın yemyeşil gölleri, Yeni Zelanda'nın fantastik dağları, İtalya'nın romantik sokakları... Hepsi, sinemada unutulmaz anlara ev sahipliği yapmış, UNESCO tarafından korunmaya alınmış yerler!
KENYA GÖL SİSTEMİ- BENİM AFRİKAM
Unutulmaz filmlerin çekildiği UNESCO Dünya Mirası alanları listemize başlıyoruz. Sydney Pollack'ın ikonik filmi Out of Africa'yı izlediyseniz, Kenya'nın o nefes kesici manzaraları gözünüzde canlanmıştır. İşte o büyüleyici görüntülerin pek çoğu, UNESCO'nun 2011 yılında Dünya Doğal Mirası olarak ilan ettiği Kenya Göl Sistemi'nde çekildi. Bu sistem, Büyük Rift Vadisi'nin tam kalbinde yer alıyor.

ROMA- ROMA TATİLİ
Audrey Hepburn'ün zarafeti ve Gregory Peck'in karizması... Roma Tatili (Roman Holiday), sinema tarihine sadece romantik bir hikâye değil, Roma şehrine bir aşk mektubu da bırakmış oldu. Filmde Prenses Ann, kraliyet görevlerinden sıyrılıp Vespa'yla şehri keşfe çıkarken, bizler de onunla birlikte İspanyol Merdivenleri'nden Trevi Çeşmesi'ne, Kolezyum'dan küçük ara sokaklara kadar her köşeye hayran kalıyoruz. Ve evet, bu bölgelerin hepsi UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor.

SALZBURG- NEŞELİ GÜNLER
Julie Andrews'ın The Sound of Music filminde Salzburg'un dağlarında şarkı söyleyerek döndüğü sahne, sinema tarihine kazınmış unutulmaz bir an. Von Trapp ailesinin yolculuğu Salzburg'un tarihî ve doğal güzelliklerini de öne çıkaran bir yolculuk. Mirabell Bahçeleri, Nonnberg Manastırı, Residenz Meydanı... Hepsi filmde karşımıza çıkan ve bugün de özel turlarla gezilebilen simgesel yerler. Üstelik sadece filmle sınırlı kalmıyor! Salzburg aynı zamanda Mozart'ın doğum yeri ve klasik müzikle dolu bir şehir.

LUBECK- NOSFERATU
FW Murnau'nun kült korku filmi "Nosferatu" (1922), sizi zamanda yolculuğa çıkaran Lübeck'te çekildi. Almanya'nın kuzeyinde, Baltık kıyısında yer alan bu şehir, 1143'te kurulmuş ve bir zamanlar Hanseatik Birliği'nin ticaret merkeziymiş. 1987'den beri UNESCO Dünya Mirası listesinde olan bu şehirde Gotik mimarinin en güzel örneklerini görebilirsiniz. Tuğla binalar, dar sokaklar ve meşhur tuz depoları (Salzspeicher) neredeyse hiç değişmemiş. Lübeck'te bir yürüyüş turuna katıldığınızda Christel Obenaus'un anlattığı gibi, gündüzleri tatlı tatlı pastoral olan sokaklar, hava kararınca gotik bir film setine dönüşüyor.

MACHU PICCHU MOTOSİKLET GÜNLÜĞÜ
The Motorcycle Diaries filminde genç Che Guevara'yı canlandıran Gael García Bernal, Machu Picchu'ya ulaştır. O sahne, hem görsel hem duygusal anlamda izleyiciyi derinden etkiler. 1983'te UNESCO tarafından Kültürel Miras ilan edilen bu İnka harikası, bugün hala aynı ihtişamla ziyaretçilerini bekliyor.

MEDİNA-THE MAN WHO KNEW TOOUCH
Alfred Hitchcock'un "The Man Who Knew Too Much" (1956) filmindeki o karmaşık, gizemli sahneleri hatırlıyor musunuz? İşte o sahneler, Fas'ın büyüleyici kenti Marakeş'in kalbindeki antik Medina'da çekildi! UNESCO'nun 1985 yılında Dünya Mirası ilan ettiği bu bölge, adeta bir zaman tüneli. Labirenti andıran dar sokaklar, kervan yolu gibi kıvrılan çarşılar, safran, nane, deri ve motosiklet egzozu kokularıyla sizi baştan çıkarıyor. Özellikle Jemaa el-Fnaa Meydanı tam bir görsel şölen: sokak sanatçıları, yılan oynatıcıları, baharat satıcıları... Her köşe başında başka bir hikâye var. La Mamounia Oteli ise hem zarafetiyle hem de film tarihine katkısıyla ünlü. Sıcaktan bunalmadan gezinmek istiyorsanız, sabah erken ya da akşamüstü saatlerini tercih edin. Yoksa Marakeş'in güneşi sizi kızartabilir!

WADİ RUM- DUNE
Burası başka bir gezegen mi, yoksa dünya üzerindeki en büyüleyici yerlerden biri mi? Cevap: ikisi de! Ürdün'deki Wadi Rum Vadisi, Lawrence of Arabia (1962), The Martian ve Dune gibi dev yapımlara ev sahipliği yaptı. 1962 yapımı filmde, Peter O'Toole'un canlandırdığı Lawrence karakteri, Anthony Quinn'in oynadığı kabile lideriyle birlikte bu büyüleyici çöl vadisinde görülüyor. Ve evet, bu yer gerçekten de UNESCO tarafından hem doğal hem kültürel miras olarak kabul ediliyor. Gerçek hayattaki T.E. Lawrence da Birinci Dünya Savaşı sırasında bu bölgelerde bulunmuş. Bugün ise Bedevi halkı, misafirperverliğiyle sizi karşılıyor, geleneksel yemeklerini sunuyor ve yıldızların altında çölde kamp yapma deneyimi yaşatıyor.

MEXICO CITY- SPECTRE
2015 yapımı Spectre filmiyle Daniel Craig'in James Bond'u, dev iskelet kostümleri, dans eden kalabalıklar ve rengarenk Ölüler Günü kutlamalarının ortasında Mexico City sokaklarında süzülüyordu. Bu görkemli sahneler Mexico City'nin tarihi merkezinde çekildi.

