Kuantum fiziği kavramını duymuşsunuzdur. Ama şimdi bahsedeceğim kuantum bilgisayarlarının bu alanla değil tamamen teknolojiyle alakası var. 1980'lerde doğan kuantum hesaplamanın ardından kuantum algoritmalarının belirli problemleri klasik muadillerinden daha verimli bir şekilde çözebildiği keşfedildi. 1994 yılında Peter Shor'un, tam sayıları bilinen herhangi bir klasik algoritmadan daha hızlı çarpanlarına ayıran ünlü kuantum algoritmasını formüle etmesi fazlaca heyecan yaratmıştı çünkü modern şifreleme, büyük bir sayının asal faktörlerini bulmanın binlerce yıl sürdüğü gerçeğine dayanıyordu.
FORMAT SAVAŞI
Günümüzde ise dünyanın dört bir yanındaki üniversiteler ve laboratuvarların yanı sıra büyük teknoloji şirketleri kuantum bilgisayarlarla ilgili çalışmalar yapıyor ve nasıl geliştirilebileceğini araştırıyor. Hatta sadece bu alanda çalışacak özel, bilgili ve kalifiye eleman arıyorlar. Çok büyük teknoloji devleri bu sektöre para yatırıyor ve çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Birçok şirket alan olgunlaştığında hazırlıklı olmak için kuantum hesaplamaya dair araştırma ve geliştirme çalışmalarının temelini bu yüzden atmış bulunmakta. Aslında, kuantum hesaplama geliştirme ortamları arasında bir tür format savaşının çoktan patlak verdiği bile söylenebilir.
İNŞA EDİLMESİ ZOR
Kuantum bilgisayar nedir konusunu biraz daha açmamız gerekirse şöyle tanımlayabiliriz: Kuantum bilgisayar, geleneksel bilgisayarlardan çok daha hızlı olan, kuantum fiziğinin süperpozisyon (superposition) ve dolanıklık (entanglement ) ilkelerinden güç alarak bilgiyi benzersiz bir şekilde işleyen bilgisayarlara denir. Kuantum bilgisayarlar tavandan sarkan, mutlak sıfıra yakın soğutulan (-273.14°C'de), önemli ölçüde pahalı ve inşa edilmesi zor cihazlardır. Karmaşık sorunların çözümüne yardımcı olurlar. Klasik bilgisayarlar günlük işler için idealdir ancak kuantum bilgisayarlar; kimyasal veya ilaç denemelerindeki gibi simülasyonlar ve veri analizleri için idealdir. Aynı zamanda gelişmiş algoritmaları sayesinde en karmaşık sorunları ve yapıları bile çok kısa sürede çözebilirler. Bazı şirketler kuantum bilgisayarlar yapmış olsa da bu bilgisayarların şu anda ticari kullanıma açılması söz konusu değil. Aynı şey "kişisel kuantum bilgisayar" için de geçerli. Ama yine de bunun olacağının bir garantisi yoktur. Belki de araştırmaların ardından şirketler, kuantum bilgisayarları geliştirdiklerinde her şey daha farklı olabilir.

ÖZEL AMAÇLAR İÇİN KULLANIM
Aslında bütün bu bilgilere dikkat edildiğinde şu sonucu çıkarmak mümkün: Kuantum bilgisayarlar, klasik bilgisayarların yerini almak için tasarlanmadı. Kuantum bilgisayarlarının, başlangıçta temel araştırmalar, Ar-Ge, hükümet ve askeri amaçlar için kullanılacağı tahmin ediliyor. Yine de IBM, kuantum ağının bir parçası olmaları şartıyla makinelerine erişim izni vermektedir. Ağın üyeleri arasında araştırma kuruluşları, üniversiteler ve laboratuvarlar bulunmaktadır. Ama yine de mevcutta bir kuantum bilgisayar inşa etmek isteyen herkesin üstesinden gelmesi gereken büyük sorun kübitlerin son derece kırılgan olmasıdır. Çevrelerindeki dış 'gürültü' ile hemen hemen her etkileşimleri, onların bir sufle gibi çökmesine ve uyumsuzluk olarak bilinen yıkıcı bir süreçte kuantum doğalarını kaybetmelerine neden olabilir. İşte bu sebeple avantajları ve dezavantajları çok iyi değerlendirilmeli, bütün çalışmalar detaylandırılmalı ve süreç çok iyi kontrol edilmeli.

