Türk boksunun efsane isimlerinden ve Avrupa Şampiyonu ilk Türk boksör Cemal Kamacı, ringdeki başarılarıyla olduğu kadar, yaşamındaki azim ve kararlılığıyla da hafızalarda yer edindi. 9 Şubat 1943'te Trabzon'un Maçka ilçesinde doğan Kamacı, spora İstanbul'da futbolla başladı. Top oynarken ayağını kırınca futbola veda etti. Sonra boksa yöneldi. Genç yaşta gösterdiği yetenekle kısa sürede dikkatleri üzerine çekti ve 1962'de Türkiye Milli Boks Takımı'na seçildi. 1964-1966 yıllarında üst üste üç kez Türkiye şampiyonu olan Kamacı bu süre içinde iki kez Balkan ikinciliği kazandı. 1967 yılında Türkiye'de profesyonel boks lisansı verecek bir kurum olmadığı için lisansını Viyana'dan Avusturya adına çıkarttıran Kamacı, böylece profesyonel oldu.

HİÇ NAKAVT OLMADI
Cemal Kamacı, 1972 yılında Avrupa Şampiyonu Fransız Roger Zami'yi İstanbul'da yenerek,63.5 kilo Avrupa Profesyonel Boks Şampiyonu oldu. 1973 yılında unvanını İspanyol boksör Ortiz'e kaptıran Kamacı, yılmayarak 1975'te Köln'de İspanyol Gomez Fouz'u yenerek bir kez daha unvanını geri aldı. Avrupa Profesyonel Boks Şampiyonluğu unvanını 1976 yılı içinde yaptığı üç maçta da korudu. 63.5 kg'da dünya sıralamasında dördüncü sıraya kadar yükseldi. Avrupa Şampiyonu ilk Türk boksörü olan Kamacı, ringdeki dayanıklılığı ve stratejik zekasıyla tanındı. Kariyeri boyunca 79 maçta dört mağlubiyet alan Kamacı, profesyonel boks yaşamında hiç nakavt olmadı. Rahmetli Erkan Ocaklı'nın Cemal Kamacı hakkında yazdığı şiirde dediği gibi: "Vur kamacı kamacı yumruğun taştan acı. Yendin bir bir rakipleri, oldun milletinin tacı.." 27 Ekim 1976 tarihli Yeni Asır Gazetesi'nde haberini paylaştığımız üzere, 11 Kasım 1976'da İstanbul'da düzenlenen ve İtalyan Santino Reali ile karşılaştığı jübile maçından sonra boksu bıraktı. (Küpürün resim altı olarak kullanılabilir)

HAYATINI DEĞİŞTİREN KAYIP
Özel hayatında ise büyük bir sınavla karşılaştı. 1981 yılında dünyaya gelen kızı Meltem, menenjit hastalığı nedeniyle üç yaşında hayatını kaybetti. Kamacı yaşadığı acıyı "Kızımın ölümüyle nakavt oldum" sözleriyle ifade etti. Bu kayıp, Kamacı üzerinde derin bir etki bıraktı ve manevi hayata daha çok yönelmesine sebep oldu. Ayrıca bu dönemle ilgili Cemal Kamacı, "Ölümle Başlayan Hayat" isimli bir kitap yazdı. 1991 yılında "Benim Zaferim" adlı bir filmde kendisini oynadı. Bununla beraber kendisini genç yeteneklerin gelişmesine adadı. İstanbul Kağıthane'de adına bir Spor Kompleksi açıldı. 2016 yılında Cemal Kamacı oğlu Mustafa ile bir gösteri maçı yaptı. Jübilesinden 40 yıl sonra 73 yaşında yeniden ringe çıkan Kamacı ilk günkü gibi heyecanlıydı. 73 yaşında bile mücadele öncesi ikişer dakikada yüzer şınav ve mekik çeken eski milli efsane, sporla ne kadar bütünleşmiş bir hayat yaşadığını bir kez daha göstermiş oldu. Cemal Kamacı, bugün yalnızca bir boks efsanesi olarak değil, aynı zamanda genç sporculara ilham veren bir figür olarak anılıyor. Ringde kazandığı zaferler ve gösterdiği disiplin, onu Türk spor tarihinin unutulmaz isimlerinden biri haline getirdi.
1981 yılında dünyaya gelen kızı Meltem, menenjit hastalığı nedeniyle üç yaşında hayatını kaybetti. Kamacı yaşadığı acıyı "Kızımın ölümüyle nakavt oldum" sözleriyle ifade etti.

