Manisa'nın Şehzadeler ilçesi kaymakamı Fatih Genel, 1994 yılında 'efsane vali' olarak anılan Recep Yazıcıoğlu'nun görev yaptığı Erzincan'da stajyer olarak mesleğe adım attı. Balıkesir Havran'da 2006 yılında görev yaparken, Sultan Abdülhamid ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin merhum Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın hayatından ilham alan kaymakam Genel, geleneksel okçuluğa başladı. Okçuların başparmağını korumak için kullandığı zihgir yapımını da öğrenmeye başlayan Genel, kendi zihgirini kendisi yaparak bu sayede el sanatlarına olan ilgisini de keşfetti.

Manda boynuzundan yapılan zihgir üretimini sanat haline dönüştüren kaymakam Genel, bu alanda Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan 2016 yılında ustalık belgesi aldı.

'BİLGİ SAHİBİ OLMANIZ LAZIM'
Büyük devlet adamlarının uğraşlarından esinlendiğini belirten kaymakam Fatih Genel, "Onlar zaman bulabildiyse biz de bulabiliriz' diye düşündüm. Önce fotoğrafçılıkla ilgilenmeye başladım. Sonra ata olan merakım gelişti. Atlı okçulukla ilgilenmeye başladığımda bunun geleneksel sanatları tetiklediğini fark ettim. Çünkü at üstünde ok atmak istiyorsanız; kılıç, deri, eyer, ok ve yay gibi birçok konuda bilgi sahibi olmanız gerekiyor" diye konuştu.

'BABAMIN ETKİSİ OLABİLİR'
El sanatlarına ilgisinin zihgirle başladığını, okçuların başparmağını korumak için kullandığı bu aparatı tanıtmak amacıyla yaklaşık 500 kişiye yaptığını ve bu sayede Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan ustalık belgesi aldığını anlatan kaymakam Genel, "İlk olarak zihgir yapmaya başladım. Ardından eski bıçak ve kılıçları restore etmeye başladım. Çünkü Osmanlı da aynı malzemeleri kullanıyordu. Sonra düşündüm; neden eskilerini onarmakla yetiniyorum, yenisini yapayım dedim. Rahmetli babam da demirciydi. Aynı zamanda nalbanttı. Belki onun da etkisi olmuştur" dedi.

'SANAT DESTEKLENMELİ'
KAYMAKAM Genel, "Ziyarete gelenler şaşırıyor. 'Böyle bir kaymakam odası görmedik, burası müze gibi, sanat galerisi gibi' diyorlar. Bu yorumlar beni mutlu ediyor. Eski eserlere, kültürümüze ait olan objelere sahip çıkmayı seviyorum. Onları restore ediyor ve yaşatmaya çalışıyorum. Çevremde, eskiden resimle, sanatla ilgilenip artık yapmayan birçok kişi var. Bu işlerin sürdürülebilir olabilmesi için ticari bir değeri de olması gerekiyor. Zihgir hariç, çünkü onu Türk halkına bir borç olarak görüyorum. Bugüne kadar en az 500 kişiye ücretsiz zihgir yaptım ve yapmaya da devam edeceğim. Ancak bıçak gibi ürünlerin ticari yönü de olmalı. Bu nedenle sanatın değeri bilinmeli ve desteklenmeli. Aslında yaptığım şey, bürokrasiyi daha keyifli hale getirmek. Birçok kişi, emekli olduktan sonra marangoz atölyesi açmak, resim yapmak gibi hayaller kurar. Ben de onlara diyorum ki; hayallerinizi ertelemeyin, hemen şimdi başlayın" dedi.

