Borcu olan Bağ-Kur'lu için sağlık hizmeti

CHP İzmir Milletvekili ve MYK Üyesi Mehmet Ali Susam, Bağ-Kur'luların prim borcu nedeniyle sağlık hizmeti alamamasının kamu adaletine sığmadığını, Türkiye Büyük Millet Meclis'i Başkanlığı'na kanun değişikliği teklifi vererek bu mağduriyeti ortadan kaldırmayı amaçladıklarını söyledi. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 67'nci maddesinin sağlık hizmetlerinden yararlanma koşullarını düzenlediğini hatırlatan Susam, "Bu maddeye göre 60 günden fazla prim borcu olan Bağ-Kur'lular sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. Yıllarca üreten, istihdam ve katma değer yaratan, vergi ödeyen esnaflara, çiftçilere ya da kamu görevi yapmakta olan muhtarlara ve bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilere sağlık hizmeti verilmemesi kamu adaletine ve Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırıdır" dedi.
SSK GİBİ OLSUN
Yürürlükte olan yasaya göre sağlık kurumuna başvurdukları tarihten önceki bir yılda 30 gün prim ödeyen SSK'lıların hizmetlerden yararlanabildiğini hatırlatan Susam, "Esas olan, sosyal devlet ilkesi çerçevesinde, herkesin parasız ve yeterli sağlık hizmeti almasıdır. Temel bir hak olan sağlık hakkının, prim ödemeye bağlı olmaması gerekir. Prim borcu nedeniyle en fazla mağdur olan kesim Bağ-Kur'lulardır. Kriz nedeniyle bu kesimlerin ödemeler dengesi bozuldu. Kazancı çok düşen Bağ-Kur'lular, sigorta primlerini ödeyemedikleri için sağlık güvencesinden de yoksun kalıyorlar. Durumun düzeltilmesi için, sağlık hizmeti almayı, SSK'da olduğu gibi başvuru tarihinden önceki bir yılda en az 30 gün prim ödenmiş olması şartına bağlıyoruz" diye konuştu.
ANAYASAL HAK
Sağlık hizmetlerinden faydalanma hakkının temel ve Anayasal bir hak olduğunun altını çizen CHP'li vekil, "Anayasamızın 60'ıncı maddesi 'Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir', 56'ıncı maddesi ise "Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler' der. Anayasa'nın amir hükümlerine karşın Bağ-Kur'luların bu hizmetlerden yararlanma hakkını elinden alan 5510 Sayılı yasada değişiklik yapılması gerekir. Verdiğimiz değişiklik teklifiyle Bağ-Kur'luların da SSK'lılar gibi bir yıl içinde 30 gün prim ödedikleri takdirde sağlık hizmetlerinden faydalanmasının önünün açıyoruz" dedi.

TAKSİT İSTEMİŞTİK
Yasanın hazırlanışı sırasında Meclis'te yapılan görüşmelerde bu durumu dile getirdiğini hatırlatan Susam, "5510 Sayılı Yasa'dan önce bir ay prim borcu olan Bağ-Kur'lu bile sağlık hizmeti alamıyordu. O tarihte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olan Faruk Çelik'e bu eşitsizliğin kaldırılması gerektiğini söyledik. Mecliste de yoğun bir mücadele yürüttük. Ancak bu süreyi bir ay daha uzatarak 60 güne çıkartabildik. Ne yazık ki kriz koşullarında bu süre yeterli değil. Prim borçlarının bütün faizinin affedilmesi, ana borcun ise 36 aydan az olmamak koşuluyla taksite bağlanmasını teklif ettik. Faizin bir bölümünü affederek 24 ay taksite bağladılar" diye konuştu.
Her 3 Bağ-Kur'ludan 2 tanesinin prim borcu nedeniyle sosyal güvenlik şemsiyesinin dışında kaldığını ifade eden Susam, "Kanun teklifimiz, sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmede, köklü bir değişiklik önerisidir. Verdiğimiz bu kanun teklifiyle sosyal güvenlik şemsiyesi yeniden genişleyerek Bağ-Kur'luları kapsamaya başlayacak, prim affı tartışmaları da sona erecek" dedi. Meclis Başkanlığı tarafından Sağlık, Aile, Çalışma Ve Sosyal İşler Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonu'na havale edilen kanun teklifi, Mecliste çoğunluğu bulunan AKP milletvekilleri destek verirse komisyonlarda görüşüldükten sonra Genel Kurul'a gelecek.