Her şey dahil, turizme ciddi zararlar verdi

Kuşadası Ticaret Odasının (KUTO), ''Kuşadası Turizm Analiz Raporu 2010'' başlıklı raporu yayımlandı. KUTO'nun raporunda, ilçenin acil çözüme kavuşturulması gereken sorunları 9 başlıkta toplandı. KUTO Analiz Raporunda Kuşadası'nın, İstanbul'un ardından Türkiye'de turizmin ilk başladığı yer olduğuna ve Türkiye'nin en önemli kıyı ve kültür turizmi merkezlerinden biri olduğuna dikkat çekildi. Türkiye'nin en fazla yolcu girişinin gerçekleştiği deniz hudut kapısı unvanını taşıyan Kuşadası'nda nüfusun yüzde 67'sinin hizmet sektöründe çalıştığı belirtilen raporda, ilçenin, sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması araştırmasına göre, Türkiye'deki 872 ilçe arasında 17. sırada, Aydın ilçeleri arasında ise 1. sırada, fert başına bütçe gelirleri kaleminde ülke genelinde 44. sırada yer aldığı kaydedildi.
Türk turizmi açısından büyük öneme sahip Kuşadası'ndaki turistik tesislerin büyük bölümünün 15 yaşından büyük olduğu ve yenileme yapılamadığı belirtilen raporda, ilçede büyük yıldızlı tesislerin en az 15 yaşında olduğuna işaret edilerek, bu tesislerin büyük oranda bakım, tadilat, onarım ve yenilemeye ihtiyaç duyduğu belirtildi. Raporda ''Her şey dahil'' konaklama sisteminin, turizm sektörüne hizmet veren diğer yan kuruluşları olumsuz etkilediği belirtilirken, tesislerin doluluk oranının yüzde 70 seviyesinde gerçekleştiği kaydedildi. Kuşadası turizminin sorunları ve çözüm önerilerinin sıralandığı 33 sayfalık raporda, en öncelikli sorunun döviz kurları ve maliyet uyumsuzluğundan kaynaklandığı belirtildi.
9 ANA SORUN BULUNUYOR
KUTO Raporunda belirlenen 9 ana sorun şu şekilde sıralandı:
Döviz Kuru ve Maliyetlerin Uyumsuzluğu: Gelirleri döviz, maliyetleri ise Türk Lirası cinsinden olan konaklama sektöründe, son 5 yılda maliyetlerin artması ve döviz kurlarının düşük seyretmesi nedeniyle gelir-gider yönetiminde zorluklar çekiliyor.
Her Şey Dahil Sistemi: Otellerin turistlere sundukları her şey dahil sistemiyle turistleri ellerinde tuttukları ifade edilen raporda, bölge esnafı, restoranlar, taksiler, müzeler, oto kiralama şirketleri ve benzeri sektörler turizm pastasından yeterince pay alamıyor.
Altyapı: 2010 Yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre nüfusu 84 bin 56 kişi olan Kuşadası'nda yaz aylarında nüfus 700 bine ulaşıyor. Turizm sezonunda altyapı, sağlık, güvenlik hizmetleri talebi karşılayamıyor.
İkinci Konutlar: Kültür ve Turizm Bakanlığı'na göre Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunan toplam 3,5 milyon yazlık, yılın 10 ayı boş kalıyor. İkinci konutların turizme kazandırılması gerekir.
Turizmin 12 Aya Yayılamaması: Kuşadası'nın tek gelir kaynağı turizm. Deniz-kum-güneş turizminin yanı sıra turizmin diğer alanlarına eğilinmesi gerekli.
Göç: Kuşadası'nın en önemli sorunlarından biri de aşırı dış göç. Bu durum ilçede kalifiye olmayan eleman ve esnaf sorununun yanında, çirkin yapılaşma ve asayiş sorunlarına da neden oluyor. Hanutçuluk: Meslek içi eğitimlerin düzenlenmesi, turistlerin serbestçe ve güvenli bir şekilde alışveriş yapabilmelerini sağlamak için hanutçuluğun önüne geçilmeli.
Gürültü Yasağı: Saat 23:59 itibarıyla açık alanda çevreyi gerçekten rahatsız eden tesisler yanında, müzik yayını normal desibelin altında olan ve çevreye zarar vermeyen işletmeler de müzik yayınını kesmek zorunda kalıyorlar.
İşsizlik: Tüm geçimini turizmden sağlayan Kuşadası'nda turizm sezonunda çalışan pek çok kişi, sezon kapandıktan sonra işsiz kalıyor.''