Kayak, tenis, deniz sporları ile ilgilenen Kora, "Ralli de önce virajlar tek tek işaretleniyor, daha sonra bu notlara göre yarışılıyor. Bu da sizi çok planlı proğramlı olma konusunda disipline ediyor" diyor
RÖPORTAJ: MURAT ŞAHİN
Türkiye'nin en büyük sodyum sülfat ve ofset kağıt üreticisi olan Alkim Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak iş hayatını başarılı bir şekilde sürdüren İzmirli işadamı Ferit Kora, kazandıklarını toplumla paylaşmasını biliyor. EKİP ÇALIŞMASI * Sayın Ferit Kora iş hayatınıza girişiniz nasıl olduğu bize anlatır mısınız?
Ege Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi, Üretim Bölümü'nden mezun oldum. Üniversite 2. sınıftayken 1979'da iş hayatım fiilen başladı. Masamın olmadığı geçici sandalyelerde oturup işi öğrenmeye çalıştım. 1982'de profesyonel olarak şirkette çalışmaya başladım.
* Çalışma gününüz nasıl geçiyor?
Programlarımı haftalık yapıyorum. Sabah Alsancak'taki ofisimize geliyorum. 4 bölgedeki sodyum sulfat ve kağıt fabrikalarımızdan gelen günlük raporları inceleyerek işe başlıyorum. Öğleden sonraları Alkim'e geçiyorum.
SÜREKLİ YATIRIM Yeni yatırımlar var mı?
Dünyanın 5'inci büyük rafine sodyum sulfat üreticisiyiz. Buna rağmen 2011'in Aralık ayında Ankara Çayırhan da yaklaşık 27 milyon dolar yatırımla yeni tesislerimiz devreye girdi. Şu anda Türkiye'nin en büyük kapasiteli ofset kağıt üreticisiyiz. Kemalpaşa'daki tesislerimize ek olarak yeni bir kağıt fabrikası kurmak için fizibilite çalışmalarını sürdürüyoruz. Yeni kurulacak fabrikada en az 120 kişiye de istihdam sağlamayı hedefliyoruz. 2011'de de kağıt tesislerimizde 6 milyon doları geçen kapasite artışı yatırımı yaptık.
* Tesislerinizin olduğu yerlere gönüllü olarak okul, sağlık ocağı, kütüphanelerde kuruyorsunuz. Peki neden?
Biz kendimizi yaşadığımız topluma karşı sorumlu hissediyoruz. Eğer bu ülkeden para kazanıyorsak, ülke insanı ile de paylaşmamız gerektiğine inanıyoruz. Bugüne kadar 1'i lise olmak üzer 7 okul inşa ettik. 8 bin öğrencimiz var. Bu okulların her türlü ihtiyacını da her zaman karşılamaya çalışıyoruz. Ekonomik refahını sağlamış, eğitimli insanlardan oluşan bir toplumun yaşam kalitesinin daha da yükseleceğine inanıyoruz.
* İşle birlikte ralli sporunu da uzun yıllar yaptınız? Çok heyecanlı olmalı...
1978'de ralli tutkusu servis görevlisi olarak başladı. Daha sonra 1980'de Erol Hülagü ile birlikte İzmir Otomobil Kulübü Derneği'ni kurduk. Burada 30 yıl başkan yardımcılığı yaptım. 1980-85 yılları arasında ise Erol Hülagü'nün co-pilotluğu ile ralli sporu yaptım. O yıllar yurtdışından parça getirmek zor olduğu için bu spor çok zorluydu. Günaydın ve Boğaziçi rallilerinin hepsine katılıyorduk. 1992'de ralli kroslarda grup N sınıfından Türkiye birincisi oldum. Ralli çok heyecanlı ve zevkli bir spor. Ralli tecrübesinin iş yaşamında çok yararını gördüm.
* Ne gibi yararlar?
Ralli sporu 2 kişinin bir arada çok büyük uyum içinde olması gereken bir tempo istiyor. Arabada iki kişisiniz. Co-pilot size yol notlarını okuyor. İkili koordinasyonunuz iyi olmaz, anlaşamazsanız otomobili devirebilirsiniz. Bizim dönemimizde Günaydın Rallisi 3 gün sürüyordu. Bin 800 kilometreydi ve gece gündüz devam ediyordu. Ralli de önce virajlar tek tek işaretleniyor, daha sonra bu notlara gore yarışılıyor. Bu yönüyle ralli sporu bana planlamayı öğretti. Hayatı planlamada bana çok önemli tecrübe sağladı.
Kayak, tenis ve deniz sporları da var * Ralli dışında nelerle ilgileniyor sunuz?
Ayrıca tenis, kayak ve deniz sporları ile ilgileniyorum. Her spor dalı insanın kendi başarısı ile başa baş mücadele ettiği bir alan. Sonuçta azim, gösterilen enerji ve performans kendinizi ciddi bir disiplin altına almanızı sağlıyor. Tenis ve kayakta amatörüm. Türkiye ve yurtdışında kayak merkezlerinde kayıyorum. Okul yıllarında voleybolla da ilişkim oldu. Son yıllarda ise en çok zaman harcadığım hobim balık avlamak. Uzun yıllardır olta balıkçılığı yapıyorum. 6 kişilik "Fish and Raki Team" ismiyle bir balık grubumuz var. Alaçatı'da yapılan uluslarası fishing yarışmalarına katılıyoruz. Ayrıca klasik otomobil maketlerinden olusan ve devamlı büyüyen bir koleksiyonum var.
"Kızımla iki arkadaş gibiyiz" * Biraz da ailenizden bahseder misiniz? Çocuğunuz var mı, birlikte neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Ben 1986 yılında Sitare Hanım ile evlendim. 24 yaşında Esra isminde bir kızım var. Kendisi şu anda İspanya'da işletme mastırı yapıyor. Masterdan sonra birkaç yıl yurtdışında global bir şirkette deneyim kazanmak istiyor. Ben de bu konuda onu destekliyorum. Aileme yaz dönemlerinde daha çok zaman ayırıyorum. Bodrum ve Marmaris'te hafta sonları tekne ile gezmekten hoşlanıyoruz. Kızım olduğu için öncelikle çok mutluyum. Kızımla gerçekten arkadaş gibiyiz. Çok yakın bir diyaloğumuz var. Her türlü konuyu birlikte konuşup paylaşıyoruz. Zaman zaman o da bana iş ve günlük hayatla ilgili güzel eleştiriler getirebiliyor. Ben de bundan çok büyük mutluluk duyuyorum. Kız çocuğu çok farklı.
Kora'nın görevi çok
* TİM Meclis Üyesi
* EİB Ağaç ve Orman ürünleri Yönetim Kurulu Üyesi
* ESİAD Yayın Komitesi Başkanı
* İzmir Ekonomik Kalkınma kurulu Üyesi
* Balçova Rotary Kulübü üyesi
* Denizmir platformu Üyesi
* Tenis Kulübü Onur Kurulu Üyesi
* Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı Kurucu Üyesi
* Alkim Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
