İzmir'de eğitim denilince ilk akla gelenlerden birisi de Tatış ailesidir. Bugün 3'üncü kuşağın yönetimde olduğu, Bahattin Tatış tarafından kurulan İzmir Özel Türk Koleji (İTK )30 bin mezun verdi. Türkiye'nin her yerinde İTK mezununa rastlamak mümkün. İTK'nın patronluk koltuğunda ise Oğuz Tatış oturuyor. Tatış, Genel Müdür olan oğlu Yiğit Tatış ile birlikte İTK'yı gelecek kuşaklara taşımak için var gücüyle çalışıyor. Bornova'da Mart ayında yeni kampusün temellerini atacak olan Tatış, Muğla ve Manisa'ya da İTK'yı götürecek. İzmir'de elektronik sanayinin de öncüsü olan Oğuz Tatış, 27 yıl sanayicilik yaptı. İzmirli işadamları için "Allah bize cesaret vermemiş" yorumunu yapan Tatış, kentin geleceğinden ise çok umutlu.
* Oğuz Bey bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
İkiçeşmelik'te 1948 yılında dünyaya gelmişim. Babam Bahattin Tatış o yıllarda İzmir Ticaret Lisesi'nde 64 TL maaş alan matematik öğretmeniymiş. 4 yaşına kadar bu evde yaşamışım. Daha sonra Alsancak'a sonra da Göztepe'ye taşındık. Gençlik yıllarım Göztepe'de geçti. Hakimiyet-i Milliye İlkokulu'da şu anda çok yakın arkadaşlarım olan Cem Bakioğlu ve Öner Akgerman ile birlikte okudum. Daha sonra İTK'da okudum. Lise son sınıfı ise ABD'de lise üstü bir okulda okudum. 1967'de Ortadoğu Teknik Üniversitesi'ni kazandım. Fakat ODTÜ'deki siyasi olaylar yüzünden babam beni buraya göndermedi. Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nde İngiliz Filolojisi'nden mezun oldum.
Sanayinin öncülerinden * İş hayatınız nasıl başladı?
Okulu bitirdiğim yıl İzmir Özel Türk Koleji'nde müdür muavini oldum.
İdari işlerden sorumluydum. Biz Türkiye'de ilk özel üniversitelerden biri olan Yakın Doğu Yüksek Okulu'nu işletiyorduk. Ama o yıllarda hükümet aldığı kararla üniversitemizi devletleştirdi. Bu karar bizi çok üzdü. Eğitim sektöründen biraz soğuduk. Buradan elde ettiğimiz kaynakla sanayi sektörüne adım attık. Çiğli'de 100 dönüm arazi aldık. Plastik Endüstri A.Ş'yi (Petaş) kurduk. Bu şirkette daha sonra Eczacıbaşı ile ortak olduk. Sonrasında bu firma bugünkü Tetrapak'a dönüştü. 1972'de ise İzmir Elektronik Sanayi (İES) firmasını kurduk.
* Sanayide kurduğunuz bu firmalarla neler yaptınız?
İES Türkiye'de elektronik sanayinin öncülerinden biri oldu. O yıllarda siyah beyaz televizyon ve yedek parça üretimi yaptık. Japon Sanyo firması ile ortaklık kurduk. İşbirliği ile Türkiye'de ilk renkli TV üretimini yaptık. Yamaha firması ile de işbirliği yaptık. Önce alıp sattığımız orgları daha sonra Türkiye'de ilk kez ürettik ve yılda 32 bin adet satar hale geldik. Samsung ile de ortak olduk. Üretimlerimiz 1998'e kadar sürdü. Krizler nedeniyle fabrikaları kapatmak zorunda kaldık ve 1998'de sanayicilikten çıktık. 1999'da yeniden okula döndüm.
Üniversite hayali * Babanızdan bahseder misiniz? babanızın sizi etkileyen yönü hangisiydi?
Babamın en önemli özelliği müteşebbis olmasıdır. Yetim bir çocuk olan babam okuyarak matematik öğretmeni olmuş. 1949'da 64 TL maaş alan bir öğretmen. Erdoğan Özgörkey'in de matematik öğretmenidir. O yıllarda hiçbir mal varlığı da yokmuş. Matematik üzerine de 3 kitabı var. İlk olarak Alsancak'ta kiralık bir yerde 16 öğrenci ile Türk Koleji'nin temellerini atıyor. Sonraki yıl Mustafa Kemal Atatürk'ün eşi Latife Uşakizade'den Güzelyalı'daki Uşakizade Köşkü'nü kiralıyor. Latife Uşakizade öldükten sonra vasiyetinde Atatürk'ün ruhunun çocukların arasında olmasının kendisi için mutluluk olacağını belirtiyor. Bu vasiyet uyarınca köşkü daha sonra bize satın aldık. İTK burada büyümesini sürdürdü. Bir de üniversite hayali vardı. Onun vasiyetini şimdi biz hayata geçirmek için çalışıyoruz.
* Üniversite çalışmaları nasıl gidiyor? İTK ile ilgili yeni yatırım projeleri var mı?
Üniversite için gerekli olan vakfımız kısa süre içinde kurulacak. Ardından YÖK'e başvuracağız. Vakıf üniversitesi yerine özel üniversite kurma düşüncesindeyiz. Bunun için de öncelikle Anayasa'nın değişmesini bekleyeceğiz. İTK'da da yatırımlar sürüyor. 12 bin metrekare alandaki Bornova kampusümüzün temelini Mart'ta atmayı planlıyoruz. Ayrıca Güzelbahçe'de de bir kampus kurma düşüncemiz var. Daha sonra da Ege'ye açılmak ve ilk etapta Muğla ile Manisa'da okul kurmak istiyoruz.
* Özel eğitim kurumlarının sorunları neler?
Eğitim sisteminde SBS'nin kaldırılması ve 4+4+4 sistemine geçilmesini olumlu buluyorum. Ancak kılık kıyafet serbestisini ise doğru olduğunu düşünmüyorum. Eğitim sistemindeki sürekli değişiklik yapılması doğru değil. Türkiye'de özel eğitimin payı sadece yüzde 2.5. Bu oran Rusya'da bile yüzde 20 seviyelerinde. Özel eğitimin payının artması için devletin destek vermesi gerekiyor. Vergi ve harçlar konusunda muafiyet getirmeli. Ancak bu sayede özel eğitim kurumları gelişebilir.
* İzmirli işadamı profilini tarif eder misiniz? İzmir'i nasıl değerlendirirsiniz?
Biz İzmirliler olarak dünyanın en şanslı insanlarıyız. Ama Allah İzmirli işadamlarına cesaret vermemiş. Türkiye'deki özelleştirme süreçlerine bakarsanız birkaçı dışında İzmirli işadamlarını göremezsiniz. 800 milyon-1 milyar dolarlık kaç işe girilmiş. Yoktur. İzmir siyasi olarak hiçbir zaman kararını vermemiş bir kent. İktidarlara direnç gösteren bir kentiz. Milliyetçi bir yapımız var. Siyasi kararımızı veremediğimizden iki arada bir derede kalıyoruz.
* Kentin geleceği nasıl?
Kentin geleceği çok parlak. Hem merkezi hükümetin hem de yerel yönetimin güzel projeleri var. Ancak bu projelerin kısa sürede hayata geçmesi için İzmirlilerin eylem yapmaları gerekiyor. Tabii sokağa çıkmayalım ama bulunduğumuz her platformda yatırımları gündeme getirip, biran önce hayata geçmesi için mücadele edelim. İzmir bir de içten vuruluyor. Bazı kişiler her şeye itiraz ediyor. Bunun da aşılması gerekiyor. Ben İzmir için yapılan bir toplantıda 'İzmir Akdeniz'in Yıldızı' sloganını bulmuştum. Bu daha sonra çok kullanıldı. Hala da kullanılıyor. Bunun hakkının verilmesi için eğitim, sağlık, turizm başta olmak üzere hizmet sektörlerinde İzmir'in büyümesi gerekiyor. Sağlık turizmi ve üniversite kenti olma yolunda adımlar atılıyor. Turizmde de adından söz ettirebilmesi için İzmir'e mutlaka bir mega müze kurulmalı.
35 padişahın parası var * İyi bir kolleksiyoner olduğunuzu duymuştum. İş dışında neler yaparsınız, hobileriniz nedir?
Evet ben 30 yıllık bir kolleksiyonerim. Osmanlı para kolleksiyonum var. 35 Osmanlı padişahının bastırdığı paraları biriktiriyorum. Osmanlı'da 36 padişah var. İlk padişah Osman, para bastırmamış. Daha sonra Orhan Gazi'den, Vahdettin'e kadar bütün padişahların bastırdığı paralar bende bulunuyor. Arjantin'den Avustralya'ya dünyanın her yerinden bu paraları ediniyorum. 5 binin üzerinde Osmanlı parası bulunuyor. Kolleksiyonumu gezici bir sergi ile Türkiye'nin her yerine götürmeyi istiyorum. Tarihle de ilgileniyorum. Osmanlı tarihi üzerine bir kitap düşünüyorum. Osmanlı süs eşyaları ile ilgili de ayrı bir kolleksiyona sahibim. Son yıllarda fotoğrafçılığa merak saldım. Gittiğim yerlerden güzel fotoğraflar çekmeye çalışıyorum. Özellikle 2 torunumun her halini fotoğrafla ölümsüzleştiriyorum. Gastronomiye de meraklıyım. Güzel lezzetleri, özellikle Türk et yemeklerini tatmasını çok severim. Denizi ve eşimle birlikte seyahat etmekten de çok hoşlanırım.
