6 otomobille yola çıktı 6 binlik dev filo kurdu

İzmir'in tanınmış işadamlarından Dokay Filo'nun sahibi Salih Özen'in geleceğine arabalara olan tutkusu yön verdi. Otomobil kullanmayı, tamir etmeyi ve klasik arabaları çok seviyordu. Henüz 32 yaşındayken Adnan Menderes Havalimanı'nın kurumsal otopark işletmeciliğini yapıyordu. Havaalanına gelen yolcuların sorduğu o soru ticari hayatının farklı bir boyuta taşınmasına neden oldu: "Kiralık araç var mı?" Sorular artınca hemen 6 araba alarak kiralamaya başladı. 2010 yılında araçları filo olarak kiraladı. Bugün Türkiye ve Yunanistan'da 6 bin araçla bu hizmeti veriyor. 13 yılda 6 araçtan 6 bin araca ulaşma başarısının sırrını ise finansal okuryazarlık ve çok çalışmak şeklinde açıklıyor.

Gurbetçi trafiği yoğundu

2004 yılında otopark işletmeciliği yapan Salih Özen yoğun gurbetçi trafiğini görünce otopark işletmeciliğinin yanında "bu işi de yapabilir miyim" diye kendine sordu ve denemeye karar verdi. Adnan Menderes Havalimanının stratejik bir öneme sahip olmaya başladığını kaydeden Özen "İzmir, pozisyonu itibariyle Manisa, Aydın, Afyon ve çevresine seslenen bir konuma sahipti. Burada yoğun bir gurbetçi nüfusu da bulunuyordu. Almanya, Hollanda, Belçika ve diğer Avrupa ülkelerinden bir çok gurbetçimiz İzmir üzerinden gidip geliyorlardı. Sonra burada araç kiralama konusunda büyük bir açık olduğunu gördük. Sonra bu işi neden biz yapmayalım dedik. Zaten otoparkımız var. Bakkalın ekmek satması gibi birşeydi" dedi.

İşlerimiz hızla büyüdü

Bir galeriye giderek 6 araç satın aldıklarını ve şirketlerinin bünyesinde bu hizmeti de vermeye başladıklarını belirten Özen o günleri şöyle anlattı:
"Sonrasında ilk 1 yıl içerisinde İstanbul, Antalya ve Ankara'da şube açtık. Çünkü işlerimiz o kadar hızlı ilerliyordu ki ve talep o kadar fazlaydı ki bu şubeler neredeyse kendiliğinden oluştu. Böyle olunca filo kiralama şirketlerinin dikkatini çekti. Filoların ikame araç ihtiyaçlarını da gidermeye başladık. Sonra filo kiralama işine nasıl girebiliriz dedik. Türkiye'de o dönemde filo kiralama yapan 3 şirket vardı. Son derece niş, albenisi yüksek bir işti. Biz 2010 yılına geldiğimizde 2 bin araç sayısına ulaşmıştık. Biz bu adetlere ulaşacağımızı tahmin etmiyorduk. Biz bu işi de yan iş olarak yapalım 20-25 araba ile personelin maaşını çıkarırsak yeter diyorduk. Burada bir boşluk vardı biz de değerlendirdik."

Operasyonel tek firmayız

Bugün 6 bin araçla hizmet verdiklerini de belirten Salih Özen "Bu araç adedini belli bir seviyede tutmak zorundasınız. 10 bin araç da olur, ancak operasyonel araç kiralamada karlılığı kaybedersiniz. Bir çok şirket bu nedenle iflas etti. Ardından Dokay Filo ne yaptı? Araçların mekanik, kaporta lastik, bakım, boya işlerini de yapmaya başladı. Kendi kadrolarımızı, atölyelerimizi kurduk. Tüm Türkiye'de önemli bir noktaya geldik. İzmir'de operasyonel araç kiralama işini yapan tek firmayız. Araba kaza yapar, lastiği değişecek, yolda kalacaksınız tüm bu şikayetlere ses vermek zorundasınız. Şu an 85 çalışanımızla hizmet veriyoruz" dedi.

İzmir'in tanınmış işadamlarından Dokay Filo'nun sahibi Salih Özen'in geleceğine arabalara olan tutkusu yön verdi. Otomobil kullanmayı, tamir etmeyi ve klasik arabaları çok seviyordu. Henüz 32 yaşındayken Adnan Menderes Havalimanı'nın kurumsal otopark işletmeciliğini yapıyordu. Havaalanına gelen yolcuların sorduğu o soru ticari hayatının farklı bir boyuta taşınmasına neden oldu: "Kiralık araç var mı?" Sorular artınca hemen 6 araba alarak kiralamaya başladı. 2010 yılında araçları filo olarak kiraladı. Bugün Türkiye ve Yunanistan'da 6 bin araçla bu hizmeti veriyor. 13 yılda 6 araçtan 6 bin araca ulaşma başarısının sırrını ise finansal okuryazarlık ve çok çalışmak şeklinde açıklıyor.

İşadamı bütçe yapmayı bilmiyor

Başarının sırrının finansal okuryazarlık ve çok çalışmaktan geçtiğini ifade eden Özen, "Çok çalışmak, evinizden, sosyal hayatınızdan, sağlığınızdan fedakarlık yapmak zorundasınız. Türkiye'deki işletmelerin en önemli sorunu finansal okuryazarlığın olmaması. Bir işletme sahibi finans akışı nedir bilmiyor. Ben sırf bu yüzden işletme yüksek lisansı yaptım. Şu faizle bu kadar kredi kullanacağım.Bunu bilmeniz lazım. İşte finansal okuryazarlık bu. Bankayla karşılıklı oturduğunuz zaman ondan ne istediğinizi bileceksiniz. Şirket kuracak insanlara da bir ehliyet sınavı gibi sınav yapılması gerekiyor. Çünkü kendisine iş adamı diyen kişi bütçe nasıl yapılır bilmiyor. Devletin teşviklerini bilmiyor. Ar-Ge birimi kurduk. 3 arkadaşımız başladı. Maaşını, yemek parasını bile devlet ödüyor. Benim yükümü alıyor. Bunlar araştırmakla ve finansal okuryazarlıkla olur" ifadelerini kullandı.

Arabaları seviyorum

İşadamıSalih Özen, "Bu işte başarımın bir diğer sırrı ise arabalara olan aşırı düşkünlüğüm" diyerek şunları söylüyor: "Önemli bir klasik Amerikan arabası düşkünlüğüm var. Araç tamiri de ayrı bir merakım. Çünkü kolay bir iş değil. Servisler hep kendi markalarına hizmet veriyor. Biz atölyelerimizde 16 ayrı markanın servis hizmetini veriyoruz. Hepsinin içini dışını iyi biliyorum."

Uluslararası bir şirketiz

Uluslararası bir şirket niteliği de kazandıklarını ifade eden Salih Özen "Bir Sakız Adası gerçeği var. Yunanlı kardeşlerimizin, tüketim kalıbı yaşama biçimi bize uyuyor. Biz bu hizmeti Türkiye'de veriyorsak neden burada vermeyelim" dedik. Gittik Atina'da bir şirket kurduk ve adına Dokay Greece dedik. AB turizm belgesi aldık. Sakız'da ilk şubemizi açtık. Yazın önemli bir talep gördük. Atina'da ofis tuttuk orada da başlayacağız. Baktık uluslararası bir firma haline gelmişiz. Ama hep ölçüyoruz. 6 araçtan başlayıp 6 bin araca gelemenin sırrı bu" diye konuştu.