İzmir’de gelişmenin tanığı Ticaret Odası

İzmir, zengin ticari yaşamıyla yabancı tüccarların tercih ettiği bir şehir olarak yükselişini sürdürüyordu. 1850’de kentte 20 ülkenin tüccarlarına ait büyük ticarethaneler vardı. Kent ekonomisinin güçlenmesiyle birlikte İzmir’de bir ticaret odası kurulması yönünde 1884’te çalışma başlatıldı

Başlarken
İzmir Ticaret Odası İzmir'in simge kuruluşlarından biri olarak tarihte hep içinde bulunulmak istenen, tüccarların prestij makamları ve başarılarını taçlandırdıkları yer olarak yerini almıştır. 130 yılı aşkın tarihi ile İzmir'e önemli katkılar sağladı, projeler kazandırdı. Oda, İzmir Enternasyonel Fuarı'nın çıkış noktası olmasının yanı sıra Buldan bezinin temellerini atan bir kurum olması ile de her zaman ön plana çıktı. Son dönemde İzmir Ekonomi Üniversitesi gibi bir eğitim kurumunu İzmir'e kazandırırken onlarca okul Oda'nın destekleriyle güçlendi.
Öte yandan EXPO 2015 adaylığı ve kruvaziyer turizmine vermiş olduğu desteklerle İzmir'in dünyada bilinirliğini üst sıralara çıkardı. Bu kurumun başkanı olmak için İzmir ticaret hayatının önde gelen isimleri bugüne dek kıyasıya yarıştı. Ticaret Odası seçimleri yeri geldi İzmir için bir genel seçim havasında geçti. İşte 133 yıllık tarih, İzmir Ticaret Odası..

19.YÜZYILDAN 21.YÜZYILA - KADİR KEMALOĞLU
Tarih boyunca büyük yıkıntılar geçiren İzmir, her defasında yeniden inşa edilmiş ve eski durumundan daha güçlü şekilde yerini korumuştur. İtalyan denizci şehir devletlerinin, ticari faaliyetler için yerleşmeyi uygun gördükleri yerlerden birisinin İzmir olması bunu kanıtlamaktadır. İzmir'in dış ticaret hacminin genişlemesi, şehrin fiziksel yapısını değişime uğrattığı gibi, nüfus bileşiminde de etkili olmuştur. 19. yüzyıl ortalarına kadar İzmir, bazı dönemlerde zarar görmekle beraber, İstanbul ile birlikte İmparatorluğun en önemli ithalat ve ihracat limanı olma özelliğini korudu.
İzmir, yabancı tüccarların ve aracılarının tercih ettiği bir şehir olarak yükselmesini sürdürdü.
KAZALARA YAZI GÖNDERİLDİ
​1850'de İzmir'de 20 değişik ülkenin tüccarlarına ait büyük ticarethaneler bulunuyordu ve bu ülkelerden 17'si İzmir'de konsolosluk açmıştı.
İzmir'de ticaretin yoğunlaşması, yabancı tüccar sayısının artışı, tüccar grupları arasında boy gösteren bir takım sorunları da beraberinde getirdi. Bunun üzerine İzmir'de bir "ticaret meclisi" oluşturulması gündeme geldi. Osmanlı Devleti'nde kurulan ilk yerli ticaret odası, 19 ocak 1880'de kurulan Dersaadet Ticaret Odası'dır. Ziraat ve ticaret nezareti tarafından 2 Ağustos 1882'de gönderilen bir yazıda liva ve kazalarda birer ticaret odası açılması istenmekteydi. İzmir'de bir ticaret odası kurulması yönünde 1884'te çalışmaların başlatıldığı anlaşılıyor.
MEŞRUTİYET VE İTO
1884 yılına ait Aydın vilayeti salnamesinde; Hacı Hafız Süleyman Efendi, Arnavut İbrahim Efendi, Şaban Efendi, Giritli Hacı Şerif Efendi, Halim Ağazade Halil Efendi, Yemişçi Tahir Efendi, Sultanyan Efendi, Gabriel Efendi, Hacı Salih Efendi, Yodonara Efendi, Kostaki Efendi, Balyozzade Matyos Efendi, Haım Alazraki Efendi, Hacı Ağa Bey, Memiko Nikolayidi Efendi'den oluşan bir ticaret odasının mevcut olduğunu göstermektedir.
II. Meşrutiyetin su yüzüne çıkardığı önemli bir gelişme de, XIX. yüzyılın sonlarında İzmir'de ticaret ve sanayi alanında etkili bir şekilde rol oynamaya başlayan Türkler ile başta Rumlar olmak üzere diğer etnik gruplar arasında yaşanan rekabettir. 1900'lere gelindiğinde Türklerin dış ülkelerle ilişki kurarak ticarette etkinliklerini arttırmaya başladıkları görülmektedir.
Ancak bu etkinliğin son derece yavaş ilerlediği anlaşılıyor.
Örneğin 1895 yılında İzmir Ticaret Borsası'nda işlem yapan tek bir Türk komisyoncu bulunmuyordu.
Tüccar olarak ortaya çıkan Türkler'in gerçek durumu da komisyonculuktan öteye gidemiyordu. Türk tüccarı namı altındaki komisyoncular köylüden aldıklarını, gayrimüslim tüccara aktarıyordu. Ticaret hayatında, Türklerin en yüksek mevkileri buydu.
Balkan savaşları sırasında yapılan bir inceleme İzmir'deki Yunanlılar'ın 45 bini bulduğunu göstermekteydi.
İzmir ticaretinde gittikçe daha büyük bir paya sahip olmaya başlayan Rumlar, İzmir Ticaret Odası'nda ve İzmir Ticaret Borsası'nda etkindiler.
20. yüzyıla girerken Ticaret Odası üyelerinin çoğunluğunu Rumlar oluşturuyordu.
MİLLİ ŞİRKETLER
Balkan savaşları Türk milliyetçiliğinin gelişmesinde önemli bir etmen oluşturdu. O güne kadar ekonomiyi yabancıların elinden kurtarıp Osmanlı uyruğunda bulunanları hakim duruma getirmek olarak algılanan milli iktisat" Balkan savaşları ile birlikte Türkleri ekonomik hayata hakim kılma biçimine dönüştü.
Ancak I. Dünya Savaşı'nın başlaması İzmir'de Türkler'in ticari hayatta etkin rol almalarına hem olumlu hem de olumsuz etkilerde bulundu.
Savaş Türk tüccarının daha fazla ön plana çıkarılması için bir vesile oluşturmuştu.
Fakat savaşın ilerleyen yıllarında ticareti yapılacak mal kalmayınca, bu avantaj hiçbir işe yaramadı.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen İzmir'de iktisadi hayatta Türkleri hakim kılma çabaları devam etti.
Bu amaçla milli sermayeden teşekkül eden banka ve şirketler kuruldu. Milli Aydın Bankası, Manisa Bağcılar Bankası, Türkiye Palamutçuları Anonim Şirketi bu kuruluşlardan bazılarıdır.
ALANYALI 1922'DE BAŞKAN SEÇİLDİ
İzmir'in Türklerin eline geçmesinin ardından yeniden seçime girilmesi zorunlu oldu. 1922 yılındaki seçimde Mahmut Alanyalı tamamen Türklerin olduğu yönetim kurulunda başkan seçildi.

​İTO'DAN BULDAN'A TAVSİYE: BEZ DOKUYUN
27 Ağustos 1925'te Atatürk, Kastamonu İnebolu'yu ziyaretinde şapkayı başına giyip, bundan böyle fes, kavuk, sarık gibi doğulu nesnelerin değil, batılı şapkanın başları süsleyeceğini bildirmesinin ardından 25 Kasım 1925'te Şapka Kanunu çıkartılıyor. İzmir'de fes ticareti yapan tüccarlar hemen Odaya müracaat ederek, yardım istiyorlar. Buldan'da da imalathaneler devre dışı kaldı. Buldan Belediyesi, İzmir Ticaret Odası'na bir yazı yazarak sarık imalatı yapan tezgahların artık bu işi yapamayacağını, bundan sonra ne yapılabileceğini sordu. Odada yapılan görüşmelerde tezgahların bundan sonra masa örtüsü, yorgan, yastık yüzü imal etmesinin mümkün olabileceği belirtildi. Avrupa'dan modeller getirilmesi halinde Odanın yardımcı olabileceği bildirildi. Bu tartışmaların kanundan önce yapıldığı dikkat çekiyor. Bugün Buldan dokumalarının son derece ünlü olması, İTO tarafından o dönemde verilen tavsiyenin Buldan'da etkili olduğu, 85 yıl önce sarık dokuyan tezgahların nasıl dokuma tezgahına dönüştüğünü gösteriyor.
YARIN: KURTULUŞ SAVAŞI VE İTO

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.