'Türkiye güçlendikçe batırmaya çalıştılar'

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın ‘Finansal Spekülasyonlar’ raporunda, Türkiye’nin 2010’dan itibaren tam bağımsızlık yolunda ilerledikçe, ABD ve yörüngesindeki güçlerin askeri, siyasi, ekonomik ve kültürel engelleriyle karşılaştığı belirtildi

Mevlüt Tatlıyer imzasıyla Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından 'Siyasileşen Finans ve Finansallaşan Siyaset Ekseninde Finansal Spekülasyonlar' başlıklı bir rapor yayımlandı.
Raporda, hem yerel hem de küresel ölçekte finansal kesimin genel ekonomideki ağırlığının ciddi biçimde arttığı belirtilerek, bu gücün hem finansal kesim hem de bu kesimle ilişkili devletler ve diğer kurumlar tarafından kendi lehlerine ve diğer ülkelerin aleyhine kullanılmaya çalışıldığı kaydedildi.
GEZİ PARKI DALGASI
SETA raporunda, Türkiye'nin, 2010'dan itibaren tam bağımsız bir ülke ve yerel güç olma yolunda önemli adımlar attıkça ABD ve onun yörüngesinde bulunan AB eksenli 'asimetrik finansal ultra tüzel organizmanın' askeri, siyasi, ekonomik ve kültürel hamleleriyle karşılaştığı belirtildi.
Bu çerçevede Gezi Parkı şiddet eylemleriyle başlayan saldırı dalgasının 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte zirveye ulaştığı ve sonraki süreçte de devam ettiği aktarılan raporda, 'asimetrik finansal ultra tüzel organizma' tarafından yapılan saldırılarda FETÖ, PKK, DEAŞ ve DHKP-C gibi fiziksel zorlama ve kontrol oluşumlarının oldukça yoğun bir şekilde kullanıldığına işaret edildi.
KARALAMA KAMPANYASI
Gezi Parkı şiddet eylemleriyle birlikte ülke risk priminin arttığı gerekçesiyle söz konusu yapının zihinsel kontrol oluşumu olan finansal medya kuruluşları ve kredi derecelendirme şirketleri aracılığıyla da Türkiye ekonomisiyle ilgili oldukça negatif değerlendirmeler yapılmaya başlandığı belirtilen raporda, "Türkiye'de tüm zamanların en düşük faiz oranları Gezi Parkı şiddet eylemlerinin hemen öncesinde yaşanmıştır.
Fakat söz konusu yayınlar neticesinde faiz oranları yükselmeye başlamış, Türk lirası da dolar karşısında belirli ölçüde değer yitirmiştir" denildi.
17-25 ARALIK DARBE SÜRECİ
Raporda, FETÖ'nün 17-25 Aralık darbe sürecinde ise baskı altına alınan Merkez Bankası'nın (TCMB), politika faiz oranını 550 baz puan artırmasının ülke ekonomisine önemli zararlar verdiği kaydedildi.
Yine FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından söz konusu yapıların sahip oldukları ekonomik ve finansal gücü Türkiye'ye karşı daha yoğun bir şekilde kullandığına işaret edilen raporda, finansal medya ve kredi derecelendirme şirketlerinin Türkiye ekonomisinin gerçekte olduğundan çok daha zayıf gösterildiği bir 'meta-hikaye' ürettiği belirtildi.
ABD'DE ÖRGÜTLENEN DAVA
Raporda, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla aleyhine ABD'deki davanın da 'asimetrik finansal ultra tüzel organizma' bünyesindeki bir zorlama ve kontrol oluşumu olan FETÖ tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan 17-25 Aralık hukuk darbesinin devamı niteliğinde olduğu vurgulandı. Türkiye ekonomisine yönelik gerçekleştirilen çeşitli finansal spekülasyonların da arkasında yer aldığına işaret edilen raporda, "2016 ile 2017 arasında Türkiye'ye karşı önemli finansal spekülasyonlar gerçekleştirilmiştir" ifadesi yer aldı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.