Müşteri sermayesi ile milyonluk şirket kurdular

Ali Ülger ve Mustafa Kemal Yalçın, 2019 yılında KOSGEB'ten aldıkları 10 bin liralık destekle kurdukları şirkette, ilk üretimlerini müşterinin verdiği sermayeyle gerçekleştirip 1 yılda milyonluk şirketin sahibi oldular. Otomasyon ve paketleme konusunda hizmet veren Mapack Makine'nin ortakları Ali Ülger ve Mustafa Kemal Yalçın'la sıfırdan başlayıp 1 yılda milyonlara ulaşan hikayelerini konuştuk.
HEP İLKLERE İMZA ATTI
Ali Ülger'in iş hayatına atılması lise yıllarına denk geldi. 1990 yılında staj gördüğü dönemlerde çalışmaya başlayan Ülger, demiryollarında mekanik eğitimi aldı. 1995 yılında matbaacılık sektörüne giren Ülger'in makinelerle ilk tanışması da bu şekilde oldu. Matbaada 17 yıl mekanik bakım şefi olarak görev yapan Ülger, burada edindiği tecrübelerle makinecilik alanında farklı iş kollarında da kendini ispatlamak üzere paketleme makinesi yapan bir firmada işe başladı. Şimdiki ortağı Mustafa Kemal Yalçın'la yolları burada kesişti. İşçisi olduğu firmada çalışırken, Türkiye'de henüz üretimi olmayan fermuarlı paket (doypack) ve civata paketleme makinelerini ülkemize kazandırarak ilklere imza attı.
DERSHANE MASRAFI İÇİN
Mustafa Kemal Yalçın da ortağı Ali Ülger gibi çalışma hayatına lise hayatının son dönemlerinde başladı. Üniversiteli olabilmek için dershaneye gitmesi gereken Yalçın, ailesinin maddi durumu buna müsait olmadığı için çalışmaya ve dershane parasını kendisi kazanmaya karar verdi. Balıkesir Bandırma'da büyük bir tesisin şantiyesinde çalışan Yalçın, yapabileceği işin mühendislik olduğuna burada çalışırken karar verdi. Dershane için gerekli parayı biriktiren Yalçın, gördüğü eğitimin ardından üniversitede mühendislik bölümü kazandı ve başarıyla bitirdi. Yalçın, çeşitli işlerin ardından son çalıştığı firmaya girdi. Ülger ve Yalçın, tecrübelerinin ardından kendi şirketlerini kurmaya karar verdi. 2019 yılında yola çıkan ikili, kendi imkanlarıyla küçük bir büro tuttu.
BİRİKİMLERİNİ BİRLEŞTİRDİLER
İş hayatına bu büroda başlayan Mapack'ın milyonluk şirket haline gelişini Mustafa Kemal Yalçın anlattı: "Önce sadece paketleme makinelerinin tasarım işlerini yapmaya başladık. Makinelerin kurulumunu yapacak bilgi ve tecrübeye sahip olmamıza rağmen, yeterli sermayemiz olmadığından yapamıyorduk. Tasarım işini yaptığımız büyük bir firmanın 'Giderlerinizi ben karşılayayım, siz bana kurulum da yapın' demesiyle şirket kurmamız gerekti. Birikimlerimizi birleştirip 12 bin 500 TL'lik sermayeyi sağladık. KOSGEB'in 10 bin TL'lik kuruluş desteği sayesinde de kurulum esnasındaki tüm giderlerimizi geri alarak işimizde kullandık. Daha sonra da müşteriden aldığımız ön ödemeyle ilk kurulum işimizi aldık."
YURTDIŞINA DA AÇILDILAR
Hikayenin bundan sonrasını Ali Ülger'den dinleyelim: "Bu ön ödeme ile gerekli ekipmanları satın aldık. Küçük bir yerde imalatlarımızı yaptık. Son ödemeyle ise şirketimize bir araç alıp ekipman parkurumuzu genişlettik. Bu sayede yeni işler almaya başladık. Günden güne büyümeye ve Türkiye'nin bir çok ilinde olduğu gibi yurtdışında da kaliteden ödün vermeden müşterilerimiz için makineler üretmeye devam ediyoruz."

"DEVLETİMİZE İSTİHDAM BORCUMUZ VAR"
Yeni kurulmuş bir şirket olarak istihdam ettikleri çalışan sayısını artırmayı hedeflediklerini söyleyen Mustafa Kemal Yalçın, "Şirketimizi hayata geçirme aşamasında ve sonrasında devletin bize olan desteğini asla unutamayız. Bu yüzden biz de daha fazla kişiye istihdam sağlayarak ülkemize faydalı olmak istiyoruz" dedi. Mapack, üretim aşamasında mümkün olduğunca yerli ürün kullanıyor. Türkiye'de üretilmeyen bazı ürünleri mecburen yurt dışından getiren firma, "Ülkenin parası ülkede kalsın" sloganını benimsemiş.
ŞENOL KANTÜRK