METİN BURMALI/ERDAL ÇARBOĞA
İzmir'de dün ikinci kez "okul kapısı" faciası yaşandı. Geçen yıl Haziran ayında Seyit Şamlı Endüstri Meslek Lisesi'nde 11. sınıf öğrencisi Anıl Erdem'in başının otomatik kapıya sıkışarak hayatını kaybetmesinin ardından, önceki gün Menemen Asarlık'ta 4 yaşındaki Mehmet Ali Yavuz okul kapısının altında kaldı. Ağır yaralanan minik Mehmet, hastanede ölüm kalım savaşı verirken, kapının ayakta durmasını sağlayan demirlerin çalındığı ortaya çıktı. Demir kapının çalınan parçasının ise, 10 liraya bir hurdacıya satıldığı belirlendi.
OYNAMAK İSTERKEN
Asarlık 75. Yıl İlköğretim Okulu'nun yakınında oturan Mehmet Ali Yavuz, arkadaşları ile oynamak için sokağa çıktı. İddiaya göre okulun giriş kapısındaki duvara çıkmak istedi, bu sırada metrelerce uzunluktaki demir kapı devrildi. Minik Mehmet'in feryadına çevredekiler koştu. Okulun yakınından geçen baba Şevket Yavuz, yardım etmek için kalabalığın arasına daldı. Demir kapının altında kanlar içerisinde yatanın kendi çocuğu olduğunu görünce neye uğradığını şaşıran baba Şevket Yavuz vatandaşlarında yardımı ile demir kapıyı kaldırarak oğlunu Menemen Devlet Hastanesi'ne götürdü. Başından darbe alan Mehmet Ali, helikopter ambulansla Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi.
YOĞUN BAKIMDA
Hastanenin çocuk acil bölümüne getirildikten sonra yoğun bakım ünitesine alınan Mehmet Ali için sağlık personeli büyük çaba sarfetti. Başhekim Prof. Dr. Eyüp Hazan, "Menemen Devlet Hastanesi'nde kalbi duran çocuk yeniden hayata döndürülmüş. Hastenemize getirildiğinde ciddi tansiyon problemi vardı. Bu sorunu aştıktan sonra solunum cihazına bağlandı" dedi.
Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Metin Manisalı ise, "Beyninde ödem ve beyin dokusunda şişme var. Allah'tan umut kesilmez demek istiyorum ama çocuğumuzun durumu iç açıcı değil. İyileşmesi durumunda bile ciddi hasar kalacaktır. Elimizden gelen tüm müdahaleyi yapıyoruz. Şu an beyin ölümü gerçekleşmedi ama bu yöne bir gidiş olduğunu gözlemliyoruz" dedi.
"KANI DURUYOR"
Baba Yavuz, 6 çocuğundan en küçüğü Mehmet Ali için hastaneden bir an olsun ayrılmazken, "Pantolonumun üzerinde hala oğlumun kanı duruyor. Bu ihmalkarlıktan başka bir şey değil. Doktorlar oğlumun yaşayamayacağını söylüyor ama ben hakkımı sonuna kadar arayacağım" dedi. Şoförlük yaptığı işyerinin iflas etmesi nedeni ile bir yıldır işsiz olduğu öğrenilen Yavuz, "Park alanı olsaydı belki çocuğumun başına bu gelmezdi" dedi. Eşim Gülbeyaz ve ben perişan durumdayız. İnşallah çocuğumuz hayata döner" dedi.
Okul yönetiminin, iddia edildiği gibi demir kapının 8 aydır arızalı olmadığını söylemesi üzerine inceleme yapan polis, Cumartesi günü çalınan demirleri bir hurdacıda buldu. İsmi açıklanmayan hurdacının demir parçaları getiren kişiden 10 liraya satın aldığını söylediği öğrenildi.
Öte yandan geçen hafta demir kapının olduğu bölgede belediye ekiplerinin parke taşı döşemesi yaptığı, bu sırada toprak zeminde oynama olduğu gerekçesiyle kapının sıkıştığı öne sürüldü. Cuma günü kapının kapalı olarak şıkışması üzerine, öğretmenler tarafından zorlanarak açıldığı ve bu hale bırakıldığı öğrenildi. Görgü tanıkları Cumartesi günü de yaşları 16 ile 18 arasında değişen 3 kişinin kapının üzerine çıkarak sağ ve sola hareket ettirmeye çalıştıkları ve sözkonusu parçanın bu sırada çalınmış olabileceği ileri sürüldü.
Olayın okul saati dışında meydana geldiğini belirten İzmir Milli Eğitim Müdürü Mehmet Rağip Üye, "İlçe Milli Eğitim Müdürü ve okul müdürümüz ile görüştük. Kapıda bir arıza yok. Çocuk kapının üzerine çıkıp oynadığından devrilmiş. Gerekli incelemeyi başlatıyoruz" şeklinde konuştu.
Gerginlik yaşandı
Bu arada Mehmet Ali Yavuz'un yaralanmasına neden olan kapı, okul idaresi tarafından basketbol sahasının bulunduğu yere alındı. Öte yandan çocuğun durumuyla ilgili bilgi alamadıklarının söyleyen aile üyeleri, Tam Gün Yasası nedeniyle eylemde olan sağlık personeliyle gerginlik yaşadı. Polis ve hastane yetkilileri araya girince baba Şevket Yavuz oğlunun doktoruyla görüştü.
"8 aydır tamir edilmedi" iddiası
Olayı haber alır almaz okula koştuklarını belirten Mehmet Ali Yavuz'un amcası Şeref Yavuz (31), raylı kapıyı tutan demirin yaklaşık 7-8 ay önce kırıldığını ancak tamir edilmediğini öne sürdü. Bu parçanın olmaması nedeniyle kapının raydan çıktığını savunan amca Şeref Yavuz, "Kimse sorumluluk kabul etmiyor ama burada büyük bir ihmal var. Kırılan demir parçası neden bu zamana kadar yapılmadı?" diye konuştu. Mide rahatsızlığı yüzünden 3 ay önce ameliyat olan ve hastaneden yeni taburcu olan dedesi Hasan Yavuz (57) ise torununun kurtulması için dua ettiğini belirterek olayın sorumlularının bir an önce bulunmasını istedi.
Bornova'da can almıştı
Geçen yıl Haziran ayında, Bornova Seyit Şamlı Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi Anıl Erden iddiaya göre nöbetçi öğrenciler otomatik kapıyı kapatırken okula girmeye çalıştı. Geometri sınavını kaçırma korkusuyla hızla içeri giren Anıl'ın başı otomatik kapıya sıkıştı. Nöbetçi öğrenciler kapıyı yeniden açmaya çalıştı ama başarılı olamayınca Anıl ağır yaralı olarak kapıdan kurtarıldı. Hastaneye kaldırılan genç Anıl, hayatını kaybetti. Okulun eski müdürü H.T. ve memur N.Ö. hakkında "taksirle ölüme neden olmak" suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Erden ailesi, Milli Eğitim Bakanlığı"na karşı 600 bin lira tazminat istemiyle dava açtı.
