Eski TCK kurtardı

FATİH ULAŞ
Ergenekon davasında Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un da aralarında bulunduğu 19 kişiye TCK'daki darbeye teşebbüs suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verilirken, Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay'ın da aralarında bulunduğu 10 sanığa, 2004 yılından önceki eski TCK'da yer alan "eksik teşebbüs" indirimini uygulandı. Mahkeme, Haberal'a "iyi hal indirimi" de verdi. Ancak Balbay, Tuncay Özkan, Veli Küçük, Yalçın Küçük ve Fatih Hilmioğlu'na olumsuz tutum ve davranışları gerekçe gösterilerek "iyi hal indirimi" uygulanmadı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 503 sayfalık kararında sanıklara hangi suçlardan ne kadar ceza verildiğini tek tek belirtti. 2002-2003 yıllarında Başbakan Bülent Ecevit hükümetine yönelik darbe teşebbüsü ile suçlanan Haberal için önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verildi. Ancak 2004'ten önceki darbeye teşebbüs eylemi eksik teşebbüs aşamasında kaldığı için cezası 15 yıla düşürüldü. Mahkeme heyeti, Haberal'ın yargılama sürecindeki tutum ve davranışlarını da dikkate alarak, cezasını 12 yıl 6 aya indirdi. Heyet, 17 Nisan 2009 tarihinden beri tutuklu olan Haberal'ın da aralarında bulunduğu 17 kişi hakkında, verilen ceza miktarı ve tutuklu kaldıkları süreye göre tahliye kararı verdi.
Balbay hakkında da önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası veren heyet, eski TCK'ya göre darbe teşebbüsü suçunun "eksik teşebbüs" aşamasında kaldığından bu cezayı 16 yıla düşürdü. Balbay "kişisel verileri ele geçirme" suçundan 7 yıl, "devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etme" suçundan 9 yıl, "yasakların bilgileri temin etmek" suçundan 2 yıl 8 ay olmak üzere, toplam 34 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Balyoz davasında da emekli orgeneraller Çetin Doğan, İbrahim Fırtına, emekli oramiral Özden Örnek'in de aralarında bulunduğu 361 kişi, 2003 yılında 1'inci Ordu'da darbe planlamak suçundan müebbet hapse çarptırılmış, ancak o dönem yürürlükte olan eski TCK'daki "eksik teşebbüs indirimi" uygulanmış ve cezalar 20 yıldan aşağı düşürülmüştü.
Başbuğ'a 'ağır' indirim
Kararda, 2008-2010 yılları arasında görev yapan Başbuğ'un da hükümete yönelik darbe teşebbüsü suçunu işlediğinin sabit olduğuna hükmedildi. Başbuğ hakkında önce "ağırlaştırılmış müebbet" veren mahkeme heyeti, yargılama sürecindeki tutum ve davranışlarını da dikkate alarak, cezasını müebbet hapse çevirdi.
Balbay, Özkan, Veli Küçük, Yalçın Küçük ve Hilmioğlu'nun cezalarında "iyi hal indirimi" yapılmadı. Bu sanıkların yargılanma sürecinde, olumsuz tutum ve davranış göstermeleri gerekçe gösterildi. Özkan'ın, cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçunu işlediğinin sabit olduğuna karar verildi. Özkan'ı bu suçtan ağırlaştırılmış ömür boyu hapisle cezalandıran mahkeme, Özkan'da ele geçirilen 3 adet el bombasına ilişkin beraatine karar verdi. Özkan'a ayrıca "devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme" suçundan 7 yıl 6 ay, "yasaklanan belgeleri temin etme" suçundan 2 yıl 8 ay, "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme" suçundan 4 yıl 6 ay, 6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanununa muhalefetten 1 yıl 6 ay olmak üzere, 16 yıl 2 ay hapis cezası verildi.
117 yıl hapis
Tutuklu sanıklar Veli Küçük ile Muzaffer Tekin, "darbe teşebbüsü" ve "Danıştay saldırısını azmettirme" suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılırken, Veli Küçük hakkında ayrıca çeşitli suçlardan 98 yıl 9 ay, Tekin hakkında ise 117 yıl hapis cezası verildi.
Müebbet hapis cezası alan emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur ise Danıştay'a saldırı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne bombalı saldırı davalarından beraat etti.
Davada aynı zamanda gizli tanık olduğu öne sürülen tutuklu sanık Osman Yıldırım'a ise Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne el bombası atılmasını olaylarını azmettirme suçlarından ceza vermedi. Yıldırım'ın bu olayları azmettirdiğine dair inandırıcı delil elde edilemediği ve suçların yasal unsurlarının oluşmadığı kaydedildi. Yıldırım, Ergenekon terör örgütü üyesi olma suçundan 3 yıl 9 ay, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma suçundan 5 yıl 3 ay olmak üzere, toplam 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yıldırım'ın, Haberal ile birlikte tahliyesine karar verilen 17 kişi arasında yer alması sanıklar tarafından protesto edildi. Yıldırım, savcılara verdiği ifade ile Danıştay saldırısının, Ergenekon davasıyla birleşmesine yol açmıştı.
Ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası ve 49 yıl 8 ay hapse çarptırılan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "Bu Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül hükümetini yıkacağız. Hepinizi göreve davet ediyorum. 1 yıl sürmeyecek, göreceksiniz" diye bağırdı.

'Sabah olana kadar bahçede dolaştım'
Ergenekon davasında 12 yıl 6 ay hapis cezası alan ve tahliye edilen CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, cezaevi dışında geçirdiği ilk gecesinde hiç uyumayıp sabaha kadar bahçesindeki ağaçların arasında dolaştığını söyledi. Dün sabah Başkent Üniversitesi Kampusü'ne gidip hukuk fakültesi öğrencileri için yapılan duruşma salonunu gezen Haberal, "Nasıl ki bir hekim olarak benim görevim hastamı tedavi edip onu bir an önce sağlığına kavuşturmaksa, hakimlerin de görevi suçlu kim ise cezasını verip bir an önce onu topluma geri döndürmektir. İşte bu mahkeme salonu da öğrencilerimize bu imkanı sağlıyor" dedi. Geceyi evde geçirmenin nasıl bir duygu olduğu sorusuna ise Haberal, şu cevabı verdi:
"Ben Hemşin yaylalarından geldiğim için tabiatı çok özledim. Dolayısıyla benim evimin bahçesinde ağaçlar yeşillikler var. Ben hiç uyumadım. Hep o ağaçlar arasında, yeşillik içinde keyifle dolaştım. Özgür olmanın keyfini yaşıyorum. Atatürk, 'Her şeyin temelinde hürriyet var' demişti. Diyojen'e sormuşlar, 'Yeryüzünün en güzel şeyi nedir', 'Hürriyettir' demiş ve elbette ki adalet." Haberal'ın, Umut Oran'a cezaevi günlerini anlatan henüz yayınlanmamış "Demir Kapılar Arkasında Zaman ve İnsan" kitabını hediye ettiği de öğrenildi.
CHP'de yemin mesaisi
Ergenekon davasından çıkan mahkumiyet kararları, üç milletvekili ceza alan CHP'yi harekete geçirdi. 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ın tahliyesi ise Meclis'in olağanüstü toplantıya çağrılmasını gündeme getirdi. CHP'deki ağırlıklı görüş Haberal'ın bir an önce yemin etmesi için TBMM'nin olağanüstü toplantıya çağrılması yönünde oldu. Bu yöndeki görüşler değerlendirmeye alınırken, 'Meclis'in açılışında yemin etmesi' görüşleri de dillendirilmeye başlandı. CHP MYK ise, bugün toplanarak Ergenekon davasının sonuçları ile ceza alan üç milletvekilinin durumunu değerlendirecek. MYK'da, Haberal'ın yemin etmesi için Meclis'in olağanüstü toplantıya çağrılıp çağrılmaması kararı da netleştirilecek.
Aygün'ün parasına el konuldu
Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan CHP milletvekili Sinan Aygün'ün evinde yapılan aramalarda kasasında ele geçirilen 2.5 milyon euroya devlet adına el konulmasına karar verdi. Heyet, bu paranın Ergenekon örgütünün bazı eylem ve faaliyetlerinin finansmanı için bulundurduğuna hükmederek, paranın müsadere yoluyla hazineye bırakılmasını kararlaştırdı. Heyet, Aygün hakkında toplam 13.5 yıl hapis cezası verdi.
Genelkurmay'dan Ergenekon açıklaması
Genelkurmay Başkanlığı, Ergenekon Davasında verilen kararlarla ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinden konu ile ilgili yapılan yazılı açıklama şöyle: "Kamuoyunda 'Ergenekon Davası' olarak isimlendirilen davada 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce bazı muvazzaf ve emekli TSK personeli hakkında mahkkararı verilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası, Hukuk Devleti olmanın erdemliliği ve Yüce Milletimize karşı olan sorumluluğumuz dikkate alınarak, TSK mensupları ile ilgili soruşturma ve kovuşturmalar yakından takip edilmekle birlikte sabır, metanet, soğukkanlılık ve aklıselimle hareket edilerek yanlış anlaşılmalardan daima kaçınılmaktadır. Yıllarca birlikte görev yaptığımız silah arkadaşlarımızın ve değerli ailelerinin yaşadıkları üzüntüyü derinden hissetmekte ve paylaşmaktayız. TSK olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, hukukun üstünlüğüne saygının gereği olarak, adil yargılanma ilkesi çerçevesinde, söz konusu yargılamanın hakkaniyete uygun, kesin bir hükümle neticeleneceğine inanmaktayız."