Resepsiyon tarihinde bir ilk

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonu'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin önüne çıkartılan her türlü engeli aşma kararlılığına sahip olduğunu belirterek, "Bize düşen kardeşliğimize sımsıkı sahip çıkmaktır. Biz ne tek bir vatandaşımızdan ne de bir karış toprağımızdan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz" dedi. "Bunun için kurulan tuzakların, oynanan oyunların, ortaya atılan fitnelerin üstesinden Allahın izniyle birlikte geleceğiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, resepsiyonda dünyanın ve Türkiye'nin dört bir tarafında görev yapan Türk birliklerinde görevli komutan ve erlerle de canlı yayında bağlantı kurarak durumları hakkında bilgi aldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonu'na ilk defa ev sahipliği yaptı. Geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki çalışmalar yetişmediği için resepsiyon Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilmişti. Bu yılki resepsiyona TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve TSK'nın komuta kademesinin yanı sıra kabine üyeleri, şehit yakınları, gaziler, akademisyenler, iş adamları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, sporcular, yabancı misyon şefleri, bürokratlar, akademisyenler ve gazeteciler ile sınıflarını temsilen çeşitli rütbelerde askerlerden oluşan bin 700 davetli katıldı. Törene muhalefet partisi liderleri ise katılmadı. Daha önceki yıllarda davetliler kapıda cumhurbaşkanı ve eşi tarafından tek tek tokalaşarak karşılanırken, resepsiyonun bu kez Külliye'nin bahçesinde verilmesi nedeniyle davetliler içeriye alındıktan sonra Erdoğan çifti konuklarının arasına katıldı. Resepsiyon terörle mücadelede verilen şehitlerin aziz hatırasını incitmemek için müziksiz gerçekleştirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, resepsiyon alanında kurulan kürsüde bir konuşma yaptı. Konuşmasına, Türk milletinin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutlayarak başlayan Erdoğan, "Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirerek ebedileştirmeden asla taviz vermeyeceğiz. Geçmişten bugüne yaşadığımız terör olaylarının ve çeşitli krizlerin milletimizi bu amacından alıkoyduğunu biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti önüne çıkartılacak her türlü engeli aşma kararlılığına sahiptir. Bize düşen kardeşliğimize sımsıkı sahip çıkmaktır. Ülkemizde yaşayan 78 milyon insanın her biri eşit haklara sahip birinci sınıf vatandaştır. Ne tek bir vatandaşımızdan ne de bir karış toprağımızdan vazgeçmedik vazgeçmeyeceğiz" dedi.

"Bunun için kurulan tuzakların, oynanan oyunların, ortaya atılan fitnelerin üstesinden Allahın izniyle geleceğiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Devletin tüm kurumlarıyla güvenlik güçlerimizle milletimizle birlikte hedeflerimiz doğrultusunda adım adım ilerleyeceğiz. Şehitlerimize ve gazilerimize olan borcumuzu ancak bu vesileyle ödeyebileceğimize inanıyorum. Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm gazilerimize ve şehitlerimize şükranlarımızı sunuyorum" şeklinde konuştu.

30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonu'nda bir ilk de yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Külliye'nin bahçesinde yaptığı konuşmanın ardından dünyanın ve Türkiye'nin dört bir tarafında görev yapan birliklerin komutan ve erleriyle canlı yayında görüntülü bağlantıyla konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk olarak Kosova'da görev yapan Türk Temsil Heyet Başkanı Albay Ömer Faruk Demircioğlu ile irtibat kurdu. Kosova'da görev yapan askerlerin sıhhatini soran Erdoğan, Albay Demircioğlu, "Hepsi iyiler. Tüm personelimizle birlikte yüksek bir moralle, yurtta barış dünyada barış ilkesiyle ülkemizi balkanlarda temsil etmenin, bayrağımızı dalgalandırmanın gururunu yaşıyoruz" şeklinde yanıt verdi.

Erdoğan daha sonra Bosna Hersek'te görev yapan Türk askerlerini temsilen jandarma astsubay ile telefonda görüşerek, Bosna'da görev yapan erler hakkında bilgi aldı. Afganistan Türk Görev Kuvveti Komutanlığı'nda görevli Jandarma Uzman Çavuş Nevzat Irmak'a bağlanan Erdoğan, "Sizlerle gurur duyuyoruz. Dualarımız daima sizlerle" diye konuştu. Hint Okyanusunda görev yapan TCG Gemlik firkateynine de bağlanan Erdoğan daha sonra Şanlıurfa Akçakale Gülünce Hudut Karakolu'nda görevli nöbetçi er Harun Yazıcı ile görüştü. Askerin tekmil vererek Rizeli olduğunu söylemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Rize'nin neresinden' diye sordu, er ise İkizdere'den olduğunu söyledi.

Erdoğan son olarak Türk Yıldızları'nın görev yaptığı Konya 3. Anajetüstü'nün komutanı ile konuşarak, tüm askerlerin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutladı ve görevlerinde başarılar diledi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye'nin yaşadığı siyasi belirsizlik ve artan terör olaylarına işaret ederek, "1 Kasım seçimlerinden temennimiz odur ki milletimiz, bu süreçte yaşadıklarımızı bizlere yaşatmayacak bir kararı verir ve bu kararla da Türkiye, 2016 yılına girmiş olur" dedi. Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtlarken şunları söyledi:

BEDELİNİ ÖDEYECEKLER: (terörle mücadele) Bu işi sonuna kadar sürdüreceğiz. Ta ki bunlar ya silahları gömecekler ya da bu ülkeyi terk edecekler. İster batıda ister doğuda kimsenin bu ülkenin huzurunu bozma hakkı yok. Bu ülke birkaç çapulcunun, teröristin at oynatacağı ülke değil. Bunun cezasını, bedelini ödeyecekler. SEÇİMLERDEN TEMENNİMİZ: 1 Kasım seçimlerinden temennimiz odur ki milletimiz, bu süreçte yaşadıklarımızı bizlere yaşatmayacak bir kararı verir ve bu kararla da Türkiye, 2016 yılına girmiş olur.

TUĞRUL TÜRKEŞ'İN KABİNEDE YER ALMASI: Bu teklifi kabul etmesinden daha doğal bir şey olamaz. Süreç içerisinde maalesef ben siyasetin şirazesinde bir sapma var diye düşünüyorum. Bu ülkemiz için olumlu bir gelişme değil. Hele hele terör salgının bu denli egemen olduğu bir dönemde millilik duygusu taşıyanların acaba ben buraya nasıl bir destek verebilirim, bunun gayreti içerisinde olması lazım. Eğer 3 partiye karşı bir tavrın varsa sen gel elini taşını altına koy. Hem oraya katılmayacaksın, ondan sonra da burada kalkıp da aklı selim ile bu adımı atana engel olacaksın. Hiçbir yere katılmamakta direnenler şirazesini kaybetmiş olanlardır. Orada olmaz, burada olmaz ya nerede olacak.

SEÇİM GÜVENLİĞİ: Seçim güvenliği noktasında hükümetimiz, silahlı kuvvetleri olsun, İçişleri Bakanlığı olsun, her şeyiyle bütün tedbirlerini almak suretiyle en az hasarla atlatacağına inanıyorum. İnşallah seçim güvenliği içerisinde öyle zannediyorum ki 7 Haziran'da yaşananlar 1 Kasım'da yaşanmayacaktır.

TAŞIMALI SİSTEM: (Seçimlerde) Taşımalı sistem için Anayasa değişikliği gerekiyor. Anayasa değişikliği yapılmadığı sürece taşımalı sisteme geçemezsiniz. Zannediliyor ki YSK bir karar alacak, bu iş olacak. Hayır, olmuyor.

HDP DAĞA TAŞERONLUK YAPIYOR: (HDP'nin silah bırakma çağrısı) Ben bunları samimi bulmuyorum. Bunlar biliyorsunuz 7 Haziran öncesinde de vardı. Seçimden sonra 80 milletvekili almışsın, daha iyi, objektif olması gerekirken ne oldu? Seçimden sonra çok daha berbat, kötü oldu. Parlamentoya dönecekleri yerde bunlar parlamentoya değil tam aksine dağa taşeronluk yapmaya başladılar.

SEÇİM ATMOSFERİ TATLI HAVADA GEÇMELİ: Bana yönelik eleştirilere tv programlarıyla vermemiz gereken cevap olursa veririz. Bu seçim atmosferi daha tatlı bir havada geçsin temennim odur. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan hakkında yürütülen çirkin kampanyaya ilişkin olarak ise, "Biz bunlara biraz da alıştık. Son zamanlarda olanları biliyorsunuz aileme varıncaya kadar. Bunu anamuhalefet de yavrusu da görüyor. Milletim her şeyi görüyor, sosyal medyada gereken cevapları veriyor" dedi.

Resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, terörle mücadelenin kararlı bir şekilde devam edeceğini ifade ederek, "Güvenlikle ilgili aldığımız tedbirlerin seçim güvenliği bağlamında ilişkisi var ama seçimle doğrudan alakası yok. Bazılarının ifade ettiği gibi bu operasyonlar seçimi kazanmak için yapılan veya o amaçla yapılmış çalışmalar değil. Türkiye'nin güvenliği neyi gerektiriyorsa seçim günü dahi yaparız" dedi. "Kimse Türkiye'nin her bir santimetrekaresinde kamu düzeni hakim olana kadar bu huzur operasyonundan vazgeçmemizi beklemesin. 'Dursun, tekrar dönelim, konuşalım', konuşulacak şey değil" diyen Davutoğlu, PKK'nın silahlı güçlerini Türkiye'den çıkarana dek terörle mücadelenin süreceğini ifade etti. Davutoğlu, Çözüm Süreci'ne ilişkin ise, "Demokratik özgürlükler bağlamında süreç devam eder ama silahlı terörle mücadele ve bu çerçevede silahsızlanma bağlamında şartlarımız belli" dedi.

Geçici Seçim Hükümeti'nde Başbakan Yardımcısı olarak görev alan MHP'li Tuğrul Türkeş ise resepsiyonda yaptığı açıklamada "Devlet Bahçeli'yi aradım telefonlarıma çıkmadı haftaya basın toplantısı ile her şeyi açıklayacağım. Kimse beni MHP'den atamaz Anayasal görevimi yerine getirdim, Ak Parti ile koalisyon yapmadım" dedi.