Suriye çözülmeden huzur ortamı olmaz
- Gündem
- 6.2.2016 00:13:04
KATKI SAĞLAMAYAN HERKES SORUMLU: Küresel güç mücadelesinin arenası haline getirilen Suriye'nin, yeniden bu ülke halkının hayat alanı haline dönüştürülmesini sağlamalıyız. Kucaklarındaki evlatlarıyla kendilerini Akdeniz'in soğuk sularına atan anneler ve babaların dramından, bu meselenin çözümüne katkı sağlamayan herkes sorumludur. Biz, Suriye'de halkın meşru talepleri ve beklentilerini karşılayacak gerçek bir siyasi geçiş sürecinin süratle hayata geçirilmesini tek çözüm olarak görüyoruz.
MUHALEFET DE SÜRECE KATILMALI: Eğer Suriye'de siyasi çözüm çabalarının başarılı olması isteniyorsa terör örgütlerine karşı daha ilkeli bir tutum takınılması, muhalefetin de adil bir anlayışla sürece dahil edilmesi şarttır.
ADİL DEĞİLLER: Terörle Mücadele Küresel Formu ve Yabancı Terörist Savaşçılar Çalışma Grubu'nda da çok önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bugüne kadar 37 bine yakın kişiye terörizmle mücadele kapsamında ülkeye giriş yasağı koyduk. Terör örgütleriyle ilişkili olarak ülkemize giriş yapan yabancıları tespit ederek sınır dışı ediyoruz. Bunların sayısı da 3 bin 100'ü buldu. Ancak kendi ülkelerinden çıkışları kısıtlanmayan kişilerin ülkemize yasal yollardan giriş ve çıkışlarında yakalanmalarının beklenmesi de adil değildir. Tüm ülkelerin, vatandaşlarının radikalleşmesini önlemek için çaba göstermesi, yurtdışına çıkışlarda da sıkı denetim mekanizması kurması şarttır.
SAĞLAM DURUŞ SERGİLİYORUZ: Türkiye, güçlü ekonomisi ve sağlam demokrasisi sayesinde etrafını saran onca tehdit karşısında sağlam bir duruş sergileyebilmektedir. Daha da önemlisi yakın coğrafyamız ötesinde güçlü ilişkiler kurma çabası içindeyiz. Bunun için Afrika, Asya-Pasifik, Latin Amerika- Karayipler bölgeleri, dış politika gündemimizde önemli bir yer tutuyor