Adliye saldırısında papaz misillemesi

PKK’lı 2 terörist geçtiğimiz yıl 5 Ocak’ta İzmir Adliyesi’ne kanlı bir saldırı düzenledi. Bu hain terörist eylemi önleyen kahraman polis Fethi Sekin şehit oldu...

ABD Başkanı Donald Trump'ın, ısrarla serbest bırakılmasını talep ettiği, casusluk ve teröre destek vermekten 35 yıl hapis cezası istemi ile yargılanan Amerikalı papaz Andrew Craig Brunson'un, terör örgütü PKK ile yakın bağlantısı İzmir'de geçtiğimiz yıl 5 Ocak'ta gerçekleştirilen adliye saldırısı ile de ortaya çıktı. PKK'lı iki terörist tarafından gerçekleştirilen ve şehit polis memuru Fethi Sekin'in kahramanlığı sayesinde büyümeden önlenen saldırının asıl hedefinin Papaz Brunson'un tutuklanmasını sağlayan Cumhuriyet Savcısı ve diğer terör savcıları olduğu belirtildi.

27 GÜN SONRA...

Güvenlik ve Terör Uzmanı, Emekli İstihbaratçı Albay Coşkun Başbuğ, "O tarihte İzmir Adliyesi'nde PKK ile ilgili büyük bir soruşturma yoktu. FETÖ ile ilgili kritik soruşturmalar ile papaz Brunson soruşturması yürütülüyordu. Saldırının Brunson'un tutuklanmasından 27 gün sonra gerçekleşmesi dikkat çekici. Üstelik o gün teröristlerin yöneldiği blokta nöbetçi savcı da Brunson'un tutuklanmasını sağlayan savcıydı. Bu detaylarla, teröristlerin hedefinin bu savcı olduğu anlaşılıyor. Saldırı, Brunson'un burada görevli savcılar tarafından gözaltına alınıp tutuklanmasına misilleme olarak yapılmıştır" değerlendirmesinde bulundu. Başbuğ, bu saldırının ardından 31 Ağustos 2017'de İzmir'de cezaevi servis aracına yönelik saldırının da yine Brunson'un tutuklanmasıyla bağlantılı olduğunu değerlendirdiğini kaydetti.

SİCİLLERİ TEMİZDİ

Başbuğ, FETÖ desteğiyle Hristiyan bir Kürt devleti kurmak amacıyla Güneydoğu'daki illere gidip ajanlık yaptığı ortaya çıkan Brunson ile PKK'nın adliye saldırısı arasındaki bağlantı hakkında Yeni Asır'a değerlendirmelerde bulundu. Saldırının ABD tarafından eğitilen PKK'nın özel kuvvetlerinden gönderilen iki terörist tarafından gerçekleştirildiğini ifade eden Başbuğ, "Bu iki terörist İzmir'e önceden örgütle irtibatlı olduğu bilinen hiçbir örgüt üyesi ile temas kurmadan, çok gizli bir şekilde geldiler. Lojistik ihtiyaçlarını önceden haklarında hiçbir terör kaydı olmayan, adli sicil kayıtları temiz, işinde gücünde yıllardır belirli bir sektörde düzenli işi olan ve ancak bu olaydan sonra tespiti yapılabilen örgüt elemanları vasıtasıyla gördüler" dedi.

DİKKAT DAĞITTILAR

İzmir Adliyesi'ndeki saldırıda 'tarik tapalı' 5 anti tank başlığı taşıyan roket kullanılmak istendiğine dikkat çeken Başbuğ, "Dikkat dağıtan ve şok yaratan ilk patlamadan sonra, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın terör büro katını hedef alan roketli saldırı gerçekleştirilecekti. Roketlerde takılı olan tarik tapası eylemin hedefi açısından çok önem taşıyan bir parça. Tarik tapası roketi, çarptığı ilk duvarda patlamadan, duvarı deldikten sonra patlayacak şekilde tetikleme özelliğine sahip. Adliyenin kartonpiyer duvarları gözönüne alındığında bu roketler 6-7 duvarı delerek geçip öyle patlayacaktı. Yani her bir roketin bir şiş gibi binanın içine, terör bürosunun iç kesimlerine kadar ulaşmasını sağlayacak bir silah ve tapa cinsi seçilmişti. Saldırganların her biri 50 tonluk tankı imha edebilecek bu roketleri kullanmak istemeleri öncelikle Terör Bürosu katını hedef alan bir katliam planlandığını gösteriyor" diye konuştu.

Neden o gün yapıldı?

PKK'nın daha önce adliyelere yönelik büyük bir saldırı yapmadığını dile getiren Başbuğ, "O zaman bu saldırıyı neden yaptılar? İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı 15 Temmuz darbe girişiminden önce ve sonra çok önemli soruşturmalara imza attı. Darbe girişimi öncesi Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki FETÖ üyelerine karşı ilk operasyon talimatları bu adliyeden çıktı. Hatta kamuoyunda askeri darbe girişiminin bu nedenle erkene çekildiğine dair çok yaygın bir inanış bulunuyor. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in askeri darbe girişimi arkasında olduğuna dair ilk deliller, tanıklar, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü darbe sonrası soruşturmalarında ortaya çıktı. İlk defa gizli tanıklar, Ankara'daki darbe toplantısı yapılan evlerin yerlerini gösterdiler. Ayrıca, askeri darbe girişimi planlarının, darbe girişimi öncesi Adil Öksüz tarafından terörist elebaşı Fetullah Gülen'e gönderilerek onayının alınacağı, Adil Öksüz'ün rolünü ilk defa tanıklıkları ile anlatan gizli tanıklar, İzmir'deki darbe girişimi soruşturmasında elde edildi" dedi.

Başbuğ, "Kamuoyunda papaz soruşturması olarak bilinen Andrew Craig Brunson tutuklanmasından 27 gün gün sonra bu saldırı girişiminin olması dikkat çekici. Brunson hakkında bugünlerde tamamlanan iddianame Brunson ile PKK ve FETÖ arasındaki ilişkiyi ortaya koyuyor. Asıl önemli olan ayrıntı da o saldırının olduğu gün İzmir Adliyesi'nde Terör Suçları Bürosu'nda nöbetçi savcının kim olduğu? O gün nöbetçi savcı Papaz Brunson davasına bakan ve tutuklanmasını sağlayan savcıydı. Özellikle saldırının tutuklama yapan savcının nöbetçi olduğu gün gerçekleştirilmeye çalışılması dikkat çekici ve önemli bir ayrıntı. Ayrıca tüm terör savcıları ve o bina hedefe alınıp mesaj verilmek istendi" diye konuştu.

FATİH ŞENDİL

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.