Milli firmalarla güçlenen Türkiye

Tüm dünyayı etkisi altına alan enerji kartelleri, yerli firmaların sektörde söz sahibi olmasını engellemek için ambargolar dahil her yolu deniyor. Ancak Türkiye, yerli üretim ve dağıtım ağıyla petrol ürünleri üretimi ve dağıtımında da millileşme adımlarını kararlılıkla atıyor

ERHAN ÇALIŞKAN/ TOLGA TEKİN

Türkiye, tüm dünyayı örümcek ağı gibi saran eli kanlı enerji kartellerine rağmen küresel emperyalizmin iştahını kabartan gerek Doğu Akdeniz'de gerekse Ortadoğu'da yürüttüğü başarılı politikalarıyla güçlü olduğunu gösterdi. Türkiye'yi kaosa sürüklemek için tertip edilen Gezi Olayları, 15 Temmuz darbe girişimi ve ekonomik saldırılar ise amacına ulaşmadı. Akaryakıt sektöründe 130 milyar lirayı aşan cirosuyla her yıl ortalama yüzde 7 büyüme kaydeden Türkiye'deki akaryakıt pazarında halen kartellerin üstünlüğü sürse de milli firmalar atağa geçti. Özellikle Türkiye'de 32 yıl aradan sonra STAR Rafinerisi'nin kuruluşu ile net petrol ürünleri ithalatı yüzde 35 azalacak. Havacılık yakıtı gibi bazı ürünlerde ise net ihracatçı pozisyonuna geçilecek. Ancak yeni rafinerilere olan ihtiyaç halen sürüyor. STAR Rafinerisi büyüklüğünde bir rafineri daha yapıldığı takdirde Türkiye kendine yeter duruma gelebilecek.
7 KIZ KARDEŞİN RAKİPLERİ
Şimdi dün kaldığımız yerden eli kanlı "7 Kız Kardeş" adlı enerji kartelini anlatmaya devam edelim. 2000'li yıllara gelindiğinde 7 Kız Kardeş'in dönüştüğü 4 büyük petrol şirketine İtalyan ENI ve Fransız TOTAL de katıldı. Bu kartelin karşısında ise Suudi ARAMCO, Rus GAZPROM, Çin'li CNPC, İran'lı NIOC, Venezuela'lı PDVSA, Brezilyalı PETROBRAS, Malezyalı PETRONAS devlet firmaları kuruldu. Bu devlet firmaları dünyada varolan petrol ve doğalgaz rezervlerinin yüzde 40'ını ellerinde bulundursalar ve üretimin yüzde 35'ini yapsalar da kartelin 6 firması ile rekabet etmeleri şimdilik mümkün değil. Çünkü sektör, arama, çıkarma, rafine etme, nakliye ve pazarlama olmak üzere beş ana unsur üzerine inşa edilmiş durumda. Bu devlet şirketleri ülkelerindeki petrol sahalarına sahip olsalarda gelişmiş arama ve sondaj teknolojilerine sahip olmamaları nedeniyle kartelin önüne geçemiyor.
AMBARGOLARLA ÖNLERİ KESİLİYOR
Shell ve Chevron, derin sularda sondaj teknolojisine sahip. 5000 metreden daha derindeki petrolün çıkarılması için gerekli teknolojisi 15 yıl önceye kadar bu şirketler tekelindeydi. ExxonMobil ise dünyanın en büyük rafineri ağını elinde bulunduruyor. Yani sadece petrolü bulmak yetmiyor, çünkü yeni sahalarda üretim yapmak için gelişmiş teknolojiye ihtiyaç var. Rafinerilerin yapım teknolojisi de yine bu şirketlerin elinde. Bu kartelin karşısına çıkan şirketler en son teknolojilerle rafineri yaptırsalar da bu rafineriye sürekli bakım yapılması gerekiyor. ABD, İngiltere, Fransa, Hollanda ambargolarla hem üretim teknolojilerinin bu şirketlerin eline geçmesini önlüyor hem de rafinerilerin bakımını engelliyor. Venezuela ve İran sahip oldukları rafinerilerin bakımını yaptıramadığı için zengin yatakları olmasına rağmen dizel ve benzin sıkıntısı yaşıyor. ABD, bu iki ülkeye petrol sattırmıyor. Kartel de devreye girince kendi çıkarlarına aykırı davranan hükümetleri değiştirmek için en ağır baskıları uyguluyor. Diyelim ki tüm bu zorlukları aşarak petrolü buldular, çıkardılar ve rafine ettiler yine de karşılarına bu kartel çıkıyor. Çünkü en büyük pazarlama ağı da kartele ait.
AKARYAKIT PAZARINDA ASLAN PAYI KARTELİN
Türkiye'de akaryakıt sektörü 130 milyar lirayı aşan cirosuyla her yıl ortalama yüzde 7 büyüme kaydediyor. Her gün 8 milyon kişi akaryakıt istasyonlarından alışveriş yapıyor ve 4 milyon araç yakıt alıyor. 100'den fazla dağıtım şirketi, 13 binden fazla akaryakıt ve 10 binden fazla LPG istasyonu var. Türkiye'de akaryakıtın yüzde 50'sini BP, Shell, OMV Petrol Ofisi, Lukoil gibi şirketler satıyor. Kartel şirketleri, Marmara ve Akdeniz'deki depolarla yurtdışında kendi rafinerilerinde ürettikleri akaryakıt ürünlerini ithal ederek kolayca satış yapacakları, maliyetin düşük karın yüksek olacağı nüfusun yoğun olduğu illerin etrafında toplanıyor. Her akaryakıt alışımızda ödediğimiz paranın yaklaşık olarak yüzde 4 veya 5'i istasyonunun sahibine, yüzde 6 veya 7'si dağıtım firmasına, yüzde 8 ila 10'u ithalatçı firmaya kalıyor. Kabaca bir hesap yapıldığında akaryakıt satışlarının yüzde 50'sini gerçekleştiren yabancı firmaların kazancı her yıl 10 milyar lirayı buluyor
ŞİRKETLERE YASAL DÜZENLEME TOKADI
15 yıl önceye kadar dağıtım şirketleri akaryakıt istasyonları ile 20 yıl ve daha uzun süreli bayilik anlaşmaları imzaladıkları için yeni ve yerli şirketler piyasaya giremiyordu. Bu nedenle kartel şirketleri Türkiye'de sektörün kaymağını yiyordu. Ancak AK Parti döneminde yasal düzenleme ile bayilik anlaşmalarının 5 yılı aşmaması kararlaştırıldı. Bu düzenlemeyle yerli dağıtım şirketlerinin sayısı arttı ve bugün Türkiye'de 90'dan fazla yerli dağıtım şirketi faaliyet gösteriyor.
YERLİ FİRMALARLA KENDİNE YETECEK TÜRKİYE
Türkiye'deki rafineriler, ülkenin ihtiyacı olan işlenmiş petrol ürünlerini üretmeye yetmiyor. Motorinin yüzde 60'ı ithal ediliyor. Ancak Türkiye'nin 32 yıl aradan sonra STAR Rafinerisi'nin kuruluşu ile net petrol ürünleri ithalatı yüzde 35 azalacak. Havacılık yakıtı gibi bazı ürünlerde de net ihracatçı pozisyonuna gelecek. Ancak yeni rafinerilere olan ihtiyaç halen sürüyor. STAR Rafinerisi gibi bir rafineri daha yapılırsa Türkiye kendine yeter duruma gelebilecek. Doğu Akdeniz'deki tehlikenin ve sınırlarımızda oynanan oyunun farkına varıp ülkenin geleceği için fikir ayrılıklarını bir kenara bırakarak milli çıkarlar etrafında kenetlenmek ve eyleme geçmek gerekir. Biz akaryakıtımızı yerli dağıtım firmalarından almaya başlayarak ilk adımı attık. Çünkü her yıl 10 milyar liranın Türkiye'de kalmasını ve milli firmaların büyümesini istiyoruz. "Güçlü Türkiye için bir tuğla da siz koyun" diyoruz.

Eli kanlı enerji kartelleri

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.