Çevir kazı yanmasın!

O "Herşey çok güzel olacak" diye yola çıkmıştı. "Ben, sizin ekmeğiniz için çalışacağım", "Bölüşeceğiz, paylaşacağız", "İstanbul'un nimetlerini 16 milyon insana dağıtacağız" diyordu. Sürekli engellendiğini söylüyor ve "İstanbul'un kaybedecek bir dakikası yok" sözünü dilinden düşürmüyordu. Muhafazakar seçmeni etkilemek için camiye gidip Yasin bile okuyordu.

'MUSAKKA DA MUSAKKA' DİYORDU
31 Mart'ın ardından kısa bir süre oturduğu Başkanlık koltuğunda "Sizin için antrikod hazırladık" diyen belediye garsonuna, "Hayır, personele musakka çıkıyorsa herkese musakka vereceksiniz" diyordu. Eşinin bir domuzu nasıl yediğini sosyal medyada ballandıra ballandıra anlatan, hatta komünizmin fikir babası Karl Marks'ın "Din afyondur" sözünü paylaşan partisinin İl Başkanı da ona uymuştu. Seçim öncesi birlikte iftar sofralarına oturuyor ve el açıp dua ediyorlardı. O İl Başkanı'nın el açıp dua etmesi o kadar tuhaf geliyordu ki gazetecilere, bu durum haberlere konu oluyordu.
TÜRKİYE GÜNDEMİNE GELDİLER
Nitekim O, amacına ulaştı ve İstanbul'un Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi... Göreve başlarken de muhafazakar tabana oynamayı sürdürdü. Makamında dualar ettirerek işbaşı yaptı. Sonrasında da Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında Cuma namazı kılarken çekilmiş görüntülerini servis ettirip muhafazakar tabana oynamayı sürdürdü. Ama işte önceki akşam ortaya çıkan görüntüler her şeyin bir kez daha netleşmesini sağladı... İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun, ünlülerin gittiği Kalbur Et isimli mekanda çekilmiş şaraplı, rakılı, lüks 'kaz partisi'nden bahsediyorum... Türkiye ve sosyal medya önceki akşamdan beri İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in de katılımcıları arasında olduğu bu ziyafeti konuşuyor.

GERÇEK YÜZLERİNİ GÖSTERDİLER
İstanbul'un kaybedecek bir dakikası bile olmadığını söyleyerek göreve gelen ama ilk işi Bodrum'a gidip lüks gulette tatil yapmak olan İmamoğlu, burada da gerçek yüzünü bir kez daha göstermiş oldu...

TUTARLILIK ÇOK ÖNEMLİ
Yanlış anlaşılmasın... Kimsenin yediğinde, içtiğinde gözümüz yok... İsteyen istediğini yer ve içer... Türkiye özgür bir ülke... Ama, insan önce tutarlı olmalı.. Hele topluma yön veren bir makamdaysa tutarlılığa çok daha fazla özen göstermeli... Seçim öncesi camilere gidip Yasin okursanız, "Ekmeğimizi bölüşeceğiz" derseniz, makamınızı devralırken bile dua töreni düzenleyip bunun görüntülerini servis ederseniz o lüks sofrada da olmamanız beklenir...
İNANDIRICILIĞINIZI KAYBEDERSİNİZ
Haa, siz 'beklentileri' karşılamak zorunda değilsiniz... Özgürsünüz, istediğinizi yaparsınız ancak siz Yasinler okuyup, ekmeği bölüşeceğiz diye gelip şatafat içinde ziyafetler çekerseniz tüm inandırıcılığınızı da kaybedersiniz. ŞİMDİ DE BÖYLE BİR MASA
Hadi Kaftancıoğlu'nun seçim öncesi elini açıp dua etmesini samimi bulmayan çoktu ancak İmamoğlu, Yasin okuyarak, "Bölüşeceğiz", "İstanbul'un kaybedecek bir dakikası bile yok" diyerek insanları etkiledi. İnsanlar ona inandı... Ama İmamoğlu önce gidip Bodrum'da lüks guletlerde günlüğü on binlerce liraya tatil yaptı, sel felaketinde bile başkanı olduğu şehirde değildi. Şimdi de böyle bir masada görüntülendi.
SEÇMENİ 'KAZ' YERİNE KOYDULAR
Bu ziyafeti organize eden gazetecilerden biri İmamoğlu ve Kaftancıoğlu için "Su içtiler" diyor ama görüntülerde İmamoğlu'nun önünde koca şarap bardağı, Canan Hanım'ın önünde de rakı bardağı duruyor... Zaten yukarıda da belirttiğim gibi burada mesele, şarap veya rakı içmeleri, lüks ziyafetler çekmeleri de değil... Burada mesele, seçim öncesi muhafazakar pozları vererek, sosyal demokrasi nutukları atanların atı alıp Üskadar'ı geçtikten sonra böyle lüks masalarda boy göstermeleri... Yani mesele seçmeni 'kaz' yerine koymaları...

ERHAN GÜLENÇ