Macron projesi ve sömürgeci Fransa ideali

Doğu Akdeniz'de Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerginlik nedeniyle Türkiye'ye tehditler savuran ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, başta kendi ülkesi olmak üzere Avrupa ve Yunanistan'ı da içinden çıkılması güç bir sona sürüklüyor. Öyle ki Fransız medyası da dahil olmak üzere dış basın Macron'a Başkan Erdoğan'ın verdiği cevabı manşetlerine taşıdı ve Macron'un bu cevabın üzerine konuşacak sözü kalmadığını ima etti.
GERİLİMİN FİTİLİNİ ATEŞLEDİ
Son dönemde Atina'ya verdiği destekle Akdeniz'de gerginliklerin fitilini ateşleyen Fransa'nın nasıl bir çıkarı olduğu ve kendisine kilometrelerce uzakta olan bir bölge ile ilgili nasıl söz sahibi gibi davrandığı da merak konusu.
EN ESKİ SÖMÜRGECİ DEVLET
20. Yüzyılın başlarında dünyanın en eski sömürgeci devletlerinden biri olan Fransa'nın günümüzde dünya üzerindeki etkisini yitirerek Almanya, İngiltere gibi Avrupa ülkelerinin gölgesinde kalması Macron benzeri proje liderlerle eski gücünü yeniden kazanma yarışına girmesine neden oldu. Başta Afrika ve Ortadoğu olmak üzere birçok sömürge ülkesi bulunan Fransa, özellikle kuzey Afrika'da Cezayir'de yaptığı katliamlarla dünya tarihine kara bir leke olarak geçti.
ATALARININ İZİNDEN GİDİYOR
Bugün Fransa'nın Akdeniz'deki saldırgan tutumu geçmişte katliamlara imza atan atalarının izini yansıtıyor. Paris'in Yunan hükümetine silah satma karşılığında verdiği açık destek, aslında Avrupa Birliği içinde Almanya'nın güçlenen konumuna karşı etkisini artırma girişimi ve belkide geçmişten gelen sömürgeci idealini yeniden canlandırma adımı olarak değerlendirilebilir.

BEYRUT'TA AĞIR ABİYİ OYNADI
Bunun en çarpıcı örneğini de geçtiğimiz ay Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta yaşanan patlamada gördük. Olayın hemen ardından Beyrut'a giden Macron, Lübnan Cumhurbaşkanı ve hükümet üyelerini aşağılayıcı tavırları ve üst perdeden ders verir edasıyla bölgedeki duruma hakim olduğu imajı yaratmaya çalıştı.

FRANSA'NIN UTANCI: CEZAYİR SOYKIRIMI
Kuzey Afrika coğrafyasında üç milyon kilometrekare alan üzerinde bulunan Cezayir, 1827 yılında Fransa tarafından işgal edildi. Ülke nüfusunun yüzde 15'ini yok eden Fransız ordusu, 1 buçuk milyon insanı katletti.
YENİ BİR AVRUPA DÜZENİ KURULUYOR
AVRUPA Birliği'nin geleceğinin tartışmaya açıldığı, hatta İngiltere'nin Brexit ile birlikten kopma yolunda ilk halka olması da kıtada yeni güç savaşlarının başlamasına neden oldu. Fransa da bir anlamda Akdeniz'deki bu girişimleriyle güç savaşındaki yerini almaya ve geçmişten gelen sömürgeci zihniyetini yaşatmaya çalışıyor. Aynı zamanda da Avrupa Birliği'nde yaşanacak olası dağılma sonrası için de hazırlık yapıyor.
AKDENİZ OYUNU SAHNEDE
AKDENİZ'DE güç olmak için birçok ülkenin direkt ya da dolaylı yollardan savaş vermesi, bölgenin ne kadar değerli olduğunun kanıtı. Bir süre Ankara ile Atina arasında gerginliği azaltmak için müzakere yürüten Almanya'nın da bölgede söz sahibi olmak istediği aşikar. Son olarak Merkel'in tüm Avrupa'nın Yunanistan'ın yanında yer alması gerektiğini açıklayarak bölgedeki tarafsız tavrından vazgeçmesi ve bunu yaparken gizli rakibi Fransa'nın hamlelerini de görmezden gelmesi Macron yönetiminin etkisini artırmasına neden oldu.
SARI YELEK EYLEMLERİNDE KÖTÜ SINAV VERDİ
MACRON, ülkesinde Kasım 2018'de başlayan sarı yelekliler eylemlerinde de kötü bir sınav verdi. Akaryakıt fiyatları ve vergiler nedeniyle başlayan eylemlerde Macron hükümetinin şiddete başvurması, turizm sektöründe ciddi bir düşüşe neden oldu. Eylemlerin ülke ekonomisine verdiği zarar ise milyonlarca euro olarak ifade ediliyor. Macron ve hükümetinin korona virüs salgını döneminde bile yavaşlamayan eylemler nedeniyle büyük yara aldığı söylenebilir.
MACRON NE DEMİŞTİ?
FRANSA Cumhurbaşkanı Macron, Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın da olduğu Güney Avrupa Ülkeleri Birliği Forumu'na üye ülkelerin devlet başkanlarıyla Korsika Adası'nda bir araya gelmiş, burada yaptığı açıklamada Başkan Erdoğan'ı hedef almıştı. Macron, "Türkiye'nin Kıbrıs açıklarındaki faaliyetleri kabul edilemez. Büyük bir devlete yakışmayacak provokasyonlar söz konusu. Türk halkı büyük bir halk. Ancak biz Avrupalılar artık Erdoğan hükümetine karşı daha açık olmalıyız" ifadelerini kullanmıştı.

Doğu Akdeniz'de yaşanan doğalgaz geriliminde Rumların yanında yer alan Fransa, bölgeye 'Charles De Gaulle' isimli savaş gemisini göndermişti. Ayrıca Fransa, Güney Kıbrıs'a bir askeri üs inşa etmeye başlamıştı.
LİBYA'DA BAŞARISIZ
FRANSA'nın Akdeniz'de güç kazanmak için Libya'da öne sürdüğü Hafter kartının da başarılı olamaması, Macron'un Türkiye'ye karşı saldırıya geçmesine neden olan etkenlerden biri olarak gösterilebilir. Nitekim Türkiye'nin Libya'nın Birleşmiş Milletler nezdinde kabul gören meşru hükümeti ile yaptığı deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması ve daha sonra verdiği askeri destekle ülkenin istikrarı için yaptığı kritik katkı göz önünde bulundurulduğunda Macron yönetiminin saldırganlaşması aslında kaçınılmaz hale geliyor.

EVLİLİĞİ ÇOK KONUŞULDU
SİYASET sahnesine çıktığı günden bu yana ilginç bir profil çizen Macron'un en dikkat çeken yönü evliliği. Seçim kampanyalarında felsefe okuyan, müzikle uğraşan naif bir siyasetçi olarak lanse edilen Emmanuel Macron kendisinden tam 24 yaş büyük olan Brigitte Macron ile evli. Macron, daha 15 yaşında okulda tanıştığı ve öğretmen olan Brigitte Trogneux ile 2007 yılında evlendi. Yani Fransa Cumhurbaşkanı olduğu 2017 yılından tam 10 yıl önce. 39 yaşında göreve gelen Macron'un eşi Brigitte 64 yaşında Fransa'nın firsy leydisi oldu. Eşi ile arasındaki alışılagelmişin dışındaki yaş farkı, öğrencisiyle evlenen Brigitte Trogneux'un Macron'u bugünlere hazırlayan kişi olarak yorumlanmasına neden oluyor.

Zümrüt YILMAZ