Son dakika: Sokağa çıkma kısıtlaması genişletildi! Başkan Erdoğan koronavirüs tedbirlerini açıkladı

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrası yeni koronavirüs tedbirlerini açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, yeniden tırmanışa geçen koronavirüs salgınının ülkemizde de etkisini gösterdiğini vurgulayarak, sokağa çıkma yasağının genişletildiğini açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hafta içi her gün gece saat 21.00 ile sabah 05.00 arasında genel sokağa çıkma yasağı sınırlaması uygulanacaktır. Hafta sonu sokak kısıtlaması cuma akşam saat 21.00'den pazartesi sabah saat 05.00'e kadar geçerli olacak" dedi.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından önemli satır başları;

"Aziz milletim, değerli basın mensupları sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Kabine toplantımızın ilk ve en önemli konusu uzunca bir süredir olduğu gibi koronavirüs salgınındaki gelişmelerdi. Dünyanın her yerinde görülmedik düzeyde tırmanışa geçen salgın maalesef ülkemizde de etkili oldu.

Bu çerçevede birtakım tedbirleri hayata geçireceğimizi kamuoyuyla paylaşmıştık. Vaka sayıların 30 bine dayanmış olması çok dikkatli ve sabırlı davranmamız gerektiğini gösteriyor. Sıkıntıları asgariye indirebilmek için her türlü gayreti gösteriyoruz. Şu aşamada insan hareketliliğini en aza indirmeyi amaçlayan bu tedbirler dışında bir çare bulunmuyor.

SALGIN TEDBİRLERİNE HARFİYEN UYGULAMASINI BEKLİYORUZ

Vatandaşlarımızdan öncelikle tamam diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe kurallarına en sıkı şekilde riayet etmelidir. Salgın tedbirlerine harfiyen uygulamasını bekliyoruz. Salgın tehdit olmaktan çıkana kadar mecbur kalmadıkça kalabalığa karışmamalarını, evlerinde dahi dikkatli hareket etmelerini istiyoruz. Bu salgına karşı en etkili tedbir kendimizi korumaktır.

Sevdiklerimizin ve diğer insanların sağlığı için üzerimize düşen fedakarlıkları yapmak mecburiyetindeyiz. Soğuk algınlığı, gribin artması sağlık sistemimizin üzerindeki yükü ağırlaştırmıştır. Sağlık çalışanlarımıza en büyük teşekkürümüz onlara ilave yük getirmemek olacaktır.

İŞTE YENİ KORONAVİRÜS TEDBİRLERİ
Kabine toplantımızda ilave istişare elde ettik.
- Hafta içi her gün gece saat 21 ile sabah 5 arasında genel sokağa çıkma sınırlaması uygulanacaktır. Hafta sonları cuma akşamı 21'den pazartesi sabahı 5'e kadar kesintisiz devam edecektir. Üretim tedarik lojistik sağlık tarım orman gibi genelgede yer alacak sektörler bu kapsamın dışındadır.
- Market kasap gibi işletmeler ile eve paket servisi verecek yerler hafta sonu kısıtlamasının dışındadır.
- Restoranlar paket servisi dışında hizmet veremeyecektir.
- 65 yaş üstü 20 yaş altı toplu taşıma araçlarını kullanamayacaktır.
- Anasınıfı ve benzeri eğitim sınıfı faaliyetlerine ara verilecektir.
- Tehdit geçene kadar misafir kabulüne ara vermelerini özellikle rica ediyorum. Evlerde mevlüt, yılbaşı kutlaması gibi insanların bir araya gelecekleri etkinlikler yapılamayacaktır.
- Cenaze namazları, yakınları dahil en fazla 30 kişi ile kılınacak, nikahlarda bu sayı da geçilmeyecektir.
- Hamam, sauna, masaj salonu, yüzme havuzu lunapark gibi yerler faaliyetlerine ara verecektir.
- AVM girişte HES kod uygulamasına geçilecektir.
- Kalabalık caddeler ile meydana girebilecek kişi sayısı Umimi Hıfzısıhha kurulu ile sınırlandırılabilecektir.

50 kişiden fazla olan işyerlerinde, iş yeri hekiminin gözetiminde mevcut iş sağlığı ve güvenliği uzmanı tarafından salgın tedbirlerinin uygulaması sıkı bir şekilde denetlenecektir.
Bu hususlarla ilgili detaylar, İçişleri Bakanlığı'nın yayınlayacağı genelgede yayınlanacak ve salı akşamından itibaren uygulanmaya başlanacak.

ÇOK KONUŞUR AMA ASLINDA HİÇBİR ŞEY SÖYLEMEZ

Hükümet olarak bir yandan salgının önünü kesmeye çalışırken bir yandan da içeride ve dışarıda tarihi mücadele yürütüyoruz. Bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak ben milletimden bir şey daha istiyorum, lütfen kapalı mekan evlerimiz ne olursa olsun, sigara içmeyi bu dönem içinde kesinlikle bırakın. Nargile içmeyi kesinlikle bırakın bu süre içerisinde bırakın. Benim sigarayla da nargileyle de işim yok. Sadece milletimin sağlığı için istiyorum. Milletime olan sevgim için istiyorum. Bunların hepsi de akciğerlerimizi tehdit eden en önemli, zararlı ürünler.

Ülkemizin merkezinde yer aldığı geniş coğrafyada, insani, siyasi, diplomatik, askeri olarak tarihi bir duruş sergiliyoruz. Dost ve kardeş halklara destek olmak, mağdurlara el uzatmak için imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bağımsız, onurlu ve vicdanlı politikalar sebebiyle Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği ile birer birer boşa çıkartıyoruz.

Dışarıda tuzakların, sergilenen vicdan ve ahlak dışı tutumların sebebini gayet iyi biliyoruz. Asırlık düzenleri yıkan, zihinlere vurulan asırlık zincirleri kıran Türkiye'ye elbette bunun bedelini ödetmek isteyenler olacaktır. Ülke ve millet olarak bunların hepsini de göğüslemeye evelallah hazırız. Bizi asıl üzen içeride karşımıza çıkan tuhaf manzaradır. Türkiye'de ekmeğini yiyip, vatanına düşmanlık besleyen, havasını soluyup, ezanından, bayrağından nefret eden, sefasını sürüp, insanını sevmeyen bir kesim var. Bunlar zahirde demokrat, insancıl, hoşgörülü gözükür hakikatte faşistin, darbecinin, vesayetçinin önde gidenleridir.

Esasta hiçbir şey üretmez, çok konuşur ama aslında hiçbir şey söylemez. Bunlar dünyayı çok bilir gibi davranır ama hiçbir şeyden haberleri yoktur. Sürekli bağırır ama hiç dinlemez. Yalanda ve iftirada sınır tanımaz ama gerçeklere gelince arkasını d önerler. Demokrasiyi milletin iradesinde değil yurt dışından gelen sinyallerde arar. Etrafına kim ve nefret satmaktan kalbi kurumuş, ruhu kararmış, gözü körleşmiş, dili çatallaşmış bir güruhtur.

Ülkemizin ufkunu, enerjisini, havasını kirleten suyunu kirleten bu zihniyetin demokrasimize maliyeti en az yarım asırdır. Milletin gönlüne girerek iktidara ulaşmak yerine dışarıdan dolanarak gelenlerin hak ettikleri cevabı yine millet verecektir. gerçi millet er seferinde sandıkta hak ettikleri cevabı vermiştir. Siyaset, toplum, sandık mühendisliği hesaplarına o kadar dalmıştır ki, milleti görecek halleri yoktur.

EY BU CHP'NİN BAŞINDAKİ ZAT...

Bunlar ülkenin temel değerlerine, kurumlarına saldırmayı adet ettiler. CHP'lilerin sık sık yaptığı bir milletvekilinin pervasızca tekrarladığı TSK'yı hedef alan bühtan, başlı başına bu işin milli güvenlik meselesi haline dönüştüğünün neticesidir. Sırtını darbecilere dayayarak iktidara gelen partinin TSK'ya düşmanlığını gayet iyi anlıyoruz. Onların derdi Türkiye'nin sınırlarını koruma, sınır ötesi harekatlarını yaparak asli görevlerini yerine getiriyor olmasıdır. Sıfatları milletvekili olsa da laf cambazlığı ile bu ülkenin ordusunu bühtan etmesine izin veremeyiz.

FETÖ, YPG/PKK'ya kadar terör örgütünün borazanlığını yapanlar ülkemizin güvenliğini genişletme gayretlerini engellemeye çalışıyorlar. Azerbaycan ve Katar gibi ülkemizdeki dostluklarını gösterenlere saldırdıkça saldırıyorlar. Ülkemizde husumet gösterenlerin argümanlarıyla bizi hedef alıyorlar. Türkiye'yi yabancılara şikayet ediyor, yatırımcılara ülkeye gelmeyin mesajı veriyorlar. Bunların kinlerinin sebebi ne Borsa İstanbul ne de Sakarya'daki fabrikadır. Bunları derdi bizatihi Türkiye ve Türk milletiyle, ülkenin hedefleriyledir.

Demokrasi, özgürlük, çoğulculuğun en samimi savunucusu ve uygluyacısı biz olduk. Ey bu CHP'nin başındaki zat, senin milletvekilin kalkacak benim sillahlı kuvvetlerime bu denli hakaret edecek, edepsizce, alçakça hakaret edecek ve sen bunu kapıya koyamayacaksın. Bak söylüyorum, bunun hesabını mehmetçiğine, askerine sahip çıkan bu millet seni asla affetmeyecek. Bunu bir d efa bilesin. Sandıklar da seni affetmeyecektir. Bizim demokrasi ve özgürlük sınırlarımız güya bu kavramların kaynağı olan batının kendisinin uymadığı, uygulamadığı kadar ileri seviyededir.

FRANSA'YA TEPKİ

Türkiye'de devlete yapılan saldırıların binde birini batıda denemeye kalkın görün bakın başınıza ne geliyor. Böyle bir durumda ne milletvekili ne de gazeteci sıfatı sizi kurtarırn. Gezi olaylarında ülkemizi her konuda suçlayan, Fransa'da yaşanan vahim görüntüler karşısında üç maymunu oynuyor. Basın mensupları polis şiddetine mazur kalırken, Fransız medyası bunları yayınlamaktansa Türkiye aleyhtarı yayınlar yapıyor. Peygamber efendimize ait karikatürleri eleştirdikleri için saatlerce sorgulayan ülkeden başka tavır bekrlemiyoruz. Burası Fransa, başka bir şey beklemeyin.

Fransa'da insan hak ve özgürlükleri adına duyduğumuz endişeleri bir kez daha tekrar ediyoruz. Ülkemizde elbette de insanlık sınırlarının bittiği çizgi vardır. Tek vatan, tek bayrak, tem millet tek vatan diye ifad e ettiğimiz rabiamızdır bu çizgi. Türkiye'ye diz çöktüremeyenlerin siyasi ve ekonomik tetikçiliği yapanlar doğrudan temel değerlerimizi hedef alıyorlar.

Hükümete, orduya, istihbarata, Diyanete, savunma sanayine, yatırımlara, Akdaneiz ve Karadeniz'deki hidrokarbon arama faaliytelerimize saldırıyorlar. Ülkemize hedeflerine ulaşmaktan alıkoymak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama başaramayacaklar. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi alçaklığa tevessül ederlerse etsinler başaramayacaklar. Bu millet Çanakkale'den 15 Temmuz'a kadar her dönemde bin yıllık vatanından asla vazgeçmeyeceğini, bayrağını indirtmeyeceğini, ezanını susturmayacağını göstermiştir.

PARANIN RENGİ, DİNİ YOKTUR, PARA PARADIR

Milletçe Rabbimize olan sarsılmaz imanımız en büyük güç kaynağımızdır. Yardımı sadece Allah, desteği sadece milletimizden bekleyerek yolumuza devam edeceğiz. Geçtiğimiz hafta Borsa İstanbul'un Türkiye Varlık Fonu'nun uhdesindeki yüzde 10'luk hissesinin Katar'a satışı yapıldı. Bu anlaşmadan sonra Türkiye Varlık Fonu'nun Borsaistanbul'daki payı yüzde 80,6'dır. Bay Kemal bunu öğren, bunu bil, bu sana lazım. Katar Yatırım Otoritesi aralarında Almanya, İngiltere, ABD gibi ülkelerin bulunduğu 40'tan fazla ülkede 400 milyar dolardan fazla yatırımı olan küresel bir kuruluştur. Bu kuruluş Londra borsasının da yüzde 10,3'üne sahiptir. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu yatırımlardan dolayı Katar bizi ele geçiriyor diye zırvalayan kimse çıkmadı.

Almanya'nın tapusunu, İngiltere'nin tapusunu Katarlılara veren de çıkmadı. Aksine yapılan yatırımdan herkes memnuniyet durdu. Bu tür yatırımlar ülkemize duyan güvenin işaretidir. Bundan niye rahatsız oluyorsun. Türkiye'nin ilk çeyrekte büyümesi, üretim ve istihdamın güçlenmesi bakımından çok önemli. Ülkemizin yerli ve uluslararası yatırımcılar için cazibesini daha da arttıracağız. Son 15 yılda ülkemizde doğrudan yatırımı bulunan ülkeler arasında Hollanda, onu Amerika ve İngiltere takip ediyor. Katar 17. sıradadır.

Türk yatırımcılarımızın yurt dışında yatırım yapmalarını teşvik ettik. Uluslararası sermaye yatırımları hem yatırım yaphan ülkeye, hem de yatırım yapılan ülkeye ekonomik fayda sağlıyor. CHP ve bir kısım medya Katar Yatırım Otoritesi Borsa İstanbul'a ortak oldu diye ortalığı birbirine katıyor. 2018 yılına kadar da Amerikalı Nazdak Borsaistanbul'un yüzde 7 ortağıydı. O zaman niye 'Avrupa, Amerika Türkiye'yi ele geçiriyor' diye yaygara koparmadınız. Biz hiçbir zaman yatırımcının kimliğini sorgulamadık. Paranın rengi, dini yoktur, para paradır. 28 Şubat'ta olduğu gibi sermayeyi renklere bölenlerden de olmadık.

Avrupa İmar Kalkınma Bankası, Nazdak, Katar da olsa bizim için makbuldür ve teşekküre layıktır. Ama bu faşist kafa ülkenin ve milletin hayrına olan böyle bir işte kimliğine bakarak yatırımcı ayrımcılığına gidiyor. Bu örnek dahil CHP'nin ve onun kuyruğuna katılanlara milletimizin emanet etmeyeceğinin en açık göstergesidir. Salgını istismar ederken, yatırımcılara karşı çıkarken bunlar milleti düşünmediler. Ülkeye yatırım gelmesini engelleyerek milletin sıkıntıya düşmesi dertleridir. Darbecilerden arınıp, vatan savunmasına sıkı sıkıya sarıldığı için ordusuna hakaret edenleri bu millet affetmez. Kendisini desteklemiyor diye öğretmen, işçi, hakim, polis, esnaf ve işadamına kadar herkese hakaret etmeyi siyaset sananları bu millet affetmez.

Türkiye bunlara rağmen son 18 yılda Cumhuriyet tarihin tamanında yapılanların 5-10 kat fazlası hizmete hamdolsun kavuşmuştur. 2023 hedeflerine ulaşcak, 2053 vizyonunu harekete geçeceğzi. Şimdi de Ankara'da dev opera binamızı inşallah perşembe akşamı açılışını yapacağız ve bununla birlikte Türkiye'de ilk dev opera binamızı Ankaramıza kazandırmış olacağız.

Bu töreni bütün şu andaki Covid şartlarını dikkate alarak çok çok az sayıda katılımla yapacağız. Normalde 2 bini aşkın davetlinin gelebileceği bir yer olmasına rağmen biz bunu 300 kişilik katılımla yapacağız. Bütün derdimiz bu yatırımlar bir kenarda kalmasın. Bir taraftan yatırımları açalım, bir taraftan yolumuza devam edelim. Hafta sonu telekonferans sistemiyle bitirdiğimiz otoyol, viyadüklerin açılışını yapacağız."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.