Semra Özal’ın eşinin ölümüne ilişkin iddiaları gündeme bomba gibi düştü

17 Nisan 1993'te yaşamını yitiren 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı hiçbir zaman yalnız bırakmayan Semra Özal, eşini, son anlarını, ölümünün 28. yılında anlattı. Semra Özal, 39 yıl aynı yastığa baş koyduğu Turgut Özal’ın, Türkiye’nin bir dönemine damgasını vurduğunu söyledi.

Turgut Özal ile aynı yerde çalıştıklarını, bu şekilde tanışıp evlendiklerini aktaran Özal, "Turgut Özal, çok iyi bir insan, çok iyi bir eş ve de çok iyi bir babaydı. Hiç kimseyi kırmazdı, çok yumuşak huylu, anlayışlı bir insandı. Çok sevecendi, çocuklar ondan çok benden çekinirdi." diye konuştu.

Eşinin son gününde yaşananları anlatan Özal, "O son gün ben kahvaltı hazırlıyordum, o da spor yaparken birden düştü, geldiler apar topar
araca aldılar, gerekli müdahale yapılamadı. Ambulans beklenmedi, arabaya kondu. Bahçede bir ambulans vardı ama mostralık duruyordu. Ne şoförü vardı ne de çalışıyordu. Hastanede gerekli müdahalenin yapıldığını da sanmıyorum. Hatta 'Özal geliyor' denince ziyarete geldiğini sanmışlar. Ben de arkadan araba ile takip ettim. Evde bir doktor olsaydı, düştüğü anda müdahale edebilseydi belki kurtarılabilirdi. Bir devlet liderinin sağlının nasıl korunacağına dair bir mantalite henüz oluşmamıştı" dedi.

NASIL VERİLDİĞİNİ BİLİNMİYOR
Ölümünden 19 yıl sonra 2012'de "cinayet sonucu öldüğü" yönündeki iddialar nedeniyle otopsi yapılması için eşinin mezarının açıldığını hatırlatan Özal, "Ölüm nedeni ile ilgili iddialardan sonra tekrar mezarı açıldı ve tahlil yapıldı. Maalesef zehir bulundu ama nasıl verildi, kim verdi bilenemediği için o konu öylece kaldı" dedi.

SUİKAST GİRİŞİMİ AÇIKLAMASI
EŞİNİN Anavatan Partisi'nin 18 Haziran 1988'de Ankara Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen 2. Olağan Kongresi'nde uğradığı silahlı saldırıya değinen Semra Özal, "Suikast girişiminde de bir sonuç alınamadı, bir kişi yakalandı ama arkası gelmedi çünkü o bir kişinin yapacağı iş değildi. O suikast girişimini o günden sonra bir daha aile içinde konuşmadı. Görüntüleri tekrar tekrar izledi ama bize yansıtmadı" diye konuştu.
'VAKFA ALMADIKLARIMIZ ALEYHİMİZDE KONUŞTU'
Özal, ambleminden dolayı "Papatyalar" olarak anılan Türk Kadınını Güçlendirme Vakfı'na da değinerek, vakfın çok önemli hizmetlerde bulunduğunu ancak haksız eleştiriler aldığını kaydetti. Semra Özal, "Vakfa almadıklarımız aleyhimizde konuşmaya başladı. Malta Köşkü'nde yaptığımız gecede çok önemli miktarda yardım toplandı, o geceye katılamayanlar kıskançlıktan bir sürü laf uydurdu ama onlara hiç kulak asmadık. Oysa vakıf birçok başarılı iş yaptı, maddi durumu iyi olmayan çocukları okuttu, hastaları tedavi ettirdi, köyleri dolaştı sağlık taramaları yaptı. En önemlisi de resmi nikahı olmayan kadınların bu haklarını elde etmesini sağladı. Köy köy gezip, toplu nikah törenleri yaptı. Hatta bu çalışmamız nedeniyle Amerika'dan bile taltif edildik" dedi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.