Avrupa Birliği’nin Türk Kıbrıs kabusu

BÜLENT ERANDAÇ

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, müthiş bir Kıbrıs jeopolitik hamlesi yaptı, Avrupa Birliği'nin uykuları kaçtı. Türk Kıbrıs kabusu iliklerine kadar işledi. Rumları tek taraflı kararla, uluslararası hukuku çiğneyerek AB üyesi yapmanın ceremesini Avrupa Birliği daha çok çekecek. Daha çok kabus görmeye devam edecekler. Başkan Erdoğan, Cuma günü Kıbrıs'ta müjdeler vereceğini söylediği andan itibaren Avrupa Birliği'ni bir telaş sardı. Yüzsüzlüğü ile tanınan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen utanmadan alel acele, Kıbrıs'ta iki devletli çözümü hiçbir zaman kabul etmeyeceklerini iddia etti. Hadi oradan Bayan Leyen. Uykudan uyansan iyi olacak. Gerçekleri bir bir suratına çarparız. Ettiğin küstah lafların altında ezilirsin. Güney Kıbrıs Rum'larını Kıbrıs sorununun çözülmeden 1 Mayıs 2004 tarihinde AB üyesi yaptınız. Rumların AB üyeliği hiç kuşkusuz bugüne kadar gerçekleşen en sorunlu katılımdır. Üstelik adada yaşayan iki toplumun fiilen ayrıldığı 1964 yılından itibaren Kıbrıs'ın tamamına egemen olmayan Rumları Kıbrıs'ı temsilen üyeliğe kabul etmeniz utanç vericidir. Avrupa en ciddi sınır sorunu olan Rumları birliğe kabul ederek kendi prensibini hiçe saymıştır. Avrupa'nın ikiyüzlülüğüne bundan daha büyük örnek olamaz.
YENİ AKDENİZ GERÇEĞİ
Başkan Erdoğan-Türkiye, MAVİ VATAN VE KIBRIS'TA İKİ DEVLET,
GİRİT ADASI AÇIKLARINA
KADAR SİSMİK SONDAJ STRATEJİLERİYLE
Doğu Akdeniz'in oyun kurucusudur. Libya'da ve özellikle AB'nin tetikçisi Ermenistan işgalinden kurtarılan Karabağ zaferinin ardından bölgesel dengeler açısından Akdeniz coğrafyasına kadar uzanan sahada, AB'nin yeniden değerlendirme yapması çok iyi olur. Bayan Leyen, son gerçekler, Geçitkale'de daimi TÜRK SİHA üssü, Gazimağusa'daki Türk deniz üssü uykularınızı kaçırıyor biliyoruz. Akdeniz coğrafyasında Kıbrıs üzerinden elinizdeki kartları almış bulunuyoruz. Önümüzdeki süreç, Kıbrıs'ın iki devletli, TÜRK DEVLETİ ve Rum devleti çözümde yer almasıyla birlikte Türkiye lehine yeni güvenlik parametreleri oluşturacak. Bayan Leyen, artık Türkiye'siz Doğu Akdeniz'de oyun kuramazsınız. Çok anlamlı bir atasözümüz var: "Korkunun ecele faydası yok." Bir taraftan Yunanistan'ı tetikçi olarak kullanarak, diğer taraftan Kıbrıs Türkleri içindeki, Mehmet Ali Talat, Mustafa Akıncı gibi etki ajanlarını sahneye sürmeniz de işe yaramaz. Çünkü, güçlü ve büyük Türkiye gerçekleri birer birer suratlarınıza çarpacaktır.
TETİKÇİLER SON ÇIRPINIŞTA
KKTC'deki Bayan Leyen'in tetikçisi muhalefet partisi, Başkan Erdoğan'ın KKTC Meclisi'ndeki konuşmasını boykot etti. AB-Bayan Leyen'in tetikçilerine bir kez daha hatırlatırız. Türkiye Kıbrıs'ta garantör ülkedir. Türkiye olmazsa Haçlı-siyonistler KKTC'yi parçalara böler. 1963'lerdeki, 1974'lerdeki katliamları yaparlar. KKTC'nin sevgili vatandaşlarını azınlık durumuna getirmekten geri durmazlar. İsmini değiştirip başka bir şey yaparlar. Buna Türkiye'nin varlığı engel oluyor. Bayan Leyen'in KKTC içindeki kolları çok rahatsız oluyorlarsa İngiliz üslerini protesto etsinler de görelim bakalım.
SON SÖZ
Başkan Erdoğan, Selçuklu-Osmanlı İmparatorluklarının birikimiyle Türkiye'nin, tarihte olduğu gibi günümüzde ve geleceğin dünyasında da, "beklenen rolümüzü oynayacağız" mesajlarını net ve açık vermeyi sürdürüyor. Uzun süredir Erdoğan'ın, 'Dünya beşten büyüktür" mottosuyla sürdürdüğü küresel çıkışlar güçlü bir gelecek noktasında Türklerin tarihsel şuuruna dikkat çekmesi açısından büyük önem taşırken, asırların içinden süzülerek gelen KIZIL ELMA PARADİGMASINA CANLILIK
KAZANDIRIYOR.
Unutulmuş insani değerleri bir kez daha hatırlatıyor. Hiç kuşkusuz köklü bir medeniyet anlayışına ve bu noktada Türkiye'nin sahip olduğu zenginliğe işaret ediyor. Evet. Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı'nın jeopolitik hamleleri, sadece bölgesel değil küresel anlamda da çok önemlidir. Erdoğan'ın şu sözünü hiç unutmayalım. 'KIBRIS'TA İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM, TÜRK VE
RUMLAR EŞİTTİR." NOKTA.
KIBRIS TÜRK DEVLETİ HAYIRLI
OLSUN. TÜRKIYE, YENİDEN
BİR GÜNEŞ GİBİ DOĞUYOR.