İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi İştirakler/Bağlı Kuruluşlar Komisyon Başkanı Ertan Yıldız, Bakırköy'deki bir AVM'nin sahiplerinden 5 milyon Euro "rüşvet" istediği gerekçesiyle tutuklanmıştı. Tutuklu bulunduğu cezaevinden geçtiğimiz hafta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na getirildi. "Etkin pişmanlık" hükümlerinden yararlanarak serbest kalmak için İBB "mali suçlar" soruşturması kapsamında "bildiklerimi anlatacağım" diyerek savcıya ifade verdi. İfadesinde belediye iştiraklerinden bahseden Yıldız, hangi iştiraklerden kimlerin sorumlu olduğunu anlattı. Ancak "etkin pişmanlık" hükümlerinden yararlanarak tahliye olamadı.
'TELKİNLERDE BULUNDULAR'
İştiraklerin ihale ve parasal konularında hiçbir dahlinin olmadığını söyleyen Ertan Yıldız ifadesinin devamında şunları söyledi: "İhaleler ile ilgili süreçler ilgili iştiraklerin genel müdürleri ve yönetim kademesindeydi. İlk bir yıl firmaları toparladım. Zararda olan firmaları kara geçirdim. Vergi sigorta borcu olan 14 şirketin vergi ve sigorta borcunu yapılandırdık ve ödedik. Birinci yılın sonundan itibaren İmamoğlu adına Fatih Keleş yanıma gelerek bazı firmalara ihaleler verdirmem hususunda telkinlerde bulunmuştur. Bu firmaların çoğunluğu hatırladığım kadarıyla Beylikdüzü kökenli firmalardı. Ben Fatih Keleş'e defaten söz konusu ihalelerde yetkim olmadığını bu hususların ilgili iştiraklerin uhdesinde olduğunu şirketlerin ihaleye girerek işleri alabileceğini söyledim. İştirakler üzerinden istediklerini alamayınca İBB bünyesindeki Fen İşleri, Yol Bakım Daireleri gibi yapımcı daireler üzerinden daha fazla iş vermeye başladılar. Ekrem İmamoğlu beni de bu parasal işlere katmaya gayret etti."
'KAYNAK SAĞLAYACAĞIZ DEDİLER'
Ertan Yıldız, "Fatih Keleş ile beni çağırarak Makyol isimli firmanın sahibi Adnan Çebi'ye gitmemizi söyledi. Bu görüşme benim dışında ayarlanmış ve randevusu alınmıştı. Otel çıkışında Fatih Keleş'e ben akçeli işlerin içerisinde olmam bu tarz işlere beni dahil etmeyin kendiniz konuşun diyerek Adnan Çebi ile İBB'ye ilişkin iş konularında bir daha görüşmedim. Bu görüşmeden bir süre sonra Metgün'ün patronu Metin Güneş ile karşılaşmamızda bana İBB ile çok iyi çalışıyoruz şu an da elimizde 33 tane şantiye var 3 ortak yıllık 150 milyon dolar kaynak sağlayacağız size dedi. Bu şahıs öncesinde Ekrem İmamoğlu'nun başkanlığında ki İBB'yi alacakları için hacize vermişti. Bu firma ile İBB'nin yaşadığı süreçlere bakıldığında bu kadar iş alıyor olması işin doğal seyrine uygun olmayıp karşılında neler alındığını bilmiyorum. Bu şirketler ile üst düzey görüşmeleri Fatih Keleş yapmaktaydı" ifadelerini kullandı. "Ben bu yukarıda bahsetmiş olduğum sisteme dahil olmadım. İştirakleri düzgün yönetime gayret etmem sebebiyle birçok baskıya da uğradım" diyen Ertan Yıldız, "Yetkim ve gücüm dahilimde iştiraklerin düzgün yönetilmesine gayret ettim. Benim bilgim dışında iştiraklerde usulsüz işlemler olmuş olabilir ama benim üzerimden bunları gerçekleştiremediler. Göreve geldiğim de birçok odam olmasına rağmen zamanla kullandığım alanlar elimden alındı. Bir dönem sonra Ekrem İmamoğlu attığım mesajlara bile cevap vermemeye başladı. Cumhuriyet Başsavcılığı'nıza bildiklerimi tüm açıklığıyla anlattım. Bundan sonra ki süreçte de gerçeğin ortaya çıkması için elimden gelen gayreti göstereceğim" ifadelerini kullandı.
'TAKİP EDİLDİĞİMİZİ SÖYLEDİ'
Yıldız, "Ayhan Koç Mezarlıklar Daire Başkanı olduğu dönemde satışa kapalı mezarlık alanlarını kendi belediye başkan adaylığına fon oluşturmak amacıyla satışlar yapmış bu satışları kendisi ve aracılarla gerçekleştirmiştir. Zafer Keleş, Fatih Keleş'in kardeşi olup Fatih Keleş adına tahsilat işlerini yapmaktaydı. Ekrem İmamoğlu adına yapılan tahsilatlar Fatih Keleş'te toplanmaktaydı. Bu paralar genellikle Florya'da bulunan eski başkanlık konutu olan ve Fatih Keleş'in ofis olarak kullandığı yere getirilmekteydi. Operasyondan yaklaşık 7-8 ay önce Ekrem İmamoğlu bir çok İBB bürokratına dinlendiğimizi ve takip edildiğimizi dikkatli olmamız gerektiğini söylemiştir" dedi.
'DÖKÜM SAHASININ GİZLİ ORTAĞI'
"Yapının bir ayağında Fatih Keleş bulunmaktaydı" diyen Yıldız, şöyle devam etti: "Fatih Keleş ve İbrahim Bülbüllü, Murat Gülibrahimoğlu ile birlikte Cebeci döküm sahalarından gelen sıcak paranın kontrolünü sağlıyorlardı. Bu operasyon hafriyat alanları izinlerinin Fatih Keleş aracılığıyla Murat Gülibrahimoğlunun sahip olduğu şirketlere, verilmesiyle başlamıştır. Buranın yıllık cirosu 150 -200 milyon dolar civarındadır. Bu paraların bir kısmı İmamoğlu'nundur. Ekrem İmamoğlu da döküm sahası alanındaki işlerin gayriresmi eşit ortağıdır."
'MİLYON DOLARLAR ALINDI'
Otellerle ilgili de önemli bilgiler veren Ertan Yıldız şöyle söyledi: "İBB'deki yapının ikinci büyük gayriresmi finans kaynağı Boğaziçi görünüyor. Bu yapı Fatih Keleş üzerinden kontrol edilmektedir. Başvuran şahıslara ulaşılarak tespit edilen miktarların veya taleplerin gerçekleştirilmesi neticesinde bu imar işleri gerçekleştirilirdi. Ekrem İmamoğlu'nun da doğrudan Elçin Karaoğlu'na talimat verdiği işler olmuştur. Burası çok kapalı bir alandı. Ancak Mandarin Otel'den 20 milyon dolar, Six Senses Otel'den 7 milyon dolar alındığını duydum. Yine yapı yapının sahiplerinden Zafer bey polis okulunun satışı ile ilgili yapılan son toplantıda başkana boğaz öngürünümde bir villada tadilat yapacağını bu tadilattan bir şey istenmemesini söyledi. Duyduğum kadarıyla Yakup Öner bu villa için de temaslarda bulunmuş."

